1. HABERLER

  2. SPOR

  3. Bir dokun bin ah işit
Bir dokun bin ah işit

Bir dokun bin ah işit

“ERKEN ZAMANDA KÖKLÜ ÇÖZÜM”... Serkan Önet, Serhan Önet, Ali Duvarcı, Coşkun Ulusoy, Musa Şanlıer, Özgür Ongun, Salih Güvensoy, Derviş Kolcu, Ahmet Coşkun ve Uğur Sönmez’in belirttiği ortak noktaları “erken bir zaman da köklü bir çözüm”.

A+A-

Ülkemizin önde gelen futbolcularına Mersin’de organize edilen 17’nci Akdeniz Oyunları ile ilgili düşüncelerini sorduk

 “AMBARGO TÜRKİYE’DEN”... Futbolcular aynı zamanda uluslararası alanda KKTC’yi tek tanıyan ülkenin Türkiye olmasına rağmen esas ambargonun onlar tarafından konulduğu belirtirken, Akdeniz Oyunları’na sporcu olarak katılamamanın yanında akreditasyonda yaşanan sorunlara da dikkat çekti

YENİDÜZEN Spor Servisi

17’nci Akdeniz Oyunları’nın resmi açılışı dün gerçekleşti. 30 Haziran’da tamamlanacak oyunlara Türkiye’nin Mersin ili ev sahipliği yapıyor. Uluslararası Akdeniz Oyunları Komitesi’ne bağlı 24 ülkenin Milli Olimpiyat Komitesi’nin kafileleri 27 farklı branşta mücadele edecek. Bir Akdeniz ülkesi olan ve ikiye bölünmüş Kıbrıs’ta Kıbrıs Cumhuriyeti oyunlarda yer alırken, uluslararası alanda tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tabir yerindeyse yanı başındaki bu organizasyonu televizyonda izleyecek. Akdeniz Oyunları’nı ve oyunlarda gerçekleşecek 27 farklı branştan bir tanesi olan futbolu ülkemiz futbolcularına sorduk.

Serkan Önet: “Temennimiz gençlerimiz için çözüm”
“Mevcut düzende bize sadece dünyadan değil, diğer dünya ülkelerinin yanında tanıdığını söyleyen Türkiye de bir ambargo uyguluyor. Bu sadece dünyaya özgü birşey değil. Ancak gidip onlara da sorsanız uluslararası kuralları uyguluyoruz diyorlar, onlar da kendilerine göre haklı. Bu durumda da Kıbrıs Türk gençliği tüm spor branşlarında mağduriyet yaşıyor. Bu sadece Mersin için geçerli değil, aynı Türk yanı başımızda da düzenlense, aynı topraklarda gerçekleşse de katılamıyoruz. Bu tür organizasyonlara Kıbrıslı Türk gençlerin katılımı, köklü bir çözümden geçer. Sporda dışa açılamama maalesef politik bir konu olan Kıbrıs sorunu sebebiyle engellenmektedir. Yetersiz olmadığımızdan dolayı değil de politik nedenlerden dolayı katılamamak üzücü. Temennimiz bunların aşılarak gençlerimizin sadece Akdeniz Oyunları değil, uluslararası arenada yer almalarıdır. Kıbrıslı Türk gençlerin önünü açacak olan Türkiye olduğu için onlardan beklentimiz var ama bir türlü karşılığını göremiyoruz. Geçtiğimiz yıl Irak’ta düzenlenen VIVA Dünya Kupası’na katıldık, resmi bir organizasyon değildi ama orada ben bizim uluslararası spor mücadelesine ne kadar aç olduğumuzu hissettim”

Salih Güvensoy: “Sonraki nesiller bu sıkıntıları yaşamasın”
“Biz uluslararası alanda ve Türkiye anlamında tanınmayan bir ülkeyiz. Ambargolardan dolayı içimizde herkes bir yere kadar futbola katkı koyuyor. Şampiyon olan takımların başkanları bile bırakıyor. Ülke futbolunda hedef yok, ucunda uluslararası bir getirisi yok. Bir yerde açılım olmalı, en yakınımız Türkiye, o da bizlere olanak sağlamıyor. Kaliteli genç yeteneklerimiz var, bunlar seçilip Türkiye’de profresyönelliğe tabi tutulmuyor. Bir açılım olmadığı sürece bu tarz organizasyonları hep dışardan seyredeceğiz. Keşke bir an önce anlaşma olsa da bizden sonraki nesiller bu sıkıntıları yaşamasa”

Derviş Kolcu: “Zaten oynayamıyoruz, gelişimini de göremedik”
“Mersin’de düzenlenen Akdeniz Oyunları’na beden eğitimi öğretmenleri olarak katılacaktık ancak daha sonra akreditasyon sebebi ile katılamadık. Uluslararası bir organizasyonda spor yapamamanın yanında sporun gelişimini görmekten de mahrum olduk, bu deneyimi yaşayamadık. En büyük ambargo aslında Türkiye tarafından konuyor, bu da utanç verici. Bize Yavru Vatan olarak hitap ediyorlar ama futbol oynayamıyoruz. Bari gelişimi görelim dedik ancak bu kez de malesef bizim bilgi alış verişimizi engellediler”

Coşkun Ulusoy: “Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanır, KKTC’yi tanımaz”
“Ben bu olayları çok daha derinini yaşadım. Türkiye’de futbol oynamak istedim ama vatandaş yapmadılar yabancı statüsü verdiler. Bize asıl ambargoyu uygulayanı görmeye başladık. Uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler, UEFA ve bu tür organlardan dolayı katılamıyoruz, bunu anlarım. Yasa budur. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin akreditasyon bile yollamaması gerçeği gösterir. Sonuçta “Siz bizim yavru vatanımızsınız, en azından gelin izleyin” diyebilirlerdi. Oradaki organizasyonu görüp ülkenizdeki spor sisteminizi geliştirme adına takip edin diyebilirlerdi. Siyasi olarak bakıldığında zaman zaman bizi sindirmek için de ellerinden geleni yapıyorlar. Ben Türkiye’de yerli olarak oynayamadım. Rum tarafına yerli olarak oynadım. Yeterli olmayabiliriz ancak sonuçta bizde Akdeniz ülkesiyiz. Kısaca Türkiye uluslararası alanda Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanır ancak KKTC’yi tanımaz. En azından akredite yapılarak, bazı kişiler oraya giderek organizasyon nasıl yapılır takip etmesi sağlanabilirdi. Bazı gerçekleri ortaya çıkarıyor.”

Ahmet Coşkun: “Ambargoyu Türkiye uyguluyor”
“Ülke sporcusunun uluslararası alanda yarışamaması, mücadele edememesi zaten üzücü bir durum, Türkiye’nin Yavru vatan dediği, güzel bir Akdeniz adası olan KKTC bu gibi organizasyonlarda yer alamıyor. Birinci ambargoyu da Türkiye uyguluyor. Gençlerimiz kısıtlanıyor ve bu yıllarca böyle gidecek. O kadar yetenekli futbolcularımız olmasına rağmen biz zor durumda kalıyoruz. Bizden sonrakiler kalmaması için temennimiz bir bir anlaşma olması ve yetenekli sporcuların heba olmaması”

Serhan Önet: “Bunları konuşmaktan, yaşamaktan usandık”
“Yıllardan beri ne söylediysek, ne yaşadıysak hiçbirşey değişmedi. Bu tarz organizasyonları ancak seyredebiliriz. Zaten Türkiye’den bir takım buraya gelerek bizimle maç yapamıyor. Yapsa bile yelek giyerek maç yapıyor. Biz de Türkiye’ye kampa gittiğimizde orada üçüncü lig takımı olsa bile bizimle yelekle maç yapıyor, çünkü uluslararası alanda tanınmıyoruz. Kısacası ambargoyu Türkiye uyguluyor. Türkiye işine gelince sizi tanırız diyor, işine gelmeyince tanımıyor. En yakınımızdaki Güney Kıbrıs da tanımıyorum dese de anayasal olarak bakıldığında aslında Kıbrıslı Türkleri tanıyor. Onlar bizim önümüzü açacakken açmıyor. Bunları konuşmaktan, yaşamaktan usandık”

Uğur Sönmez: “TV’den izleyip yetineceğiz”
“Tabiri doğruysa dibimizde yapılacak olan Akdeniz Oyunları'na katılamamamız çok üzücü ve düşündürücüdür. Burada birilerini suçlamak veya eleştirmek niyetinde değilim, ancak ortada bir gerçek var o da gidemeyecek olmamız. Bunu hiçbirşey değiştiremez. Televizyondan izleyip yetineceğiz.  Bu tip organizasyonlara katılmak, hep sporcuların hem de antrenör ve yöneticilerin gelişimlerine katkı yapar ama biz katılamıyoruz.”

Musa Şanlıer: “ Hükümet edenler ambargo ile hiç bir şey yapmadı”
“Oyunlarda mücadele edecek olan 24 Akdeniz ülkesi bizden daha Akdenizli değil. Kimisinin kıyısı bulunuyor, kimisinin burnu değiyor. Bizim dört bir yanımız Akdeniz. Ancak yıllar içerisinde yaşananlar sonunda ülkemize sporun her alanında tanınmış ülkeler ambargo uygulamaya başladı. Konu ile ilgili ise ne acıdır ki yıllar içerisinde gelen giden yetkililer ambargolar için yeterince mücadele etmediler ve kendi kendimize oynama durumunda bırakıldık. 

Özgür Ongun: “ Sözleşmeyi bile hayata geçiremedik, sonra konuşuyoruz”
“Bu tür organizasyonlar başlayacağı zaman, tanınmamanın getirdiği burukluğu içimde yaşıyorum ve hep bizi yönetenlere kahrediyorum. Dünya bize bunları yaşatırken, kendi ülkemizde de benzer şeyleri yaşıyoruz. Futbolcuyu kendi tapulu malı gibi gören bir ortamda futbol oynamaya çalışan bizlerin geleceği ne acıdır ki bu sistemde yok gibi.
Dünya Kıbrıs Türk halkına nasıl bir insanlık suçu işliyorsa, bizi yönetenlerde bizlere karşı insanlık suçu işliyor. Önce sözleşmeye bir hayata geçirin, sonra konuşalım.

Ali Duvarcı “ Yetkililer artık koltuklardan kalkıp iş yapsın”
“Yarım saatlik mesafede yapılan böylesi anlamlı bir organizasyonda bizim gençliğimizin orada bulunmaması, mücadele edememesi sadece ve sadece bizi yönetenlerin suçudur ve bizi bu güne kadar yönetenlere yazıklar olsun.
33- 34 yaşındayım ve bu güne kadar Futbol, voleybol ve basketbolu milli takımlar seviyesine kadar oynadım ancak bu tür organizasyonlara hiç katılmadım. Yalnız bu benim suçum değil bu suç bizler yönetenlerdir.
17-18 sene spor yapıyan biri olarak bu treni kaçırdığımı biliyorum, ancak gelecek treni kaçırmaması için yetkililerin artık o koltuklardan kalkıp iş yapma zamanı geldi ve geçiyor bile.”

Bu haber toplam 1721 defa okunmuştur