Fare fili incitmiş olabilir mi?
Fare fili incitmiş olabilir mi?
Filmlerde ajanlarını görüyoruz!
Ve ne ilginçtir hayran kalıyoruz!
Mossad canım!
-*-*-
Asıl adı, “HaMossad leModiʿin uleTafkidim Meyuḥadim”…
Bilmiyordum, dün öğrendim!
Türkçesi; “İstihbarat ve Özel Harekâtlar Enstitüsü”…
-*-*-
Enstitü!
Gören, duyan, okuyan da sanacak ki “eğitim” verilen bir yer!
-*-*-
Oysa Mossad, İsrail’in en güçlü ve en derin kurumudur…
Sadece istihbarat işi yapmaz!
Yani bilgi toplamaz!
Cinayet ve cinayetler işler!
-*-*-
Ve sadece İsrail Devleti için çalışmaz!
Dünya’daki tüm Yahudilere bir şekilde hizmet eder!
-*-*-
Doğrudan İsrail Başbakanı’na bağlıdır!
Faaliyetlerini kimse sorgulayamaz!
-*-*-
Bazı kaynaklara göre tüm Dünya’nın en güçlü “derin devlet örgütü”dür!
Bazı kaynaklara göre ise Amerika’daki CIA’den sonra “ikinci” sıradadır!
-*-*-
Bütçesi hakkında çeşitli yorumlar yapılmakla birlikte, net rakamı kimse bilmez!
-*-*-
Suikast düzenleme konusunda çok ünlü bir “isim”dir!
-*-*-
Özellikle “terörist” ilan ettikleri çeşitli Arap savaşçı ve komutanları, zaman zaman “kuş gibi avlamak”, görevlerinin en başında gelenidir…
-*-*-
Aslında Mossad, İsrail’in istihbarat biriminin merkezi veya baş tacı gibi görünse de, açık bir şekilde devlete bağlı terör örgütüdür!
-*-*-
Mossad, zaman zaman Yahudi kökenli aktör ve aktrislerin, iş insanlarının doğal koruma görevlileri olarak da çalışır…
Hatta, çok ilginçtir bir yerlerde okumuştum, Mossad, Dünya’nın her hangi bir ülkesinde “dilencilik” ya da “fahişelik” yapan bir Yahudi saptarsa, onları derhal alır, ülkeye götürür ve fahişelik ya da dilencilik yapılmasına izin vermez!
-*-*-
Mossad başka neler mi yapar?
Mesela siz bir Yahudi iş insanısınız!
Çok seyrek de olsa yapacağınız işe ortak olarak katacağınız yabancı iş sahipleri olur değil mi?
Hayır olmaz!
Zaten bir Yahudi, eğer iş yapacağı alanda başka bir Yahudi varsa, ortaklığı daha pahalıya gelse bile önce Yahudi ortağı tercih eder ama bazen Yahudilikleri tutar ve “ucuz yabancı ortak” tercih ederse; devreye Mossad girer!
-*-*-
Mossad ilk başlarda Yahudi Soykırımı’ndan sorumlu Nazi subaylarının peşine düşerek işe başlamıştı… Ve neredeyse hayatta kalan tüm “sorumluları” tek tek avlatıp ya ortadan kaldırdı ya da yargılanmalarını sağladı…
-*-*-
Mossad her yerdedir…
Bir iddiaya göre, her yüz Yahudi’nin yaşam sürdüğü bir ülkede mutlaka bir Sinagog açılır ve mutlaka Mossad için çalışanlar olur…
-*-*-
İsrail dışındaki Yahudi toplumunun zenginliğinin, siyasi etkisinin, lobiciliğinin, gücünün koruyucusu olan Mossad; çok sıklıkla ve gayet doğaldır, müttefik ülkelerin benzer örgütleri ile de dirsek temasında bulunur…
Ortak iş yapar!
İş yaptırır!
-*-*-
Türk istihbaratı adına faaliyet yürüttüğü çeşitli operasyonlar bazı kitaplara konu olmuştur…
Abdullah Öcalan’ın zamanında Kenya’da yakalanmasında etkili oldukları iddiası vardır mesela…
-*-*-
Eğer yanılıyorsam düzeltebilirsiniz ama tüm Dünya’da hakkında en çok kitap yazılan ve en fazla film yapılan “kurum” sanırım Mossad’tır!
Entebbe’de 7 gün ve Münih adlı iki filmi izlemedinizse, izlemenizi öneririm…
-*-*-
Hatta eğer ciddi ve bol ölümlü filmler izleyip de gerilmek istemiyorsanız, Zohan’ı izleyin derim… “You d’ont mess with the Zohan”…
-*-*-
Şimdi!
Ersin Tatar diyor ki; “Tel Aviv ve Atina benim seçilmemi istemiyor…”
-*-*-
Mossad, herkesle ve her şeyle uğraşabilir!
İsrail’in Türkiye ile arası gergin de olabilir – Kıbrıs Adası, İsrail için çok stratejik bir coğrafya da olabilir -… ama İsrail ve Türkiye Amerika’nın ve özellikle şu anki Amerikan Başkanı’nın “emrindedir…”
İsrail’de kabine üyeleri içerisinde Ersin Tatar’ın adını hayatında işitmiş tek bir bakan olması ihtimali sıfırdır…
-*-*-
Yunanistan hatta Kıbrıs Cumhuriyeti; KKTC’yi, özellikle Tatar’ın beş yıllık döneminde “asla muhatap” almamıştır…
Onların da derdi varsa, zaten Hakan Fidan hatta Tayyip Erdoğan ile direkt konuşmaktadırlar!
-*-*-
Peki Tatar’ın vermek istediği mesaj nedir?
Bir kere bu “mesaj” kimin fikriyse, komik olmanın ötesindedir!
Tüm toplumu da aşağılayan bir garip ruh halinin ispatıdır!
-*-*-
Aklıma nedense bir fıkra geldi!
-*-*-
Fıkra bu ya, erkek bir fare, bir dişi file aşık olmuş...
Bir gün nehir kenarında önüne geçmiş, “Kız” demiş, “sana “kötü vuruldum...”
Dişi fil de gözlerini bayarak “Ben de sana canım” diye hortum sallamış.
-*-*-
Sevişmeye karar vermişler…
Fare fili bir kuytuya atmış…
Fil çömelmiş, fare üzerine çıkmış!
-*-*-
Tesadüf ya, o anda bir kaç fildişi avcısı da ormana gelip, fili çömelmiş görünce, atmışlar mermiyi...
-*-*-
Kıçına kurşun yiyen dişi fil “Oy anaaaam!” diye bağırınca, fare sadist bir sesle haykırmış:
“Acıttım mı cicim?”
-*-*-
Fare ile fil sevişmesi olmaz be canım, odur dediğim!
Sen kim fil kim?
-*-*-
Neyse, hayırlı seçimler!
Trafolar kedi dolu
Türkiye’deki siyasi iktidar izlemeye bayılıyor diye beş yıl daha Muppet Show izlemek mecburiyetinde değiliz!
-*-*-
Her yolu denediler!
Görülmemiş büyüklükte para harcadılar!
Dağıttılar!
-*-*-
Saldırmak istediler; Tufan Erhürman hiç fırsat vermedi!
-*-*-
Erhürman’ın seçim ekibi, kusursuz ve enfes bir seçim kampanyası yürüttü.
-*-*-
Tatar kanadı ise ne yaptıysa fiyaskoyla sonuçlandı!
-*-*-
Şimdi son bir şansları kaldı!
Sandıkta hile!
-*-*-
Bunlardan her şey beklenir!
-*-*-
Gerçekten yaparlar mı?
Çok rahat yaparlar!
-*-*-
Şampiyon Melekler üzerinden siyasi şov yapayım derken, aynı anda havai fişek patlatacak kadar kendilerinden geçtiler!
-*-*-
Ersin Tatar, kin ve nefret söylemleri ile kendini daha da rezil etmeyi sürdürdü…
Anlatacak hiçbir şeyi olmadığı için, 1958 model milliyetçilik üzerinden konuşmalar yaptı; söylediklerinin yüzde 90’ı zaten hiç anlaşılmadı!
-*-*-
Dediğim gibi; bu toplum, beş sene daha Muppet Show izlemeyecek!
-*-*-
Aman sandıklara dikkat!
Aman bilgisayar programlarına dikkat!
Gözünüzü dört açın; elde sayım sonuçları ile bilgisayar sonuçlarının uyumlu olmasına dikkat!
Dikkat dikkat dikkat!
Trafolar kedi dolu!
Her yolu dendiler; tek şansları bu kaldı!







