1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Devlet parayı yasal istiyor  ama sattığı malın tapusu sahte!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Devlet parayı yasal istiyor  ama sattığı malın tapusu sahte!

A+A-

Son dönemlerde ülkeye ciddi miktarda para sokulduğu iddia ediliyordu!
Hala öyle söyleniyor!
Dünkü gazetelerde de Avustralyalı bir kişinin, “suç örgütü lideri” falan olduğu yazıldı!
O’nun da buralara para getirdiği anlatıldı!

-*-*-

Kara para diyoruz adına!
Ve bayağı hassasmışız gibi davranıyoruz!

-*-*-

Avrupa veya “yasal Dünya”; KKTC gibi “yasadışı Dünya’ya” para akışını çok yakından takip eder...
Özellikle Avrupalılar, kara paranın, yani “yasal yolla elde edilmemiş” veya “yasal yolla elde edilse bile, vergisi ödenmemiş” paranın trafiğinden, “kıl” kapar!
Peşine düşer!

-*-*-

KKTC’den mülk alımları çoğaldı... 
Nasıl alınıyor bu mülkler?
Tabii ki “parayla”... 

-*-*-

Bir çok devlet, vatandaşlarının yabancı bir ülkede mülk almaları halinde, vergi uygulamalarında titizlik yaparlar ve “fatura” veya “tapu” gibi bilgiler isterler!

-*-*-

Şimdi meseleye balıklama dalmak istiyorum...
KKTC, ülkeye paranın yasal yollar girmesini ister, yolcu beraberi bir kaç yüz bin Euro bulursa hemen el koyar falan da; KKTC’nin verdiği veya vereceği “fatura” ya da “tapu”yu, Dünya’da kabul eden bir ülke yok ki!

-*-*-

Ortada garip bir ironi var!
Devlet parayı yasal istiyor ama sattığı malın tapusu sahte!

-*-*-

Tanınmamışlığın avantajı mı?
Her türlü yolsuzluğa, her türlü ihale ahlaksızlığına, her türlü hırsızlığa ve tabii ki elde edilen paranın paylaşımına “evet” diyorsunuz da size bir tek “kara para” mı dokunuyor?
Ben de bunu anlamıyorum!
Bu işin içinde de bir iş var diye düşünüyorum!
Sattığınız mülkler sizin değil; verdiğiniz tapular sahte ama “parada hassasız!”... 
Anlamam pek mümkün değil!

-*-*-

Haaa ne mi yapmak lazım?
Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece, verdiğiniz – vereceğiniz tapuların hiç bir uluslararası geçerliliği olmayacak.
Ve gün geçtikçe, toprak ve mülkiyetle alakalı “çözüm başlığı” daha da karmaşık hale gelecek!
Demek ki neymiş?
Kıbrıs sorununun çözümü, “saçma ve gereksiz bir savaşın konuşulduğu” bu günlerde, çok daha önemlidir... 

-*-*-

Ve bir örnek... 
Geçenlerde bir Kıbrıslı vatandaş, Londralı bir vatandaşa mülk satmış...
Londralı, bizim vatandaşa 27 bin Sterlinlik havale göndermiş...
Kıbrıslı vatandaş, Londra’daki bir Türkiye bankasından, KKTC’deki aynı bankanın şubesine gelen parayı almak için bir kaç gün önceden bankaya telefon açmış.

-*-*-

Bankaya gitmiş, parasını sormuş...
Buna denmiş ki, “paranız hazır ama polis sizinle görüşmek istiyor”...
Adam şaşırmış!
Polis benle neden görüşsün ki!
Derken, adamı alıp polise götürmüşler...
İddiaya göre, üç saat sorgulamışlar, adamcağız, mülk sattığını, alanın belli olduğunu, yasal yolla parasının havale edildiğini, masrafının da ödendiğini falan anlatayım derken, rahatsızlanmış.

-*-*-

Özel bir hastaneye kaldırmışlar...
Anjiyoydu, stentti, stresti, gavolozdu derken, hastane de 3 bin Sterlin hesap çıkarmış!

-*-*-

Adam şimdi parasını alamıyor...
Polis bankaya rapor yazacak!
Ne zaman yazacak?
Keyfi olduğu zaman!

-*-*-

KKTC mi?
Sonsuza dek böyle tamamık canlarım benim!
Ne dedi Başbakanımız; üç dört güne her şeyi halledeceyik!


Aklı olan savaş ister mi?

Türk – Yunan savaşı çıkar mı?
“Aklı olan” bulaşmaz bu işlere!
Ama “korkusu” olan bulaşır!
Ülkesi ekonomik anlamda batağa gömülen, çıkış yolu olarak görür!
Yine bulaşır!

-*-*-

Umarım böyle bir şey olmaz!
Çünkü, tıpkı Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısındaki değer kaybında olduğu gibi; bu işten en fazla ve en direkt şekilde etkilenen Kıbrıslı Türkler olur!

-*-*-

Şu anda, yurt dışına çıkışımızın en önemli yeri...
Avrupa gördüğümüz bölge...
Pasaportumuz, kimliğimiz ve ayıptır söylemesi “yolmakta sıkıntı yaşamadığımız devletimiz!”
Hatta, sıkıya düştüğünde, en milliyetçimizin bile “e benim de devletim değil mi?” diye pay kapmaya çalıştığı yer!

-*-*-

Savaş çıkarsa ne mi olur?
Kıbrıs’taki Türk ve Yunan birlikleri de girişebilir!
Kapılar kapanır!
Mutsuz oluruz... 
Hatta hapsoluruz!
Kim bilir, ölürüz!
Pardon, şehit oluruz!

-*-*-

Ama abartmadan, sadece şunları düşünebiliyor musunuz?
Geçişler kapanırsa; binlerce Kıbrıslı Türk işsiz kalır...
Yüzlerce Kıbrıslı iş yeri kapanır...

-*-*-

Haaa bizimkilerin umurunda mı?
“Aklı olan”ın tabii ki umurunda!

-*-*-

Gelelim bir Kıbrıslı Rum kardeşimizin tutuklanması olayına... 
Bunun bir de başka yanı veya yönü var...
Nedir?
Türkiye’ye konuyu “casusluk” diye duyurmak...
Türk medyasında yer alan bu haberlerin amacı, Kıbrıs’ı germek, Kıbrıs’ta iki toplumun arasını açmaya çalışmaktır...
Ve temelinde ne vardır biliyor musunuz?
Açıklayalım...

-*-*-

Kıbrıs Rum toplumu ile Kıbrıs Türk toplumunun “ortak vatan” sevdası, Türkiye’den buraya görevli gönderilmiş memurların ve hatta bir kaç gazetecinin “nefret ettiği” bir şeydir...
Kıbrıs’ın bölünmesini hatta tamamının işgal edilmesini hayal eden bu kişiler; iki toplumun barış içinde veya birlikte yaşama sevdasını ellerinden gelse her an bombalamak isterler...

-*-*-

Çünkü bu insanlar, Kıbrıs’ı sevmezler...
Kıbrıslıları da sevmezler...
Onlar için Kıbrıs, ele geçirilmiş bir maldan başka bir şey değildir...
Ve üzgünüm ama Kıbrıslıların tamamı da düşmandır!
Yazık!
Ama bilmezler ki Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu “yoğun çabalarına rağmen”, hala Baflıdır, Leymosunludur, Larnakalıdır... 

eirini-pappa-1200x675.jpg

Irene Papas ya da Pappas tam 96 yaşında yaşamını yitirdi... Yunanistan’ın efsane film, tiyatro ve ses sanatçısıydı... Zorba gibi büyük bir filmin yıldızlarındandı... Ve bir çok kişiye göre, tarihin en güzel kadınlarından da biriydi... Aynı zamanda, Türk – Yunan kardeşliği adına da “Toprağı bol olsun” diyorum...

Bu yazı toplam 1917 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar