1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Kayıplar Komitesi Üçüncü Üyesi Pierre Gentile, kursta Kıbrıs’ta kayıpları anlatacak...
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Kayıplar Komitesi Üçüncü Üyesi Pierre Gentile, kursta Kıbrıs’ta kayıpları anlatacak...

A+A-

Basel Üniversitesi’ne bağlı Swisspeace Enstitüsü’nün yeni kursu “Kayıplar ve barışın inşası”nda Kıbrıs’ta kayıplar konusu da ele alınacak. Kursta Kayıplar Komitesi Üçüncü Üyesi Pierre Gentile, Kıbrıs’ta kayıpları anlatacak.

Swisspeace’ten yapılan açıklamayı okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik. Açıklamada şöyle denildi:

***  İster silahlı çatışmalar, ister siyasi baskılar, iç krizler ya da diğer şiddet ve dengesizlik şekilleri olsun, kayıplar konusu bireyler, aileler ve toplumların tümü üzerinde önemli ve kalıcı etkiler bırakmaktadır. Kayıp şahıslar konusu sosyal, psikolojik ve hukuki sonuçları olan derin bir insani ve insan hakları sorunudur. Bu konuyu ele almak yalnızca yasal bir zorunluluk olmakla kalmıyor, yeniden uzlaşma ve sürdürülebilir barışa yönelik yaşamsal bir adımı oluşturuyor.

***  Toplumlar bu konuyu ele almanın önemini ve karmaşıklığını kavradıklarında, etkili ve kapsamlı yaklaşımlara yönelik ihtiyaç da görünür olur... Son onyıllarda geniş kapsamlı pek çok ilgili tarafı da kapsayan çeşitli meknizmalar ve süreçler geliştirilmiştir. Bunlar arasında hakikat komisyonları, adli araştırmalar ve anılaştırma insiyatifleri bulunuyor, tümü de kayıp şahıslar konusunu ele alarak sürdürülebilir barışa katkıda bulunmayı hedefliyor.

***  Bu kurs, farklı çerçevelerde kayıp şahıslar konularıyla ilgili olasılıkları ve karmaşık durumları incelemektedir. Katılımcılar yasal, psikososyal ve kurumsal yaklaşımları inceleyerek Kıbrıs, Kolombiya, El Salvador, Ukrayna ve Suriye’den deneyimlerden yararlanabileceklerdir. Anahtar konumdaki yerel aktörlerle bilgi alışverişine girişerek kurbanlar ve ailelerinin hakları, devlet ve devlet-dışı aktörlerin rolü, etkili süreçler ve mekanizmaları uygulamanın zorlukları hakkında bir anlayış geliştirebileceklerdir.

***  Pratik araçlar ve karşılaştırmalı içgörüler elde edecek olan katılımcılar, belirli çerçevelere yönelik çözümler dizayn etme yeteneği kazanacaklar. Kendi çerçevelerinde hakikat, adalet ve barışa katkılarını geliştirebileceklerdir.

***  Bu kursa katılanlar, kayıp şahıslar konusundaki kavramları, tanımları ve uluslararası hukuki çerçeveyi anlayabilecekler, zorla kayıp edilen kurbanlar ve bunun sonucunda devletlerin görevlerini kavrayabileceklerdir.

***  Kursa katılanlar kayıplar konusunun geçmişle ve barış süreçleriyle (ki buna kayıpları arama/gerçeği arama, adalet, hesap verilebilirlik, belgeleme, anılaştırma, tazminat ve bunların yeniden tekrarlanmamasına yönelik garantiler de dahildir) nasıl bağlantılı olduğunu ve bu konunun bütünlüklü olarak nasıl ele alınabileceğini öğrenecekler.

***  Kursa katılanlar farklı tarafların – örneğin aileler, devletler, uluslararası kurumlar, devlet-dışı aktörler gibi – rollerini ve deneyimlerini analiz ederek dünyadaki farklı yaklaşımları inceleyebileceklerdir.

***  Kayıplar konusunu ele alan çeşitli resmi ve resmi olmayan mekanizmalardan deneyimleri inceleyebilecekler ve bu konularda koordinasyon, işbirliği ve bilgi yönetimi gibi ana yönler ve zorlukları analiz edebileceklerdir.

***  Kursa katılanlar, kayıplar konusunu ele alırken ahlaki olarak nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenecekler – örneğin kurbana yönelik duyarlılık ve kurban odaklı yaklaşım, akıl sağlığı ve psikososyal destek, toplumsal cinsiyet duyarlılığı ve kesişimsellik gibi... 

***  Kurs, 13-17 Ekim 2025 tarihlerinde beş öğleden sonra boyunca yapılacak ve sanal ortamda gerçekleştirilecek. Katılım ücreti 1,250 İsviçre Frangı’dır. Kursa katılım başvuruları 15 Eylül 2025’e kadar devam edecek.

***  Kurs uzmanları ise şöyledir:

Claudia Josi, “Geçmişi ele almak” örgütü, Swisspeace – üst düzey program yöneticisi.

Ahmad Helmi, Suriye İnsan Hakları avukatı ve Ta’afi İnsiyatifi kurucusu.

Hacer Buyahia, Geçiş Süreci Adaleti uzmanı, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği.

Mariana Casij Pena, Barış Müzakereleri’nde Kolombiya Cumhurbaşkanı’nın eski danışmanı, avukat ve Adalet için Hızlı Yanıt Örgütü üyesi.

Namita Khatri, Kayıplar İçin Global İttifak, Uluslararası Kızılhaç Örgütü.

Pierre Gentile, Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi, Birleşmiş Milletler.

TBD, Suriye Arap Cumhuriyeti Kayıp Şahıslar için Bağımsız Enstitüsü, Birleşmiş Milletler.

Corsin Blumenthal, “Geçmişi ele almak” örgütü, Swisspeace – üst düzey program yöneticisi.

Pamela Fabre, “Geçmişi ele almak” örgütü, Swisspeace, Program yöneticisi ve psikolog.

KENDİSİ BİR İSVİÇRELİ...

Kayıp Şahıslar Komitesi Üçüncü Üyesi olarak Eylül 2024’ten bu yana komitede BM temsilcisi olarak görev yapmakta olan Pierre Gentile de bir İsviçreli... Eylül 2024’e kadar Lozan’da Göçmenlerin Sosyal Entegrasyonu Merkezi’nin başkanı idi. Bir devlet hizmeti olan bu merkez, 3 bin kadar göçmeni izliyor – İsviçre’ye kabul edildikten sonra her ay bir entegrasyon geliri alan ve eğitimlerini tamamlayarak bölgede iş bulmalarına yardımcı olunuyor.

Pierre Gentile 2021 yılında Civic Lab-Civic Challenge’in ödülünü kazandı. Bu ödül, İsviçre’de kamu sektöründe göçmenlerin sosyal ve mesleki entegrasyonuna yönelik dijital yönetimle ilgili yaratıcı düşüncelerle ilgili bir yarışma.

Pierre Gentile, bundan önce de 1996-2019 yılları arasında Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nde çalıştı. Arazide 10 yıldan fazla delege, ofis başkanı ve güvenlik koordinatörü olarak Balkanlar’da, Afganistan’da, Latin Amerika, Afrika ve Ortadoğu’da görev yaptı. 2007 yılında Cenevre’de Uluslararası Kızılhaç Örgütü Koruma Bölümü’ne geçen Gentile, burada Civil Nüfüsun Korunması çalışma ünitesini kurdu. Bu görev çerçevesinde koruma görevine yönelik mesleki standartların oluşturulmasına öncülük etti.

2012 ile 2014 yıllarında Kızıl Haç ve Kızılay’ın “Sağlık Tehlike Altında” projesinin başkanlığını yürüttü. 2014 yılında Uluslararası Kızılhaç Örgütü Koruma Bölümü ve Merkezi İzleme Ajansı’nın başkanlığına atanmıştı...

Gentile, kursun üçüncü günü olan 15 Ekim 2025’te “Çeşitli ülkelerde uygulanan kayıplarla ilgili farklı mekanizmaları, yaklaşımları ve süreçleri analiz ederek, farklı yaklaşımları kıyaslamak, esas zorluklar, başarılar ve çıkarılan dersleri değerlendirmek, farklı siyasi, sosyal ve hukuki çerçevelerin mekanizmaları ve süreçleri nasıl etkiledğini değerlendirmek, devlet kurumları, sivil toplum, uluslararası örgütler ve kayıplar konusundan etkilenmiş toplumlar arasında işbirliğinin rolünü incelemek” başlığı altında konuşacak ve Kıbrıs’taki deneyimleri aktaracak.

Kayıplar Komitesi Üçüncü Üyesi Pierre Gentile

oncelikli-sayfanin-ustune-saga-sayfa-17-kayiplar-komitesi-ucuncu-uyesi-pierre-gentile.jpg

sayfa-17-yedek-resim.jpg


“Türkiye’de Beyaz Toroslar zorla kaybetme ve faili meçul cinayetleri simgeliyor...”

BBC Türkçe

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) Çankaya kapısı yakınlarında, 19 Ağustos sabahı beyaz renkli eski bir otomobilin yakılması "Beyaz Toros" kavramını yeniden gündeme taşıdı.

Yeni çözüm süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun toplantısı öncesinde yaşanan olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

Olayda yakılan 12 Toros, Fransız Renault şirketinin eski bir otomobil modeli.

Ancak Türkiye'de 1990'lı yıllarda, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşanan zorla kaybetme ve faili meçhul cinayetlerin simgesi olarak görülüyor.

Bu olaylardan bazıları, beyaz renkteki Renault 12 Toros modeli araçlarla hareket eden kişiler tarafından gerçekleştirildi. Araç bölge halkı arasında "ölüm arabası" olarak nam saldı.

Bu dönemde bazı resmi kurumlarla birlikte Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele birimi JİTEM'in de bu araçları kullandı.

Kamu kuruluşları ve hükümetler, JİTEM adlı bir oluşumun olmadığını söylüyor.

Ancak 2011 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturmada JİTEM için "İçişleri Bakanlığı'nın onayı olmadan ve Genelkurmay'dan görüş alınmadan Jandarma Genel Komutanlığı'nın kendi inisiyatifiyle kurulmuş olduğu" tespiti yapıldı.

Beyaz Toroslar'ın varlığı hem Türkiye'deki çeşitli dava dosyalarına hem de TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu raporuna girdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 12 Temmuz'da yaptığı bir konuşmada "Beyaz Toros"lara değindi.

Erdoğan, PKK ile ilgili "1984'teki ilk eyleminden sonra ne yazık ki terör Türkiye'de her geçen gün tırmandı" dedikten sonra şöyle devam etti:

"O günden sonra nice hükümetler geldi. Her biri terörün kökünü kazıyacağını söyledi ama terör ne topraklarımızda ne de üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi.

"Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi."

Davutoğlu ve Demirtaş arasında polemik

1990'lardaki yaygın zorla kaybetme ve faili meçhul vakaları geride kalsa da "Beyaz Toros" kavramı, yıllardır siyasetten spora her alanda gündeme geliyor.

1 Kasım 2015'teki seçim kampanyası sürecinde dönemin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) genel başkanı ve başbakanı Ahmet Davutoğlu Van mitinginde, "AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak. Biz buraları faili meçhullere bırakmayacağız" demişti.

Davutoğlu'nun açıklamasına dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanı Selahattin Demirtaş şu sözlerle tepki gösterdi:

"Bizi tehdit ediyorlar. Biz gidersek yeniden JİTEM gelir... İşte bunlar hem itiraf hem de tehdittir."

Tartışmanın derinleşmesi üzerine yeni bir açıklama yapan Davutoğlu ise "Beyaz Toroslu günlere bir daha geri dönülmeyecek, benim kastettiğim budur" ifadelerini kullandı.

2023 yılına ise Bursaspor – Amedspor maçında "Beyaz Toros", Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve Kurtlar Vadisi dizisindeki Pala karakterini gösteren pankartlar açıldı.

Maç sırası ve sonrasında şiddet olayları yaşandı, sahaya su şişeleri ve patlayıcı maddeler atıldı.

Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, olayla ilgili Bursaspor'a çeşitli cezalar verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Bursaspor taraftarlarına hitaben, "Milli duruşlarından dolayı tebrik ediyorum. Bize göre Amed diye bir yer yoktur, Amedspor'dan bahsedilemeyecektir" dedi.

Alışveriş sitesinde satış tartışması

Bu olaydan kısa süre sonra bir internet alışveriş sitesinde Mahmut Yıldırım ve bir "Beyaz Toros"u birlikte gösteren posterin hediyelik eşya olarak satıldığının ortaya çıkması da tartışma yarattı.

Sosyal medyada siteye boykot çağrıları yapılırken dönemin HDP'li milletvekilleri ve İnsan Hakları Derneği'nden tepki açıklamaları geldi.

Site ise kısa süre sonra bir özür açıklaması yayımlayarak ürünün platformdan kaldırıldığını ve satıcı firma ile tüm ilişkilerinin kesildiğini belirtti.

Özgür Özel'den savcıya 'Beyaz Toros' tepkisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili soruşturma kapsamında da konu tartışıldı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Temmuz ayında isim vermeden, İBB soruşturmalarına da baktığını öne sürdüğü bir savcının sosyal medya hesabındaki profil fotoğrafına tepki gösterdi.

Özel, fotoğrafta savcının masasında bir "Beyaz Toros" maketinin olmasını eleştirdi.

Bu fotoğraf daha sonra sosyal medyada yayıldı.

Özel ilerleyen günlerde, "Biz buna isyan ettik, itiraz ettik. Önce beyaz Toros'u kaldırdı, Fatih Sultan Süleyman'ın türbesini koydu. Ona karşı çıktık. Hesabını kapattı, kaçtı. Ama halen görevinde" dedi.

(BBC Türkçe – 19.8.2025)

ncelikli-sayfa-16-sayfanin-ustune-saga-001.jpg

 TBMM önünde yakılan Beyaz Toros...

sayfa-16-sayfanin-altina-sola-tbmm-onunde-yakilan-beyaz-toros.jpg

 

Bu yazı toplam 758 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar