1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Rögar kapağı çaresizliği…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Rögar kapağı çaresizliği…

A+A-

Organize Sanayi Bölgesi’nde gazete binamıza giden yolda, İtfaiye önünde bütün yollar gibi bozuk bir yer var yine…

Sürekli bozuk ama… Arada bir oraya toprak atılıyor, kalıcıymış gibi… Tabii ki kısa sürede gidiyor toprak. Orada bir rögar kapağı var ama o kapak bir tümsek üstünde… Yani arabanız alçaksa o rögar kapağının üstüne oturabilirsiniz. Kapağın iki tarafı nispeten iyi durumda olduğunda o kapağın iki yanından geçip gidebilirsiniz ama o ‘iyi’ durum anlattığım gibi geçici olduğundan artık es geçilemiyor kapak… Hatta kapağın üzerine çıkıp geçmek daha iyi… Her iki tarafı da o kadar kötü durumda ki hızlı geçmeye çalışırsanız arabanızın bir parçası kopabilir ya da lastikler zarar görebilir. Yavaş geçseniz de sonuçta çukurlar içine düşersiniz… Onun için de o tümsek rögar kapağı geçiş için en uygun yer kalakaldı.

Bunu niçin anlattım? Şunun için;

Hayatımızda da çoğu zaman burun kıvırdığımız, yüzüne bakmadığımız, dikkate almadığımız, yanından geçip gittiğimiz şeyleri veya kişileri zaman zaman dikkate almak durumunda kalıyoruz.

Bu durum belki bizim hatamızdan kaynaklanabilir ama çoğu zaman da buna zorunlu kılınıyoruz.

***

İleriye gitmeyi beklerken geriye dönmenin dayanılmaz ağırlığını yaşıyoruz çoğu zaman… Yukarıdaki örnekte olduğu gibi yolun asfaltlanmasını, rögar kapağının tümsekliğinin giderilmesini beklerken o rögar kapağını tercih eder duruma gelmek kadar kötü bir durum yok.

Bir zamanlar birileri Federasyon’un olmaması, çözümün gecikmesi durumunda “bir zaman gelecek KKTC’yi arar duruma geleceğiz” demişti.

Zaman geçiyor, müzakere… müzakere… bir sonuç yok. Kıbrıs’ın kuzeyinde nüfus değişiyor, okullarda, hastanelerde insan popülasyonu değişti. Parklarda bahçelerde de aynı… Kıbrıslı olarak bir düğünde bir de cenazede görüşüyor olduk.

Çözümden vazgeçiyor, federasyonu unutuyor, Kıbrıslılığımızı, kültürümüzü, yaşam standartımızı korumaya çalışıyoruz. Değişen nüfusun bastırdığı yaşam tarzının ağırlığını hissederek…

***

Şimdi yerel seçimler olacak… Bazı yerlerde ittifak, bazı yerlerde partilerin tek tek adayları, bazı yerlerde bağımsızlara destek… Ve çıkan veya çıkacak olan adaylar… Bazı yerlerde aday çıkaracak isim bulunamıyor, bazı yerlerde çıkarılması düşünülen isimlere bakınca o yerler ‘boş’ geçse daha iyi olur diye düşünür oluyor insan… Veya eskiden bakmak, duymak istemediğiniz, bir kenara ittiğiniz isimleri “şimdi o çıksa iyi olurdu” gibi çaresiz bir ruh halinde arar olursunuz tıpkı rögar kapağında olduğu gibi…

Eskilerde aday adayı fazlalığı yaşanırdı… İsimler, isimler çıkar, aralarından tercih yapılmak veya seçime gidilmek durumunda kalınırdı. Şimdilerde de yok değil, özellikle başarılı dönem veya dönemler geçirmiş belediyeler için ama genelde aday adayı aranır hale geldi.

Bir şeyler düzelmezken, hiçbir şey yolunda gitmezken, hatalar düzeltilmezken, bir şeyin üzerine bir şey konmazken, yenilenme adı altında yaranın üstü ilk fırsatta açılacak toprakla kapatılırken, eski çıkıntılar aranır oldu ne yazık ki!... 

 

  

Bu yazı toplam 1504 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar