1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Yoldaş Tsipras’a açık mektup
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Yoldaş Tsipras’a açık mektup

A+A-

 

Sevgili Alexis…
Bir hafta önce Yunanistan’da yapılan seçimlerden başarıyla çıkan Syriza’yı en içten duygularımla selamlıyor, Başbakanlık görevinde sana başarılar diliyorum.
Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada yeni bir heyecan yarattınız, ‘farklı siyaset’in mümkün olduğunu ispatladınız ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşam kalitesi geriye giden yahut bir türlü ilerleyemeyen milyonlar için ‘umut’ oldunuz.
Bu umutların ‘boşa çıkmasını’ bekleyenlere inat, başaracağınıza inanıyorum.
Kıbrıslı Türk solcuların çok büyük kısmının yüreği sizden yanadır.
Bunu böyle bilin.

**

Yoldaş Tsipras…
Seçimin ardından birçok ‘tabu’yu yıkmaya başladın.
Dini ve milli değerler ile devlet idaresini çok yalın bir şekilde ayırdın.
“Mış gibi” davranmadın.
“Kalabalıklar ne der” diye kendini farklı göstermekten uzak durdun, ateist olduğunu gizlemedin.
‘Halk dalkavukluğu’ yerine, bildiklerini ve inandıklarını söylemekle kalmadın, yapmaya da başladın.
Avrupalılarla ‘tamamen duygusal’ konularda nasıl baş edebileceğini kimse bilmiyor. Umarım ki ‘halkçı’ ekonomik önlemlerle o işin üstesinden gelebilirsiniz. Eğer bunu başarırsanız, arkanızdan daha çok ülkede değişim yaşanacak. Buna eminim.

**

Saygıdeğer Alexis Tsipras…
Bugün ‘ilk dış ziyaret’ için Kıbrıs’a geliyorsun.
Dün sevgili Neşe Yaşın’ın köşesinde okudum: Kıbrıs’a gelip gitmişsin daha önceleri…
Eminim ‘sol’ taraftan bakıyorsun Kıbrıs’a da ve burada 60 yılı bulan ‘uzlaşmazlık’ yüzünden halkların neler çektiğini biliyorsundur.
Bir solcu olarak Kıbrıs tarihini tahlil ederken ‘Rum-Türk’ ekseni yerine ‘sınıflar’ı ve ‘emperyalizm’in yaptıklarını baz alacağına inanıyorum.
Ve geçmişe takılmak yerine, yarına odaklanmak gerektiği konusunda da hemfikir olduğumuz kanaatindeyim.
Biliyor olmalısın ki bu topraklar üzerinde oynanan ‘stratejik’ oyunların tamamı ‘paylaşım kavgası’ yapan ve Ortadoğu, Afrika, Asya, Latin Amerika’da birçok toplumu ve ülkeyi kimi zaman etnik, kimi zaman dini gerekçelerle bölüp parçalayanların marifetiydi.
Sonra hepimiz o oyunun birer parçası olduk, çatışma kültürüyle bugünlere kadar geldik.

**

Yoldaş Aleksis…
Kıbrıs’a hoş geldin.
Umarım ki Kıbrıs’taki statükonun bekçileri ve işbirlikçilerinin kullandığı ezber sözlerle değil, değişimin önünü açacak bir söylemle yaklaşırsın Kıbrıs’a…
Kıbrıslı Türk solcuların senden beklentisi budur.
Ege’nin ve Doğu Akdeniz’in birer ‘barış denizi’ne dönüşebilmesi hem Yunanistan, hem Türkiye hem de Kıbrıs halkları için ‘hayat-memat’ meselesidir.
Bu topraklarda yaşamak isteyen insanların, özellikle de gençlerin ve çocukların ‘barış’ dışında bir seçeneği yoktur.
Hazır ülkende tabuları yıkmaya başlamışken, Kıbrıs’la ilgili alışılagelmiş, kalıplaşmış algı ve yönelimleri yerle bir edecek bir şeyle söyle ve yap.
Senden gelecek pozitif mesajlar, Kıbrıs’ta çözüme inanan yürekleri cesaretlendirecek, motive edecektir.
Gel ve solun ‘Bütün halklar kardeştir’ belgisini dillendir, hatırlat herkese…
Hade Yoldaş.
‘Barış ateşleri’ yeniden alevlenmeye çoktan hazır bizde…
Yeter ki bir kıvılcım çak.
Gerisi gelecektir.

**

Kıbrıs’a hoş gel Yoldaş Tsipras.
Yolun açık olsun!

Bu yazı toplam 2271 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar