1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Kan ‘koçan’ YAPMIYOR
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Kan ‘koçan’ YAPMIYOR

A+A-

“Kan, koçan yapmıyor...”
Yani ‘kan döktük, aldık’ diyerek, ‘tapu’nun sahibi olmuyorsunuz.
Bu tanım Prof. Niyazi Kızılyürek’e ait.
***
Özellikle ‘sağ’ görüşlü liderler, ulusalcılığın salyalarını akıtarak ‘mülkiyet’ üzerinden ‘korku duvarları’ ördüler yıllarca...
Evlerinizi elinizden alacaklar” tehdidini “dünyalı bir geleceğin” yerine koydular.
İyi de, siz, ‘ganimet’e karşılık böylesi bir ‘ayrılıkçı’ propaganda yaparsanız...
O durumda bu evlerin, arsaların, mülklerin ‘yasal sahipleri’ ne diyecek?
Herkes evine dönecek” dedirtecek, bunun için kışkırtacaksınız öyle mi!
Amaç da bu zaten!.
Yani: “Çözümsüzlük”....
Çözüm” değil “kaos” üretmek, sürekli.
***
Amaç adalet ve barış” dedi, Almanya’dan adaya gelen Mülkiyet uzmanı Prof. Roland Czada...
KIBRIS’ın ‘iç sayfaları’nda kayboldu bence konferans haberi, yazık oldu.
Osman Kalfaoğlu çok detaylı anlatmış, Girne’de yer alan “Almanya’da Mülkiyet Sorunu Nasıl Çözüldü” başlıklı konferansı.
Kıbrıs Türk Ekonomi Kurumu’na da tebrikler, böylesi bir seçim için!..
Kaçırdık, atladık.
Yoksa ‘manşetlik’di...

***
Almanya’daki ‘mülkiyet’ sorunu da bizim kadar ‘karmaşık’mış.
- “...bir Alman Yahudi’nin mülkünden edilmesi, o mülkün bir yerli Alman’a verilmesi, daha sonra Almanın kalkıp başkasına satması, mülk Doğu Almanya’daysa kamulaştırılması ve ardından tekrardan başka birinin özel mülküne geçmesi...”
Peki nasıl aşılmış sorun?
“Esas olan bireysel tapudur” diyor Profesör.
Çözüm de belli: "İade ya da tazminat"
- “... 1990’da çıkartılan Mülkiyet Yasası, öncelikli olarak iadeyi ardından da tazminatı hedefliyordu...”
-“... Yasa ekonomik ve bir mülkün üzerinde birden fazla hak iddiası olması nedeniyle işlemedi...”
- "Yasada üç kez değişikliğe gidildi, her seferde tazminat yöntemi daha öne çıktı..."
- “Tazminatın hesaplanmasında mülkün kaybedildiği yıl baz alındı..."
- “Çözüm için federal birim şart...”
- “Mülkiyet konusunda 2.3 milyon dosya açıldı, bunların 2.1 milyonu bugüne kadar çözüldü.”
-“...Almanya toplamda (bireysel ve kamusal) 8.5 milyar Euro tazminat ödedi”
***
“O kadar zengin değiliz, nasıl tazmin edeceğiz” sorusu geliyor.
Prof. Czada'nın yanıtı:
- “Ya uzun vadeli borçlanma yoluyla bireysel tazminatlar ödenecek ya da malın eski sahibinin iadede ısrar etmesi durumunda, yeni sahibin yaptığı yatırımları tazmin ederek, iade edeceksiniz...”
- "... Kıbrıs'ta iki bölgeliliğin korunması için daha fazla tazminat, daha az iade yöntemi uygulanabilir”

***
Meseleye ‘dünya’ gözlükleriyle bakmak elbette zor!..
Ama ‘korku’ları besleyerek ‘koltuk’ korumak da bir yere kadar...

Bu yazı toplam 2102 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar