1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. ‘TAKSİM’i oyladık mı?
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

‘TAKSİM’i oyladık mı?

A+A-

Kıbrıs’ın güneyinde temsilciler meclisi bir karar aldı ve bu konuyu günlerdir konuşuyoruz…

Konuşulması gerekir elbette çünkü konuştukça kararın ayrıntıları da ortaya çıkıyor.

Önce 1950’de yapıldığı söylenen ENOSİS hakkındaki referandumun yıldönümlerinin şimdi okullarda kutlanması için karar alındığı şeklinde yansıdı kamuoyuna… Kararı öneren partinin ırkçı ELAM olması da alınan karara tepkinin büyümesine neden oldu.

Temsilciler meclisinde DISI çekimser kalınca bir anlamda ELAM’ın önerisine destek vermiş oldu ve AKEL’in hayırına karşın 19 oyla yasallaştı.

Bu karara elbette ki tepki duyulmalıydı, karşı çıkılmalıydı çünkü sonradan aslında kutlanma değil de okullarda özel gündemle konunun konuşulması olduğu anlaşılsa da Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması anlamına gelen ENOSİS’in artık tarihin çöplüğüne atılması gerekirken yeniden gündeme taşınmasının anlamı yoktu.

Küçük bir parti, hem de ırkçı bir partinin müzakere sürecinde böyle bir kararı onaylatması dikkate alınmayacak bir durum değildi.

En tepeden başlayarak Kıbrıs’ın kuzeyinden tepkiler geldi. Güneyden de tepkiler vardı…

Ancak bu karar müzakerelerin bir kez daha kesilmesine neden oldu. Müzakereciler önceki gün yapmaları gereken görüşmeyi yapmadılar. Bugünkü liderler görüşmesine Akıncı gideceğini açıkladı ama bu görüşmenin verimsiz geçmesi ve gündemin de sadece söz konusu karar olması beklenebilir.

*  *  *

Öte yandan Kıbrıs’ın kuzeyinde “Taksim’i okutalım, konuşalım, tartışalım, okullarda okutulsun” gibi bir uygulamamız yok ama Anastasiadis’in de dikkat çektiği (bir anlamda çok da haksız değil)  ve “o zaman Akıncı da 20 Temmuz’u kutlamaktan vazgeçsin” diye tepki gösterdiği gibi uygulamalarımız var.

“Ayrı bir devletiz” diyoruz ama başka bir ülkenin Cumhuriyet bayramını da kutluyoruz örneğin… Saatlerimizi federasyon kurmak için uğraştığımız ve aslında dünya uygulamasına göre olması gereken Kıbrıs’ın diğer yarısına göre değil de başka bir ülkenin saatine göre ayarlıyoruz.

Yasalarımızı, tüzüklerimizi, anlaşmalarımızı başka bir ülkenin önümüze koyduğu yazılara göre yapıyor, altına okumadan imza atıyoruz.

Yani biz “okullarda okutalım” demedik ‘Taksim’i ama uygulamalarımız hep ‘Taksim’ uygulaması…

*  *  *

Dün sabah Türkiye’nin bir kanalında haber programında şöyle bir haber izledim.

Hollanda’da doğup büyüyen down sendromlu Türk kökenli bir kızın o ülkede en doğru eğitimi aldığını, şimdi bu konuda seminerler verdiğini gösteriyordu. Down sendromlular için olması gereken eğitimi anlatmaya çalışıyordu ve o kızın Türkiye’de bu konudaki eğitimi görmesi ve olması gerekeni anlatması için de Türkiye’nin kentlerini gezerek ilgili okulları ziyaret ettiğini söylüyordu. Bir de baktım Türkiye’nin illerinden okullar görüntüsünde “KKTC Özel Eğitim Vakfı” görüntüsü var. Vakfın başkanı Ersin Görsay, Vakfın çalışmalarını ve olması gereken eğitimi anlatıyor… Türkiye’nin illerinden birinde bir özel eğitim merkezi!..

Biz Taksim’i oylamadık ama Türkiye’nin illerinden biri olarak Türkiye kanallarında yer alıyoruz…

ELAM’ın aldırttığı kararlar gibilere tepki koyalım, karşı çıkalım da önce iğneyi kendimize, sonra da çuvaldızı başkalarına batırırsak iyi olur sanırım. 

    

Bu yazı toplam 2081 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar