1. YAZARLAR

  2. Niyazi Kızılyürek

  3. Kayıp Baba’ya Ağıt
Niyazi Kızılyürek

Niyazi Kızılyürek

Kayıp Baba’ya Ağıt

A+A-

Kayıp baba tam elli yıl sonra bir kaç parça kemik olarak evine döndü. 1964 yılının Haziran ayında yanlışlıkla Lefkoşa’nın Türk semtine giren Mihalis Solomontos, büyük bir ihtimalle intikam hırsının kurbanı oldu. Adı çok uzun yıllar kayıplar listesinde kalan Dali’li Kıbrıslı Rum yakın geçmişte bulundu ve DNA testi yapıldıktan sonra ailesine iade edildi. Geçtiğimiz Pazar günü Dali kasabasında yapılan tören bir sürü açıdan ilginçti. Törene Solomontos’un Kıbrıslı Türk akrabaları ve ailenin dostu olan bazı Kıbrıslı Türkler de katıldı. Mihalis Solomontos’un hayatta iken Kıbrıslı Türk yakınlarıyla temasta olduğunu anlatan akrabalarının gözleri dolu doluydu. Kayıp kişiler konusunda tek başına bir ordu gibi çalışan sevgili Sevgül Uludağ da oradaydı. Sevgül’ün adı anons edilir edilmez coşkulu bir alkış tufanı koptu. Sevgül bu alkışları emeği ve cesareti ile çoktan hak etti. Bugün kayıp kişilerin akıbeti yavaş yavaş ortaya çıkıyorsa, bu biraz da Sevgül Uludağ’ın çok değerli katkıları sayesinde oluyor.

Törenin baş konuşmacısı Mihalis Solomontos’un büyük oğlu Takis Solomontos idi. Takis, babasını kaybettiğinde altı yaşındaydı. Bulunması için tam elli yıl uğraşıp durdu. Törenden sonra yaptığımız konuşmada babasının bulunduğu günlerde içine girdiği ruh halini hiç kimsenin anlamadığını ve bazılarının ona ‘deli’ gözüyle baktıklarını anlattı ve ekledi: ‘bu deneyimden geçmeyenler bizi anlayamazlar. Bizi ancak kayıp yakınları anlayabilir.’ Bir barış insanı olan Takis’in törende yaptığı çarpıcı konuşmayı Türkçeleştirerek buraya alıyorum:

‘Baba… Ben ve kardeşlerim bu sözcüğü en son ne zaman dile getirdiğimizi hatırlamıyoruz. Ancak şu günlerde bu sözcüğü sık sık telaffuz ediyoruz, çünkü artık senin sadece varlığını hissetmiyoruz, bizimlesin de Baba... Uzun yıllardan beri seni bulmak için sarf ettiğimiz çabalar sonuç verdi. Artık haksız ve çileli ölümünü biliyoruz. Bulundun ve bu hakikat bizi huzura kavuşturan, rahatlatan  bir hakikattir... Bugün senin için adaletin tecelli ettiği gündür Baba... Elli yıl geciken bir gün... Karışık duygular içindeyiz Baba... Hüzün ve sevinç iç içe... Bizimle olduğun için sevinçliyiz. Fakat bizi yetiştiren, yanımızda duran ve hem babalık hem de annelik eden kahraman annemizin sağlık nedenleri yüzünden fiziki olarak bugün aramızda olmamasından ötürü hüzünlüyüz... Biliyorum, canıyla ve ruhuyla bizimledir. Ona ‘Be Anne, babamız bulundu’ dediğimde gözlerinden dökülen yaşları görmüştüm...

Babamız Mihalis Solomontos 33 yaşındayken o dönemde hüküm süren bölünmüşlüğün, kavganın ve körüklenen nefretin kurbanlarından biri oldu. Kör intikamcılığın ve karşılıklı cezalandırmaların bir kurbanı... Fakat Baba, sen aynı zamanda sevginin ve barışın kahramanısın. Fedakarlığın boşuna gitmedi. Bunun en güzel kanıtı, Kıbrıslı Rumlarla dost Kıbrıslı Türklerin bugün burada birlikte bir araya gelmeleridir. Hatırana saygı göstermeleri ve o dönemin kara tutkuları ve hataları için birbirlerinden özür dilemeleridir.
Güle güle Sevgili Babamız... Seni bulduk ve bulur bulmaz da yeniden kaybettik. Yine de artık bize daha yakınsın...

Babamın bulunması için çaba sarf eden herkese, bütün Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlara teşekkür ediyorum. Bugün aramızda bulunan sevgili Sevgül’e (Uludağ’a) kıymeti biçilmez çabaları yüzünden özellikle teşekkür etmek istiyorum...’

Bu yazı toplam 3348 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar