1. YAZARLAR

  2. Meltem Sonay

  3. Dünya hazır değil, Pilli hazır!
Meltem Sonay

Meltem Sonay

Dünya hazır değil, Pilli hazır!

A+A-

BİR KANDIRMACA

 

mm-110.jpg

Çin’de ortaya çıkan ve bu yazının yazıldığı saatlere kadar 170 kişinin ölümüne yol açan (muhtemelen siz okuduğunuz sırada ne yazık ki bu sayı artmış olacak), Koronavirüs Salgını ile ilgili Sağlık Bakanımız ‘şaka gibi’ bir açıklama yaptı.

20’ye yakın ülkeye yayılan, binlerce kişinin etkilendiği, Dünya Sağlık Örgütü’nün dahi ‘tetikte olun’ çağırısı yaptığı virüs salgını ile ilgili Sağlık Bakanı Pilli, ‘hazırız’ dedi.

Sayın Bakan, hemen her gün eksiklikleri ve aksaklıkları ile gündeme gelen Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde, Türkiye’den takviye edildiğini söylediği ‘maskeler gibi temel ihtiyaçlar’la,  henüz dünyanın ‘hazır olmadığı’, yayılmasını ve ölümleri durduramadığı virüse karşı ‘hazır’ olduğumuzu iddia etti!..

“Herkesin gönlü rahat olsun. Yol haritamız belirlendi” dedi,  hastanede karantina servisi oluşturmak için çalışma başlattıklarını da açıkladı.

‘Röntgen’ kasetinin bile ‘6 ayda’ giderilemediği, doktorların ‘görevli’, görevlilerin ‘malzeme’ bulamamaktan yakındığı Devlet Hastanemizde, ‘hemen’ kurulacak ‘karantina servisi’ni duyunca, doğrusu içimize su serpildi (!)

‘Özelden hizmet alma’, ‘Türkiye’ye sevk etme’ üzerine kurulu sağlık sistemimiz, ne tarafından tutsan dökülen hastanelerimizle, dünyanın en güçlü ülkelerinin bile ‘sınırlarını kapattığı’ virüse karşı hazır olduğumuz iddiası, ağlanacak halimize güldürdü yine…

Dileyelim de, kimsenin tanımadığı adanın bu yarısına, bu ölümcül virüs de uğramasın... Yoksa işimiz zor…

Ne de olsa ‘dünyayı sarsan’ virüse karşı, ‘Türkiye’den takviye edilen maskelerimizle’

HAZIRIZ (!)

 


BİR UYARI:

“Yakın zaman dilimi içinde Kıbrıs için önemli deprem riski”

2-081.jpg

Yakın coğrafyamızdaki ‘gerginlik’ ve hızla yayılan Koronavirüs salgını haricinde, ‘risk’ altında olduğumuz ama ‘hiç umursamadığımız’ ciddi bir tehlike ile daha karşı karşıyayız.

DEPREM!

Sosyal medyada ‘geçmiş olsun mesajı yarıştırdığımız’ Elazığ Depremi’nin ardından kayda geçen sarsıntılar ve bu sarsıntıların bize yakınlığı hiç de umursanmayacak gibi değil oysa…

Devrim Barçın’ın sosyal medya hesabından paylaştığı haritada da görünen fay hattında, 2 gündür 5 şiddeti üzerindeki depremler kaydediliyor.

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili’nin Elazığ Depremi’nin ardından basına yansıyan açıklamalarında, arada kaybolan ama aslında dikkate alınması gereken çok önemli noktalar var.
Bir yıldır meydana gelen Arnavutluk ve Girit depremlerinin Kıbrıs’ı etkileyecek yeni bir depremi tetikleyebileceği ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Oğuz Vadili ‘risk’e işaret ediyor.
“Arnavutluk’tan başlayıp güneydoğuya doğru ilerleyen, göç eden, kırılmalar, en son olarak yakın zaman içerinde Girit’te depremler üretmiştir. Bu kırılmaların Girit’in güney doğusunda devam etmesi yüksek ihtimaldir” diyen Vadilili,  kırılmaların güney doğuya doğru ilerlemeye devam etmesi halinde, Baf açıklarından geçen Girit -Kıbrıs yayının uzak olamayan bir zaman dilimi içinde Kıbrıs için önemli deprem riski barındırdığının altını çiziyor, “Olası bir depreme karşı tüm yönleri ile hazırlıklı olmalıyız” diyor.

‘Olası şiddetli’ bir depremden nasıl etkileneceğimize ilişkin son derece bilgisiz olmamızın yanı sıra, gündemdeki ‘çöken okul inşaattı ve denetim tartışmaları’ çerçevesinde, yapılarımızın güvenliğine ilişkin endişe duymamamız da mümkün değil.

Peki ya yetkililerimiz?..

Yoksa depreme karşı da mı, HAZIRIZ (!) ?


 

BİR TARTIŞMA

‘Kırık dökük’ başladı, taş üstünde taş kalmayacak

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘rakip’ olan Hükümet ortakları UBP ve HP’nin ‘bütün gizli anlaşmaları’, bu süreçte ortaya dökülecek gibi görünüyor…

UBP’nin ‘etkili’ isimlerinden Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Özer Kanlı, geçtiğimiz hafta önce Özersay’ın, müzakerecisi olduğu 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu nasıl ‘yarı yolda bıraktığını’ anlattı, sonra hükümet kurulma sürecindeki pazarlıklara ilişkin detayları sıraladı.

İşin tuhafı, Kanlı’nın bu sürece ilişkin ‘Cumhurbaşkanlığı seçimi pazarlığı’ ve HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın ‘olamayacak taleplerine’ ilişkin paylaşımları ‘temiz toplumcu’ ortaklarını kızdırdı ama bir yalanlama da gelmedi.

T24 yazarı Metin Münir’in, ‘Tatar anlaşmayı bozdu, Özersay’ı destekleyecekti’ iddiaları üzerine, anlaşmanın ‘kamuoyu yoklamaların önce olanın desteklenmesi’ olduğunu ileri süren Kanlı, bu hafta Özersay’a ilişkin değerlendirmelerini paylaştığı sosyal medya yazılarında, Özersay’ın olamayacak taleplerini’ de sıraladı.
Kanlı Özersay’ın, Lefke Avrupa Üniversitesi’nin, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin, Kalkınma Bankası’nın Dışişleri Bakanlığı’na bağlanması talebinin yanı sıra, kendisine ve Ersin Tatar’a çok yakın ama sonrada ‘HP’ye geçen bir kişi aracılığıyla ‘UBP’ye yapılan yanlışlar’dan söz etti.

Bu sebeplerle ‘kırık dökük’ kurulan UBP- HP Hükümeti’nin, sonrasında da hep kırık dökük gittiğini ifade etti.

Kanlı’ya ilk tepki ise, “Sevgili Özer Bey, gerek koalisyon pazarlığı döneminde yaptığınız müdahalelerle gerekse YAZI-YORUM'larınızla bu süreçlere esas zarar veren sizsiniz...” ifadeleri ile HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu’ndan geldi.

Görünen o ki ‘kırık dökük’ başlayıp öyle devam eden bu Hükümet Ortaklığı’nda, yakında ‘taş üstünde taş kalmayacak’!

 


BİR ALINTI: Çocuğunuz karne notu ne olursa olsun, bunu sosyal medya üzerinden paylaşmayın, başka çocukları ile kıyaslamayan. Çünkü bir bireyin gelişiminde anne-baba tutumu, karne notundan çok daha büyük öneme sahiptir. (Salih SARPTEN)

Bu yazı toplam 4000 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar