1. YAZARLAR

  2. Ayşemden Akın

  3. “RUMLAR İÇİN SON ÇAĞRI”
Ayşemden Akın

Ayşemden Akın

“RUMLAR İÇİN SON ÇAĞRI”

A+A-

 

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gaz konusunda bugüne kadar yaptığı anlaşmalara öncülük eden Rum Dışişleri eski Bakanı Nikos Rolandis geçtiğimiz hafta Rum lider Anastasiadis’e tarihi bir mektup yazdı. Kıbrıs’taki bölünmüşlüğün başta Rumların tarihi hataları nedeni ile gerçekleştiğini, 50 yıldır sürdüğünü ve bir hata daha yapılırsa bölünmüşlüğün kalıcılaşacağını belirtti. Güven veren, ayakları yere basan açıklamalar yapan Rolandis, 2006’da Kıbrıslıtürk lider Mehmet Ali Talat’a yaptığı öneriyi yeniden gündeme taşıdı ve gazın yüzde 20-25’inin Türklere verilmesi gerektiğini vurguladı. Kıbrıslıtürklerin haklarının göz ardı edilemeyeceğini, bunun başlarına iş açacağını açık açık tarihi örnekleri ile söyledi. Rolandis mektubunda bu öneriyi zamanında Talat’a sunduğunu ve onun da öneriye sıcak baktığını, konuyu Türkiye ile tartışmaya hazır olduğunu belirttiğini, ancak Rum heyetinin oralı olmaması nedeniyle konunun ileriye götürülemediğini vurguladı. Rolandis, Anastasiadis’e, önerdiği teklifin çok geç olmadan tartışılabilmesi için fırsat yaratmasını istedi ve Kıbrıslıtürklerin de gazda hakları olduğunu anlamasının şart olduğunu söyledi.  

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rolandis’in mektubunu konuştuk. O teklifin ardından neler yaşandığını, Türkiye’nin meseleye nasıl baktığını ve şuan müzakere masasının dışında kurulacak bir masada Kıbrıslıtürklerin haklarının teslim edilmesinin mümkün olup olmayacağını sordum. Temmuz ayında başlayacak doğalgaz çalışmalarından önce böyle bir adım atılırsa güven yaratıcı önlem olarak bunun  büyük fayda sağlayacağını, doğalgazı müzakere masasının konusu yapmayan Rum tarafının tutarlı davranmak adına başka bir masa kurması gerektiğine ikna edilmesi gerektiğini söyledi. Talat bunun gerginliklerin de önüne geçebilecek harika bir adım olacağını ve artık ciddiyetle Kıbrıslıtürklerin haklarından bahsetmenin ve farklı yollar denemenin zamanının geldiğini söyledi. Talat, Türkiye’nin bu konuda söyleyecek olumsuz bir sözü olacağını da düşünmediğini belirtti.

Madem doğalgaz Kıbrıs Sorununun çözümüne tek başına yetmiyor o zaman müzakereler devem ederken kurulacak bir masada Kıbrıslıtürklerin enerji hakları iade edilebilir. Böylelikle az gelişmiş Kıbrıs’ın kuzeyi de buradan gelecek parayla kendini toparlar. Yasaları çıkarır, kurumlarını güçlendirir, alt-üst yapısını kurar, maaşını kendi ödeyecek duruma gelir ve federal devletin eşit kurucu ortağı olacağı güne kadar tüm ödevlerini yapar. Eğer Kıbrıslırumlar bunu kabul edip bu payı bize verirse ki bunu bize bağımsızlığımızı kazanmamız için aslında borçlular; bizler ayakları üzerinde duran, düşünen, dönüştüren, düzgün sistemi olan bir devlet haline gelebiliriz. Yok eğer Rumlar, kuzeyin statüsü yükselir korkusuyla bunu yapmazlarsa Rolandis’in de dediği gibi geri dönüşü olmayan yollara girilir.

Tarihi bir dönemden geçiyoruz gerçekten de çok kritik bir dönemeçteyiz ve ‘savaş’ hiç de sandığımız kadar uzakta değil aslında. Anastasiadis ileriyi gören kurnaz bir liderse ve bu ülke Kıbrıslıların kimse karışmasın diyorsa, o zaman bizlerin güçlenmesi için Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yakışır şekilde haklarımızı teslim etmesi gerekiyor.

6’ıncı Çok Uluslu Enerji Değerleri Konferansı önceki gün ODTÜ, Hacettepe ve Center for Energy and Value Issues’un (CEVİ) organizasyonuyla, Amsterdam, İstanbul ve Chicago’nun ardından Güzelyurt’ta gerçekleştirildi. İki gün süren enerji konferansının dünkü oturumuna Atlantik Konsey’in kıdemli üyesi enerji güvenliği uzmanı John Roberts damgasını vurdu. Amerikan düşünce kuruluşunun ileri gelenlerinden Roberts, oturumlarda “çözüm olmayacaksa Rumlar gazı Baf’a ya da Larnaka’ya verecekleri fiyattan Mağusa ve Girne’ye verirse bu iş olur” dedi. Yani ‘gazı çıkartırlar size de payınızı verirler bu iş hallolur’ dedi. Yani ABD’nin birleşik Kıbrıs gibi bir derdi yok. Batı nabız yoklamaya devam ediyor ama Rum lider olan bitenin farkında bile değil!

Bu yazı toplam 2134 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar