1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Hangi demokrasi?
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Hangi demokrasi?

A+A-

 

“Demokrasiye destek” dendi ya…
Sarayönü’nde…
Hani sanki ortada bir demokrasi varmış da, destek veriliyormuş gibi!
Bu yalan niye?

* *  *

Asker içinde cuntacı bir grup darbe denedi!
Tam bir terördü…
Tankla, topla, savaş uçağıyla…
Geri püskürtüldü, iyi ki…
Bu girişimi “lanetlemek” de az!
Bir “cemaat” çıktı, hizmetti, namazdı, ezandı diye diye yandı ülkenin ağzına.
Ama “darbe girişimi” var diye, demokrasiye pek de benzeşmeyen düzen meşrulaşmıyor sonuçta!

*  *  *

Askerin içine çöreklenen koalisyon kimi cemaatçi kimi Kemalist, kimi anti-Erdoğancı çoğu hastalıklı, Fetö ve diğerleri...
İşin aslını tam da bilemiyoruz ya!
Şeffaflık ve basın özgürlüğü, uluslararası sözleşmeler ve yargı böylesine cılızken öğrenmek pek mümkün olmayacak galiba.

Darbe püskürtüldü de demokrasinin önü tıkalı hâlâ...

Ama ‘demokrasi dışı’ onca defoyu saydınız mı ‘darbecilik’ üzerinden darbeliyorlar bu defa!

Sanki ya ‘darbe’ci olacaksınız ya da ‘körü körüne biat’ edeceksiniz illa!

*  *  *

Korkutan bir “otoriter rejim” karşısında tir tir titriyor millet; “demokrasi” mi bu "tek adam" yönetimi mi sizce?

Yargıdan içişlerine, yasamadan yürütmeye, askerden medyaya “tek kişi”ye bağlanıyor ne varsa, tek dudak arkasına bakıyor ülke...

İç sesinde bu kabusu sessizce fısıldayanlar, iş görüntüye geldi mi bir rol kesme, bir yaranma telaşıdır gidiyor öyle!

*  *  *

Bu ‘demokrasi’ye mi destek?
Yok eğer değilse, söylenecek zaten...
İnsan hakları sözleşmesi dahi askıda!

Böylesi bir “parlamenter” yapı mı istedikleri, böylesi bir “yargı bağımsızlığı” mı, bu kadar yerlerde sürünen “basın özgürlüğü” mü, bu tip bir “kamu düzeni” mi?

Tüm bunlardan rahatsız olduklarına dair tek bir söz, pankart, isyan, çığlık yoksa…
Hangi demokrasiye destek?

*  *  *

Yağdan ve yaranma telaşından geçilmiyor ya ortalık, bu dahi "korku”nun nasıl betonlaştığını anlatıyor...

Kimileri de mitinge mahcup katılımını anlatmak öyle eğiliyor, böyle bükülüyor...

Eğer bu “sömürge artığı” kafalardan kurtulmazsak, adanın kuzey yarısına ışık düşmeyecek kolay kolay.

Yapmayınız, etmeyiniz, eylemeyiniz.
Köre kör, şaşıya şaşı diyebilmeliyiz!

 

Bu yazı toplam 4105 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar