1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Belgeler neden gizlendi?
Belgeler neden gizlendi?

Belgeler neden gizlendi?

BM, Kıbrıs’taki liderlere 77 sayfalık belge sundu, Eroğlu belgeyi meclisle ya da siyasi partilerle paylaşmadı, gizledi.

A+A-

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Güney Kıbrıs Başkanı Nikos Anastasiadis’e, “Kıbrıs sorununda bundan sonraki görüşmelere zemin teşkil edecek 77 sayfalık belge sundu. Belgenin içeriği Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından basına açıklanmadı.
Güneydeki tepkilerin nedeni, 2008-2012 döneminde gerçekleştirilen müzakerelerde varılan görüş birlikleri ve görüş ayrılıklarının kaydedildiği öne sürülen belgenin 30 Nisan 2013 tarihini taşıyor olmasına karşın, Anastasiadis başkanlığında ilk kez önceki gün düzenlenen Güney Kıbrıs Ulusal Konseyi’ne bildirilmemesi.
Fileleftheros haberi manşetten; “Bomba Downer Belgesi... Kıbrıs Sorunuyla İlgili 77 Sayfalık Görüş Birlikleri-Görüş Ayrılıkları Dokümanı Sunuldu... Flaş: Ulusal Konsey’den Gizli tutuldu... 2008-2012 Müzakerelerini Kapsıyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Gazete belgenin liderlere sunulduğunun açıklanmadığını, önceki günkü toplantıda Kıbrıs Rum Ulusal Konseyi’ne konuyla ilgili bilgi verilmediğini, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Başkanı İzzet İzcan tarafından, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ile dünkü görüşmesi sonrasında açıklandığını belirtti.
Gazete, taraflara sunulan belgeyi ele geçirdiğini kaydettiği haberinde, belgede Yönetim ve Yetki Paylaşımı, AB konuları, Ekonomi, Vatandaşlık, Güvenlik-Garantiler (iç güvenlik) ve Toprak konularına; yani bütün başlıklara yer verildiğini yazdı.
BM belgesinde Güney Kıbrıs’ın kendi iç cephesinde tepkilere yol açtığı bilinen (çözüm sonrasında Kıbrıslıtürk vatandaşlarına tanınacak) dört özgürlükle ilgili “malum taahhütlerine” de yer verildiğini kaydeden gazete, Güney Kıbrıs’ın itirazlarının mavi, Kuzey Kıbrıs tarafının itirazlarının da kırmızı renkle belirtildiği belgeden bir sayfanın fotokopisine de yer verdi.
Üzerinde 30 Nisan tarihi olmasına karşın Güney Kıbrıs’ın belgenin, Anastasiadis’in talebi üzerine dün aldığını açıkladığına işaret eden gazete Anastasiadis hükümetinin; müzakereler sırasında uzlaşılanların kendisini bağlamadığı ancak müzakerelerin sıfır zeminden de başlamayacağı açıklamasını hatırlattı.
Politis; “Downer Belgesi Ateş Yaktı... Eroğlu Günler Önce, Hükümet Daha Dün Aldı... 2008-2012 Görüş Birlikleri ve Görüş Ayrılıkları Kaydediliyor” başlıklı manşet haberinde, belgenin 70 sayfa olduğunu, önceki gün toplanan Güney Kıbrıs Ulusal Konsey’inde konuyla ilgili hiçbir ipucu verilmediğinden siyasi liderliğinde büyük şaşkınlık yarattığını yazdı.
Belgenin varlığından ilk söz eden BKP Genel Sekrteri İzzet İzcan’ın, Kuzey Kıbrıs’a günler önce verildiğini söylediğine işaret eden gazete, Anastasiadis hükümetinin ise belgeyi daha dün aldıklarını açıkladığını ancak bu açıklamanın siyasi partileri ikna etmediğini vurgulayarak: “Downer belgesinin yaktığı ateşin,  (belgede) kaydedilenler konusunda yayılması bekleniyor, BM’nin yeni inisiyatif hazırlığını aşama aşama tırmandırdığı da ortadadır” ifadesini kullandı, özetle şunları yazdı:

Tepki ve soru işareti yarattı
“İzcan’ın (Eroğlu’na verilen) belgeyle ilgili açıklamalarından açıkça rahatsız olan AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, benzer bir belgenin Kıbrıs’a da verilip verilmediğini bilmediğini, bu konuyu Nikos Anastasiadis’e soracağını söyledi.  ‘Biz Sayın Anastasiadis’e böyle bir belge verilip verilmediğinden hiçbir bilgimiz yok. Başkan’la belge hakkında konuşacağım çünkü böyle bir belgenin halen verilip verilmediğini, verilmişse neden siyasi partilere hiçbir şey söylenmediğini bilmek istiyoruz’ ifadesini kullandı.
Birkaç saat sonra ekologlar da yaptıkları yazılı açıklama ile hükümetten, Kıbrıs sorununda Downer taslağı olup olmadığı konusunda izahat istedi. İzcan’ın açıklaması hükümeti sorumluluklarıyla karşı karşıya getirdiği görüşü belirtilen yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: ‘Hükümet derhal ikna edici cevap vermelidir. Gerçekten böyle bir belge var mı? Var ise neden dünkü (önceki günkü) Ulusal Konsey toplantısı sırasında hiçbir bilgi verilmedi? Yine belge sadece Eroğlu’na verildiyse yine bir mesele vardır çünkü Downer tarafından böyle bir hareket yapılması özellikle tehlikelidir ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanlığı’ndan derhal uzaklaştırılması konusunu gündeme getirir. Hükümetten izahat bekliyoruz. Kıbrıs sorunundaki icraatlarda şeffaflık olmalı, gölgeler ve kuşkular olmamalıdır.’
Konu Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos’a soruldu, ancak o da bilgisi olmadığını belirterek, bilgi aldıktan sonra konuşacağını söyledi. Papadopulos ‘Öncelikle konu hakkında bilgi alalım çünkü bu kadar ciddi bir konuda bilgi almadan yorum yapmamız ciddi olmaz’ dedi.
Dün akşamüzeri, ilk tepkiler gelmeye başladığından, hükümet, Sözcü Hristos Stilianidis aracılığıyla BM’nin başkan Anastasiadis’e görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları belgesini dün verdiğini açıkladı. ‘Belge Başkan’a, Aleksander Downer’la son görüşmeleri sırasında şahsen istemesi üzerine verildi’ dedi ve yangını söndürmek maksadıyla ‘Bu belge siyasi parti başkanlarına bildirilecek’ dedi.”

“70 Sayfalık Belgede Kıbrıs Sorununun dört yılı...”
Simerini manşet haberine; “70 Sayfalık Belgede Kıbrıs Sorununun Dört Yılı... BM Görüş Birlikleri ve Görüş Ayrılıkları Belgesi Verdi” başlığını attı.
Gazete İngilizce kaleme alınmış olan 30 Nisan tarihli BM belgesinin Anastasiadis hükümeti tarafından, bilgi için Güney Kıbrıs siyasi partilerine de verildiğini, görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları ayrımının görsel olarak farklı renklerle yapıldığını yazdı.
Belgede görüş birliklerinin siyah, Güney Kıbrıs’ın itirazlarının mavi, Kuzey Kıbrıs’ın itirazlarının da kırmızı renkle belirtildiğine dikkat çekilen haberde AKEL ve Ekologlar’ın tarafından yapılan eleştiriler ve Anastasiadis hükümetine yöneltilen sorularına ek olarak, dün “Sosyalist ve Demokratların İlerici İttifakı”  üyesi İngiliz Avrupa Milletvekili Marry Hanibal ile görüşen Güney Kıbrıs Meclis (ve EDEK) Başkanı Yannais Omiru’nun açıklamasına da yer verdi.
Gazeteye göre Omiru, doğrudan müzakerelerin yeniden başlaması perspektiflerine değinirken, Güney Kıbrıs’la müzakerelerle ilgili tutumunun, prosedür yeniden başlamadan önce uygun ön hazırlığın yapılması şeklinde olduğunu belirtti.
Yorgos Lillikas da Vatandaşlar İttifakı adına yaptığı açıklamada; “Türk tarafı bir süredir  boğucu takvimler belirlenmesini istiyor. Ya bu takvimler içinde çözüm ya da sahte devletin yükselmesi ikilemi ile siyasi şantaj ortamı şekillendiriyor” iddiasında bulundu.
Aynı gazete İngiltere Başbakanı David Cameron’un önceki gün BM merkezinde Genel Sekreter Ban Ki Moon ile görüşerek ülkesinin Kıbrıs sorununa ilgisini dile getirdiğini, BM Sekreterliği’nden yapılan açıklamada da Ban’ın; gelecek dönemin, Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedilmesi için fırsat olarak değerlendirilmesinin önemine vurgu yaptığına işaret edildiğini yazdı.

 

“Belgede, özellikle mülkiyette büyük kargaşa yaratacak detaylar var”

Alithia iyi bilgili bir kaynağa dayanarak BM belgesinde, 2008-2012 dönemindeki müzakerelerde anlaşmaya varılanlarla, özellikle de mülkiyetle ilgili yakan veriler bulunduğunu, bunların,  kamuoyu tarafından öğrenildiğinde ve büyük kargaşa yaratacak şeyler olduğunu söylediğine vurgu yaptı.
Gazete “Görüş Birlikleri Belgesi Çok Şey Saklıyor... Partilere Verilecek... Kargaşa Yaratacak Ateş Unsurlar” başlıklı manşet haberinde kaynağının iddiasına ilişkin başka ayrıntı vermedi.
Haravgi de manşet haberine “Belgeyi Gizlediler Mi” başlığını attı ve Güney Kıbrıs’ın, BM’nin belge verdiğini, İzzet İzcan’ın ilgili açıklamasından sonra açıklamasının soru işaretleri yarattığına vurgu yaptı.
Gazete Anastasiadis’in Güney Kıbrıs Ulusal Konsey toplantısının ardından Ant1 televizyonuna yaptığı açıklamada müzakere masasında iki taraf arasında varılan görüş birliklerinin Güney Kıbrıs Ulusal Konseyi’nde inceleneceğini ve kabul edilip edilmeyeceğine karar verileceğini söylediğini yazdı.
Habere göre Kıbrıs sorununun hidrokarbon meselesiyle birleştirilmesi yolundaki “endişe verici” açıklamalar sorulduğunda, “Türk tarafının harcadığı çabalar nedeniyle fazla gürültü oluyor. Kıbrıs sorununun hidrokarbonların çıkartılması meselesiyle birleştirilmesi niyeti olduğu yönünde elimizde hiçbir gösterge yok. Bunları Türkiye söylüyor” ifadesini kullandı.
Anastasiadis, 29 Mayıs’taki yemekten sonra Downer’ın Güvenlik Konseyi’ne bilgi vermek istemesi nedeniyle liderler yemeği sonrasında gelişmeler beklendiği yolundaki bilgileri de reddederek “yemek tamamen sosyal görüşmedir” ifadesini kullandı. TAK

Bu haber toplam 2466 defa okunmuştur
Etiketler :