1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. Uyarmak da boynumuzun borcudur...
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

Uyarmak da boynumuzun borcudur...

A+A-


NELER OLACAKTI ?!..
Orta Doğu’da İslâmi gruplar oluşacak ve otoriter rejimler çökecekti...
Yeni bir Orta Doğu kurulacak ve Türkiye Osmanlı’nın kaybettiği topraklar üzerinde tekrar hegemonya kurarak Lider olacaktı...

Sn. Davutoğlu, Orta Doğu'yu böyle okuyordu...
Sn. Erdoğan'ın hedefi de “Sünni İslâm Halifesi” olmaktı kimilerine göre...!
Lâkin, Amerikalıların farklı bir Orta Doğu düşlediği ortada...

Bu arada bir de "Barış Süreci" belirdi.
AKP'li yetkililer, Kürt-Türk Kardeşliği üstüne birtakım plânlar, konuşmalar yaptı!
Derken Kobane düştü...
Düşüren de IŞİD!
Henüz yolun başında olan "Barış Süreci" de tehlikeye girmişti...

Bugün gelinen bu siyasi konjektürde Türk Toplumu,
Sistematik bir şekilde savaş psikolojisine sokuluyor!
Türkiye, radikal Sünni İslâmcı bir grupla savaşmak zorunda kalıyor...
Olası bir tekrar seçim süreci de gündemde...

BÜYÜK DEVLET OLMAK!
İslâmcı yazar Levent Gültekin, yazılarında:
"Dünyada, iktidarda kalmak için savaşı, çatışmayı, düşman yaratarak var olmayı seçen hiçbir siyasetçi o çatışmadan kendini kurtaramadı. Bunun tek bir örneği yok"
diyerek iktidarı uyarıyor...

Yazısının devamında Gültekin:
"Batılılardan aldığınız borç parayla üç hastane, beş havaalanı, bilmem kaç kilometre yol yapınca büyük devlet olduğumuzu sandınız...
Eğitim sistemini düzeltememiş,
İç barışını sağlayamamış,
Dünyaya katkı sunacak tek bir değer üretememiş bir ülke büyük devlet olmaz.
Zihinsel yetersizliğinizden kaynaklanan özgüven patlamasıyla, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ felsefesini bir tarafa bırakıp, büyük devlet olmadan büyük devlet gibi davranmaya başladınız.
Suriye meselesi patlak verdiğinde akıl almaz bir politika uyguladınız. Tıpkı, yıllarca eleştirdiğiniz emperyalistler gibi, bir ülkenin iç işlerine karışıp rejim değiştirmeye kalkıştınız" diyor !

EKONOMİK VE KÜLTÜREL İSLÂMİ KİMLİK
"Türk-İslâm Sentezi" bize de uygulatıldı...
KKTC'de sürdürülen milliyetçi-muhafazakâr politikanın "yeniden yapılanma" eksenidir de "Türk-İslâm Sentezi"...
Sn. Küçük döneminde KKTC'de daha da belirginleşen bu yeniden yapılanma ekseni;
Ekonomik ve Kültürel İslâmi Kimlik,
"Zamanın şartları" perspektifinde reforme edilmeye çalışıldı...

Peki ama İslâmi Kimlik KKTC'de reforme, "modernize" edilebilir mi?
Edilir...
Bu modernizasyonu, Dini ideolojiyi sermaye ile takviye ederek yaparsınız..!
Sermaye de İslâmi kültürden yararlanır ve onun etki alanlarını kullanarak yayılmasını sürdürür...

ÖRNEKLER
Örnek mi?
DAÜ...

DAÜ olayındaki "vakıf" kavramına yaklaşımlarını ele alalım!..
İslâm Hukuku, Vakıf ilişkileri hakkında ne buyurmuştur?
AKP ne yapmıştır?
AKP, kendine yakın sermaye ile ilişkilerini, DAÜ'nün "yeniden yapılanma" süresince kullanmıştır...

Örnek mi?
Hala Sultan İlâhiyat Koleji...
200 dönümlük Vakıf arazisinde giderek devasa büyüyen bir kompleks...
Bir Külliye...

Ercan Havaalanını yazmıyorum bile...
Ve daha nicelerini...

MEVCUT DÜZEN SORUNLARI YARATANDIR
Sosyal, ekonomik ve toplumsal tüm sorunsallarımız,
Sorunsalların çözümü ve ülkemizde muktedir olmak,
Mevcut düzenin dışına çıkıp yeni bir düzen kurmayı gerektirir...
O boyutlardadır ...

Bu konuda daha önce de çok yazdım...
Bir kez daha kendi analizlerimi size aktararak, Gidişatımızın vehameti konusunda da sürçü lisan etmemeye özen göstererek "uyarmak" istedim bu köşeden...

Bu yazı toplam 1456 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar