Türk Yerleşimci Sömürgeciliyi Bağlamında; Gıbrıslıların Tembelliyi
Syed Hussein Alatas Malazyalı önemli bir sosyologdur. Alatas, 1928-2007 yılları arasında yaşamışdır. Alatas’ın iki önemli kitabı “The Myth of the Lazy Native” ve “Intellectuals in Developing Societies” Bukuku Press tarafından yeñile tegrar basıldı. Alatas, “The Myth of the Lazy Native” kitabını Böyüg Britanya’da 1977 yılında basdıydı. Kitabın adını “Yerlilerin Tembel Olduğu Miti” deye çevirebilirig sanırım. Kitab 16. yy'dan 20. yy'a Malazya'dakı "yerlilerin tembel olduğu mitini" analiz edmegdedir. Alatas bu analizi gercegleşdirirkana, iki kavramı öne çıkardmagdadır. Bunnardan biri "ideoloji- ideology" diyeri da "sömürge kapitalizmi-colonial capitalism"dir.
İdeoloji
Alatas ideolojiyi genel hadlarıynan şu şekilde tanımlamagdadır; belirli bir siyasi, sosyal ve ekonomig düzeni meşrulaşdırmaya çalışır. Bu girişimde, ana öncüllerine aykırı olabileceg sosyal gerçegliyin o kısmını çarpıtır. Doğası gereği otoriterdir. Belirli bir grubun çıkarlarnı ifade eder. Basgın olduğunda, temsil eddiyi grub ile hakim olduğu grub arasında yannış bir bilinç yaradır. Belirli bir grubun çıkarlarnı ifade eder. Baskın olduğunda, temsil eddiyi grub ile hakim olduğu grub arasında yanlış bir bilinç yaratır (Alatas 1997, 1).
Alatas, sömürge ideolojisi (colonial ideology) ifadesini gullanarag, sömürge ideolojisinin kolonilerde işgücünün seferber edilmesinde, zorlama ve haksız uygulamaları meşrulaşdırdığını ifade edmegdedir. Bunun için da “tembel yerli” fikrinin gullanıldığnı belirdmegdedir. Avrupa'nın bir bölgeyi fedhedmesini ve hakimiyetini meşrulaşdırmag ve rasyonalize edmeg için yerliler ve onnarın toplumları haggında olumsuz bir imaj cızdığını vurgulamagdadır (Alatas 1997, 2). “Tembel Yerli Miti” sömürge ideolojisinin gullandığı bir söylem olmagla birligde, yerlilerin berbad çalışma goşullarında çalışmasını ve ayrıca Avrupa’nın yerlilerin tobraglarnı fededdiyinde, bu işgalin meşrulaşdırılmasını ve rasyonalize edilmesini sağladığnı belirmegdedir.
Alatas, Karl Marx ve Friedrich Engels’den alıntı yapar. Marx ve Engels “Alman İdeolojisi” isimli kitablarında “Yönetici sınıfın fikirleri her dönem egemen fikirlerdir. Toblumun egemen maddi gücü olan sınıf, ayni zamanda onun egemen entellegdüel gücüdür. Maddi üretim araçlarnı elinde bulunduran sınıf, ayni zamanda zihinsel üretim araçlarnı da kontrol eder, böylece genel olarag, zihinsel üretim araçlarından yoksun olanların fikirleri ona tabi olur”(Alatas 1997, 83). “Yöneten sınıfı oluşduran bireyler, diyer şeylerin yañı sıra bilinç sahibidirler ve bu nedeninan düşünürler. Bu nedeninan, bir sınıf olarag höküm sürdügleri ve bir dönemin kabsamını ve boyutunu belirledigleri ölçüde, bunu tüm yelpazede yabdıgları açıgdır. Dolayısıynan, diyer şeylerin yanı sıra, düşünürler, fikir üreticileri olarak da hüküm sürerler ve çağlarnın fikirlernin üretimini ve dağıtımını düzenlerler; böylece onnarın fikirleri, dönemin egemen fikirleridir” (Alatas 1997, 83).
Marx ve Engels, üretim araçlarına sahib olan egemen sınıfın, düşünce dünyasına da hakim olduğnu ifade edmegdedir. Marx ve Engels’in altını çızarag söylemeg isdediyim diyer önemli tesbidleri ise, fikir üretme araçlarına sahib olmayannarın da, egemenlerin fikirlernin, düşünce dünyasının parçası olduglarnı ifade edmeleridir.
Sömürge Kapitalizmi
Alatas, sömürge kapitalizmini genel hadlarıynan şu şekilde tanımlamagdadır; yabancı bir ekonomig gücün sermaye üzerinde basgın kontrolü ve erişimidir. Yabancı gücün üyeleri tarafından yönetilen bir hökümetin, onun adına hareked edereg koloniyi kondrol edmesidir. Yabancıların hakim olduğu toblulug tarafından yürütülen en üsd düzey iş, ticared ve sanayi faaliyetleridir. Ülkenin ihracad ve idhalad ticaretinin yönünü, yabancı egemen gücün çıkarlarna uygun hale getirmegdir. Sömürüye garşı olarag sendikaların yogluğudur. Teknolojik ve bilimsel becerilerin minimal genişlemesidir. Üretimin yarı-serbest (semi-free labour) emek etrafında örgütlenmesidir (Alatas 1997, 2). Semi-free labour çalışanların çalışma goşullarıynan ilgili çog sınırlı söz haglarnın olması, düşüg ücrete ve uzun çalışma saadlerne sahib olmaları anlamına gelmegdedir. Köleliye yakın göçmen işçiler, zorunlu çalışma kambları “semi-free labour” içun örneg gösderilebilir.
Alatas, Sömürgeci kapitalizmin ideolojisi, Batı'nın egemenliyni, Batı güçlerine boyun eyen toplumları modernize etme ve medenileşdirme iddiasıyla meşrulaştırmaya çalışdığnı belirdir (Alatas 1997, 7). Alatas, yerlilerin aşağılanmış imajının, yerlilerin tembel olduğu miti gibi, sömürge ideolojisinin temelini oluşturduğnu, bu imajın toprağın fededilmesinin önemli geregcelerinden biri olduğnu vurgulamagdadır (Alatas 1997, 215).
Gıbrıslıların Tembelliyi
Gıbrıs’da 1960 yılına gadar klasig sömürgecilig vardı. 1960 yılından soğram yeñi sömürgecilig görünmeye başlandı. 1974’den itibaren da Gıbrıs’ın kuzeyinde Türk yerleşimci kolonyalizmi gendini gösderdi. Sömürgecilig çalışmaları açısından Gıbrıs adası cenned, yerliler açısından da cehennemdir. Gıbrıslıların sömürgecilig çalışmalarıynan ilgili teg bir enstütüsü, üniversitelerde bölüm ne yazıg ki yogdur. Gıbrıslıları anlamanın en önemli yollarından biri böyle bir merkezi gurub, akademig çalışmalar yabmagdır. Marx ve Engels’in belirddiyi gibin Gıbrıslıların “fikir üretme araçlarına” ihtiyacı vardır.
İngiliz koloni döneminde da Batılılar tarafından Gıbrıslıların tembel olduğu ifade edilmegdeydi. Ancag benim yoğunlaşmag isdediyim, Atilla işgalinden soğram Gıbrıs’ın kuzeyinde Türkiye tarafından inşa edilen Gıbrıslıların tembel olduğu mitidir.
Ayşemden Akın 2010 yılında “İşin aslı ben de öyle düşünürdüm eskiden…Yani Kıbrıs, otuz yaşında emekli olan ve çalışmayı sevmeyen sülalemden ibaret sanırdım eskiden. Kıbrıslılar tembeldir klişesinden bahsediyorum” deye yazmagdadır (Akın 2010). İsmet Kotak 2011 yılında “Televizyon ekranında sürmekte olan açık oturumu izliyoruz. Kıbrıs Türk Halkı için söylenenleri işitmemek için nerede ise kulaklarımızı kapatıyoruz. “Kıbrıslılar tembeldir; çalışmıyor, üretmiyor, Türkiye’nin parası ile lüks hayat sürüyorlar...” deye yazmagdadır (Kotak 2011). Buse Çelebi 2019 yılında “Bugüne kadar hepimize üç aşağı beş yukarı empoze edilmiş bir gerçek var “Kıbrıslılar tembeldir, ada insanı çalışmayı sevmez” deye yazmagdadır (Çelebi 2019). Nazım Beratlı 2020 yılında “Şimdi Türkiye’den gelen her baldırıçıplak kenar mahalle uyanığı, karşısına birkaç şerefsizle, biriki aptalı alıp, “Kıbrıslılar tembel” demeyi diline pelesenk ediyor” deye yazmagdadır (Beratlı 2020). 2025 yılında Ersin Tatar’ın davedlisi olarag Türkiye’den külliyeye gelen İlber Ortaylı “Kıbrıslı Rumlara “ahmak ve tembel” Kıbrıslı Türklere ise Annan Planı’na evet dedikleri için, “zekasız ve hıyanet içinde olanlar” ifadelerini gullandı (Haber Kıbrıs 2025).
Basınımızda bu tarz köşe yazıları veya Türkiyelilerin Gıbrıslılara yabdığı hakaredlerin haberlerni bulmag mümkündür. Düşünüñ, sağın önemli şahsiyedlerinden İsmet Kotak bilem bu konu üzerine yazı yazmış…
Malezya nerededir, Gıbrıs nerededir? Nasıl olur da tarihin farglı dönemlerinde, farglı devledlere garşı Malezyalılar da Gıbrıslılar da gendilernin tembel olmadığını ifade edmeg durumunda galır?
Malezyalılarnan, Gıbrıslıların ortaglıgları nelerdir? Malezya ve Gıbrıs’ın buluşduğu yer sömürgeciligdir. “Yerlilerin Tembel Olduğu Miti” sömürgecinin gendi egemenliyni tesis edme sürecidir. Syed Hussein Alatas’ın da belirddiyi gibin Türkiye sömürge ideolojisiynan Gıbrıslılar üzerinde bir algı yaradmışdır. Gıbrıslılarnan ilgili sadece “tembellig” üzerinden gelişdirilen bir negatif imaj yogdur. Tembellig imajıynan beraber bir çog negatif imaj da sisdematig olarag üredilmegdedir. Gıbrıslıların İngiliz piçi olduğu, becerigsiz olduğu, hain olduğu, halledeceyig deyib hişbir şey halledmedigleri gibi söylemler bizler içun Türkiye tarafından çog üredilmegdedir. Hadda Gıbrıslılar bu söylemleri gabul edmiş gendi gendilerni tarif ederkan da bu söylemleri gendiler içun gullanmışdırlar, gullanmagdadırlar.
Syed Hussein Alatas’ın sömürge ideolojisi olarag sunduğu kavramın ekonomi politig garşılığı vardır. Yani sömürgeci gendi ekonomig ihdiyaclarının sömürgeleşdirilmiş tobraglarda garşılanması içun sömürge ideolojisine yani gerceyin dönüşdürülmesine ve başga şekilde sunulmasına başvurmagdadır. Alatas bunu sömürge kapitalizmi olarag ifade edmegdedir. Buracıgda şu ayrım da çıgmagdadır. Kapitalizmin yapısı sömürgeci ülkede başgadır sömürgeleşdirilen ülkede başgadır. Üretim ilişgileri, üretim araçlarının tegnolojig boyutu, sınıfların yapısı, burjuvazi ve işbirligci üsd sınıf gibi bir çog başlıg altında sömürgeci olan ülkeynan sömürülen ülkede kapitalizmin farglılar gösderdiyini söyleyebilirg. Alatas bundan dolayı da sömürge kapitalizmi ifadesini gullanır. Alatas, Marx ve Engels’den yola çıkarag, “19. yüzyılda egemen gücün hakim ideolojisi sömürge kapitalizmi olduğu için, yerliler ve farglı tobluluglar haggındaki fikirleri, tembellig (indolence) kavramları ve emeği yararlı ve anlamsız olarag sınıflandırmaları, o dönemin hakim fikirleri haline geldiyi sonucuna varmagdadır (Alatas 1997, 83).
Gıbrıslıların tembel olduğu mitinin, Gıbrıslıların emeyinin deyersizleşdirilmesinin Türk yerleşimci kolonyalizmiynan ilişgisi nedir? Gıbrıslıların eñ böyüg problemi 1974 yılından bu yana Türkiye’den kuzeye agdarılan nüfus deyildir? “Gıbrıslılar çalışmaz”, “Gıbrıslılar bu işi yabmaz”, Gıbrıslılar becerigsizdir gibin streotype ifadelerin ekonomi-politig garşılığı Gıbrıslı işçi sınıfının imha edilmesi deyildir? Gıbrıslı işçi sınıfı yerine başda Türkiye’den soğra da Pakistan, Bangladeş, Türkmenistan gibin ülkelerden binlerce işcinin getirilmesi hangı goşullarda meşrulaşabilirdi? 1975 Tarım İşgücü Protokolünde tobrağı işlesinner deye Türkiye’den binlerce insan neçun getirildi? İnsan demeg iş gücü demegdir. İnsan demeg üretim ve tüketim demegdir. İnsan demeg “para” ve “kar” demegdir. Sömürge kapitalizminin tesis edilmesi içun bu insannara Türkiye’nin ihdiyacı vardı. Bu tobragların sahibi Gıbrıslılardı. Bu fabrikaların çalışannarı Gıbrıslılardı. Bu evlerin sahibi Gıbrıslılardı. Rumca gonuşan Gıbrıslıların Türk sömürge kapitalizminin içinde garşılığı yogdur. Çünkü yerleşimci kolonyalizm yerlilerin emeg sömürüsü üzerine deyil yerlilerin imhası üzerine guruludur. Türk sömürge kapitalizminin içinde Türgce gonuşan Gıbrıslılar da yogdur. Rumca gonuşan Gıbrıslılar dovrudan yog edildi. Türgce gonuşan Gıbrıslılar da sürec içinde yog edilmegdedir.
Marx ve Engels’in ifade eddigleri üzerinden Gıbrıslılar fikir üretme araçlarına sahib olmalıdır. Gıbrıslıların, fikir üredme araçları olmadığı içun, Türkiye’nin düşünce dünyasının parçası olmuşlardır. Ne yazık ki Gıbrıslıların tembel olduğu mitine Gıbrıslılar da inanmagdadırlar!
Gaynag
1-Akın, Ayşemden. 2010. “‘Tembelsiniz’ mi dediniz?” Kıbrıs Star. https://www.starkibris.net/index.asp?haberID=69230
2-Alatas, Hussein Syed. 1997. “The Myth of the Lazy Native”. London. Frank Cass.
3-Beratlı, Nazım. 2020. “Kıbrıslılar Tembeldir”. Kıbrıs Postası. https://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j57/a36301-kibrislilar-tembel
4-Çelebi, Buse. 2019. “Kıbrıs’ın Sorunu Tembellik mi?”. Tabella. https://tabella.org/2019/09/16/kibrisin-sorunu-tembellik-mi/
5-Haber Kıbrıs. "(Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın davetlisi olarak adaya gelen İlber Ortaylı, Kıbrıslı Rumlara “ahmak ve tembel” Kıbrıslı Türklere ise Annan Planı’na)."Facebook, Haziran 12, 2025. https://www.facebook.com/share/v/1ATAVmGuPQ/
6-Kotak, İsmet. 2011. “Kıbrıs Türkü gerçekten “Tembel” mi?”Haber Kıbrıs. https://haberkibris.com/bc36b03a-2011_02_11.html







