1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. UBP’de değişimin önemi!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

UBP’de değişimin önemi!

A+A-

Kutlamalar kutlamalar kutlamalar…
Dedemin deyişiyle “gadlı gravadlı” adamlar…
Neyi kutluyorlar?
KKTC’nin galiba 42’inci kuruluş yıldönümünü…

-*-*-

Kutlanmalı mı?
Kutlansın, tamam, bir şey demiyorum da “kutlanacak bir şey var mı?” ondan emin değilim!

-*-*-

Neyse!
Çok zor değildir!
Nedir çok zor olmayan?
Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak!
KKTC bir devletse, en önemli konu bence budur!

-*-*-

Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü neden çok önemlidir ve nasıl sahip çıkılır?
Bir miktar anlatmaya çalışalım!

-*-*-

Hukukun üstünlüğü nedir?
Bir örnek verelim…
KKTC’de Merkezi İhale Komisyonu var… 
Bu Komisyon ne yapar?
Elindeki yasaya göre, ülkede belirli bir para miktarının üzerinde olacak tüm işleri, tüm yatırımları yaşama geçirir…
Burada yasa ve kamu yararı esastır!

-*-*-

Ama yasaya aykırı olarak bazı kişi ya da kişilerin davranış sergilemesi başlar ve kamu yararı dışlanarak “kişilere çıkar sağlamak” hayata geçerse o zaman hukukun üstünlüğü iğfal edilmiş olur!

-*-*-

Ben yapmadıydım, asla öyle bir şey olmadıydı, geçiniz!
Çünkü aylardır, yıllardır bunu yapıyorsunuz!
Hem de herkesin gözünün içine bakarak!

-*-*-

Siyasi maksatlı işe alımlar; kredi vermeler; neredeyse tüm ihaleler; her türlü çıkar sağlamalar; kamu yararı gözetilmeksizin – kişilere maddi ya da siyasi çıkar sağlamak maksatlı olarak yapılmaya başladığı anda ipin ucunu kaçırmamak mümkün değildir!
Ve ipin ucu kaçarsa, yakalamak da kolay olmayacaktır!
Ve bizde ipin ucu kaçmıştır!

-*-*-

Ne acıdır ki – belki bir ya da iki kısa dönem dışında; gelmiş – geçmiş tüm hükümetler hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi “demokrasi” açısından çok değerli iki ilkenin sürekli “horlanmasına” – hatta “iğfaline” göz yummuştur!
Ne uğruna?
Kişisel çıkar uğruna!

-*-*-

Ve bunun bu kadar kolay bir şekilde gerçekleşiyor olmasının tabii ki en birinci sebebi, KKTC’nin “siyasi ve ahlaki” yapısıdır!
KKTC, her türlü çağdaş, demokratik ve hukuki uluslararası baskı unsurundan belki bilerek, belki bilmeyerek; belki isteyerek, belki istemeyerek uzak tutulmuştur!

-*-*-

Kıbrıs sorunu, hep “Rum tarafı” suçlanarak, çözülmemiş ya da çözülmek istenmemiştir…
Ve sonuçta, KKTC adı verilen coğrafyada, illegalite bir yana demokrasi ve demokrasinin en değerli denetim ya da ahlak mekanizması olan yargı bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğü ilkeleri “engellenmiştir”…

-*-*-

Çok basit bir örnek daha…
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne İlçesi Kadın Kolları Başkanı’nın örneğin sahte diploma soruşturması ile ilgili süreci, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı adına, siyasi mekanizmanın baskısı ile gözümüze baka baka geciktirilmiştir…
Geciktirilmektedir…

-*-*-

Ve ne acıdır, KKTC’deki yasadışı veya illegal otoriteler ki bu otoriteler Türkiye’dedir; “artık bu süreç hızlanmalı, yeter” dememiş olsaydı; UBP’nin ilgili kurulları, “biz üç ilçede kadın kolları başkanlarını görevden aldık” demeyecekti…
Üç ilçede operasyonun sebebi de Girne’deki kadın kolları başkanı üzerindeki ağırlığı sözde dağıtma çabasından başka bir şey değildir!
Hukukun üstünlüğü yine iğfal edilmiştir ve bir tek Girne Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra’nın buna ağır tepki vermesi, kişisel çıkar ilişkilerinin ağır boyutunu net bir şekilde ortaya koymaktadır…

-*-*-

Neredeyse ülkenin en büyük iki siyasi partisinden biri olan UBP’de, yaşanan rezalete tepki verecek Altuğra’dan başka kimse yoktur!

-*-*-

Oysa bahsettiğimiz olayda hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına siyaset kurumundan açık “müdahale” geldiği bilinmektedir…
Ve bu açık müdahale, örneğin Başsavcılık kurumunun “itibarını” da olumsuz etkileyebilmektedir… 

-*-*-

Hukukun üstünlüğü açısından, “Görevden alma yetkisi” sıkıntılıdır!
Parti yetkili kurulları veya genel başkan, seçilmiş bir kişiyi, dilediği gibi görevden alamamalıdır. Alamaz da…

-*-*-

Yukarıda da belirttiğim gibi; siyaset kurumu ya da yürütme organının; hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına kişisel çıkarlar uğruna müdahale ediyor olması, bir ülkenin Dünya’daki saygınlığı açısından ciddi anlamda itibar kaybıdır… 

-*-*-

Bu arada KKTC’deki mevcut sistem; kişisel çıkar uğruna hem “devleti” hem de tüm kurumlarını bertaraf ederken; sistemin bekçiliği, “milliyetçilik” gazı aracılığı ile yapılmaktadır… 

-*-*-

Mevcut sisteme karşı çıkan, “olmaz, olmamalı, yapmayın, etmeyin” diyenler; genellikle hatta her zaman, “vatan haini” gibi suçlamalarla marjinalize edilmeye çalışılmakta; KKTC örneğinde olduğu gibi, ülke – devlet – toprak – geçmiş – gelecek kaygısı ya da sevgisi olmayan on binlerce kişi yurttaş yapılıp, sözde devlet, mevcut yapısı ile korunmaya çalışılmaktadır…
Türkiye’yi yöneten veya batıran karanlık güçlerin buradaki etkisi ve katkısı göz ardı edilmemelidir…
Ve bu saptamayı yapıyor olmak bile tek başına, bu karanlık güruhun sizi “hain” ilan etmesi için yeterlidir tabii ki!

-*-*-

Siz, ülkeyi hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı açısından karanlığa gömen ve bu arada da kişisel çıkar elde edenleri eleştirdikçe, onlar da size Türkiye’nin çeşitli kişi ve kurumları hatta kamuoyu aracılığı ile “hain” demektedir!

-*-*-

İşte asıl değişmesi gereken budur…
Ve bunu değiştirecek olan, değiştirmesi gereken önce Ulusal Birlik Partisi (UBP) olmalıdır… 

-*-*-

UBP, eğer sahte veya değil; bu devleti kuranların, toplumsal varlığımızı korumak için gönüllü savaşmış gerçek TMT’cilerin “siyasi devamı”ysa; çağdaş – demokratik – hukukun üstünlüğüne ve toplumsal kazanıma değer veren bir yapıya “GÖNÜLDEN” sahi çıkmalıdır…

-*-*-

Bu nasıl olur?
Müdahalesiz, Türkiye’deki karanlık – çıkarcı ve çok üzgünüm ama hırsız güçlerin etkisinden ırak; Avrupalı merkez sağ ve çok ciddi yapılanmayla…

-*-*-

Çok mu zor?
Evet çok zor!
Çünkü UBP, gelenekselleşmiş ve katılaşmış bir kişisel çıkarlar partisi haline çoktan dönüşmüştür… Bu yapıyı yıkmak çok kolay değildir… 
Ama imkansız da değildir… 

-*-*-

Bu arada belirtmekte fayda var…
Dünya Adalet Projesi (WJP) Hukukun Üstünlüğü Endeksi 2025 geçtiğimiz Ekim ayı sonunda yayımlandı.. 
143 ülkede yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve vatandaşların bu konudaki mutluluğunu ölçen bu endeksin başında Danimarka (1), Norveç (2), Finlandiya (3), İsveç (4), Yeni Zelanda (5) bulunuyor… 
Kıbrıs Cumhuriyeti 30’uncu sırada… 
Türkiye Cumhuriyeti ne yazık ve ne acıdır ki 118’inci sırada…

-*-*-

Yani ister “ana – yavru” deyin; isterseniz başka ilişki türleri uydurun; yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne değer verme açısından örnek almamız gereken ülkeler ve asla örnek almamamız gereken ülkeler gayet net ve açık bir şekilde gözümüzün önündedir… 

-*-*-

Tekrar edeyim; “UBP’de değişim çok önemlidir” dedim ama “öteki siyasi parti veya oluşumlarda değişim önemli değildir” demedim!

bermix-studio-tb9sgkp77lm-unsplash.jpg

Bu yazı toplam 2269 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar