1. YAZARLAR

  2. Asım Akansoy

  3. Zorlu dönemeç- Üç alternatif
Asım Akansoy

Asım Akansoy

SİYASET MEYDANI

Zorlu dönemeç- Üç alternatif

A+A-

Yarım yüzyıllık Kıbrıs sorunu tarihi bir dönemece girmiş bulunuyor. Gelecek hafta Cenevre’de yapılacak görüşmeler, Kıbrıs adacığı için “karar anı” olacak.

Kıbrıs Konferansı’ndan üç sonuç çıkma olasılığı var:

1 Cenevre’deki görüşmelerden uzlaşı çıkmaz, taraflar BM sürecine yeniden bağlılık belirterek Kıbrıs’a dönerler. Bunun anlamı, Kıbrıs’ın yeniden belirsiz bir zamana oynama oyununa terk edilmesi demektir. Belirsizliğin her iki taraf için de istikrarsızlığa dönüşme olasılığı yüksektir. Kıbrıslı Türkler B Planı diyerek, adanın kuzeyini, ekonomik olarak geliştirmeye çalışırlar, ancak bütün ağırlığıyla statüko devam eder. Türkiye’ye bağımlılık sürer, Alt yönetim algısı daha da öne çıkar. Kıbrıslı Rumlar, Gaz arama çalışmalarını ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmış statü avantajını sonuna kadar kullanır. Kuzeyde sosyo ve kültürel olarak Türkiyelileşmiş bir yapı, Güneyde Avrupa Birliği ile bölünmüşlük kalıcılaşır. BM müzakere süreci askıda değil, havada kalır. Kıbrıslı Rumlar, her platformda Türkiye'yi hedef alan çıkışlar yaparak gerilimi artırır. Adanın her iki tarafında yükselen milliyetçilik, önümüzdeki en az yirmi ortalama elli yılı etkisi altına alır. Kıbrıs adasında istikrar, Ortadoğu’nun yeniden şekillenme sürecine entegre olur. Ada daha büyük bir resim üzerinden değerlendirilir. Kaybeden: Kıbrıslı Türkler olur. Türkiye ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” kısmen olumsuz etkilenir.

2 Olmayacak ihtimal, tarafların uzlaşarak ayrılmasıdır. Bu durum adada yeni bir statünün oluşması anlamına gelir. İki ayrı devlet oluşumuna el sıkarak onay verilir. Olmayacak duaya amin denmeyeceğine göre bunun getiri ve götürülerini yazmayacağım. Ne uluslararası ilişkiler, ne hukuk ne de toplumlar böyle bir alternatife geçit vermez.

3 Taraflar Konferans’tan uzlaşı ile kalkarlar. Kalıcı bir çözüm için gerekli yasama hazırlıkları üç ayda tamamlanır, Haziran ayında referanduma gidilir. Referandum sonuçları ayrı bir tartışma konusu elbette ancak, iki evetle sonuçlanması hem Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar, hem Türkiye için bulunmaz fırsatlar yaratır. “Kıbrıs’ın gerçekten Kıbrıs’tan büyük olduğu” ve çözümün, içinde bulunduğumuz uluslararası konjonktürde tüm bölge ve dünya devletleri için olumlu bir adım, sorunlu bölgeler için ise bir model oluşturacağı açıktır. Yeni bir dinamik, yeni bir imkan ve yeni bir çıkış olacaktır çözüm adımı. Olası sıcak çatışmaların aşılması için, Doğu Akdeniz’in adım adım istikrar üretebilmesi için bir fırsat.

Bugüne dek çok yazdık çok konuştuk. “Karar anı”na gelmiş bulunuyoruz. Yukarda biraz da abartılı yazılan senaryolar, gerçeklikten uzak değildir. 

11 Şubat 2014 metninin, birinci paragrafının ilk cümlesi hiç aklımdan çıkmıyor benim: 

“Mevcut durum kabul edilemez ve sürdürülmesinin Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler için  olumsuz sonuçları olacaktır.” 

Kolay gelsin, sonsuz başarılar dilerim.

Bu yazı toplam 3351 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar