1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Downer’i acımak
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Downer’i acımak

A+A-

 

Adam Birleşmiş Milletler’in  değerli  ve güvenilir adamlarından biri.  Nerede görev verildiyse oraya koştu hayatı boyunca. Papua Yeni Gine’deki savaşın sonlandırılmasında etkin rol oynadı. Doğu Timor’daki kargaşanın sonlandırılmasına büyük çaba gösterdi v.s.

Sonraaaa,  birileri ona “Bir de Kıbrıs var” dedi... 
“Orada da yıllardır birbirini yemek , birbirine üstünlük sağlamak için çabalayan Akdenizliler var” dedi... 
“Bunlar senin bildiğin gibi değiller ha” dedi...
“Her kim görevlendirildiyse başaramadı haberin ola” dedi...
“Sorunun tarafları sadece Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler değil. Haberin ola... Türkiye var, Yunanistan var, İngiltere var. Haberin ola” dedi...
Dedi de dedi... Ve sordu;  “BM Kıbrıs Özel Temsilcisi olur musun ?”

Kıbrıs adacığından çook uzaklarında  bir ülkeden, Avusturalya’dandı Alexander Downer.  Anavatanında çok popüler birisiydi.  Yirmibeş  yıla yakın  bir süre Avusturalya Parlamentosu’nda bulunmuş,  bu yılların  aşağı yukarı on’unda Avusturalya Dışleri Bakanlığı görevini üstlenmişti.  Sadece ülkesinin değil,  belki de dünyanın ‘en uzun süre’ Dışişleri Bakanlığı yapmış siyasetçilerinden biri ünvanına sahipti. Yetenekleri, kişiliği, sorunlar karşısındaki duruşu, direnci ile hep beş yıldızlı, adam gibi bir adam olarak ün yapmıştı.

Teklifi ilk aldığında, okudu, araştırdı, sordu, soruşturdu,  öğrenmeye çalıştı Kıbrıs’ta olup bitenleri.  Kıbrıs Meselesi’nin, kaç ‘Özel Temsilci’  yediğini de öğrendi bu arada. “Hayır” demedi. “Hayır “ demek şanına yakışmazdı. “Evet, olur” dedi, ve hem BM Genel Sekreteri Kofi Annan hem de onun Kıbrıstaki son temsilcisi Alvaro De Soto’nun ardından, yeni BM Genel Sekreti Ban Ki Mon’un ‘Kıbrıs Özel Temsilci” olarak göreve başladı.

Yıl 2013..Kıbrıs’ta iki yeni ‘Lider’ vardı.. Biri ‘Solcu’ Hristofiyas, diğeri  ‘Solcu’  Mehmet A.Talat’dı... İkisi de yıllarca  “Barış da barış”, “Çözüm de çözüm” diye yırtınmaktaydı.  Hem Kıbrıs adası, hem  adanın iki halkı, hem Doğu Akdeniz hem de dünya için önemli bir şanstı bu. Eğer gerçekten ‘niyet’ varsaydı başarabilirdi Downer. Başarır ve kariyerini taçlandırıdı.

Çok uğraştı... Çok gitti geldi...  Ama sonuç... ?????  Yine olmadı...
Ama yılmadı Avusturalyalı...Hristofiyas da gitti, Talat da..Yerlerine yeni ‘Liderler’ geldi. Onlarla da şansını denemliydi. Denedi ve hala da denemekte.

Bazen acıyorum zavallı adama. “Yazık” diyorum... “Onu da deli ettik...” diyorum... “Acaba ne zaman anlayacak Hanyayı Konyayı ? Bizim  KIBRISLI olduğumuzu, türümüzde tek olduğumuzu,  başka kimselere benzemediğimizi ?”  diyorum.... “Ne zaman anlayacak  Kıbrıs sorununda gerçek söz hakkının nerede olduğunu ?” diyorum.  “Zavallı Downer...” diyorum.  Diyorum ama aslında acınması gerekenin o mu biz  Kıbrıslılar mı olduğumuz konusunda  da kuşkularım var.

Bu yazı toplam 2955 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar