1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Barış annelerin yüreğinde başlar…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Barış annelerin yüreğinde başlar…”

A+A-

PEO’nun Emekliler Derneği EKYSY’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Anneler Günü etkinliğinde konuşan Birgül Kılıç Yıldırım, “Süt Babam”ın öyküsünü anlattı ve “Barış, annelerin yüreğinde başlar” dedi…

PEO’nun Emekliler Derneği EKYSY ve PEO Emekçi Kadınlar Bürosu’nun  8 Mayıs 2025 Perşembe öğleden sonra, Kaymaklı’daki Omonya Kulüp Merkezi’nde ortaklaşa düzenlediği etkinliğe PEO Genel Sekreteri Sotirulla Haralambus, Yunanistan’da faşist Hrisi Avgi (Altın Şafak) örgütünden bir üyesi tarafından öldürülen Pavlos Fissa’nın annesi Magda Fissa, PEO Emekçi Kadınlar Bürosu Sorumlusu Marina Stavrinu Kuku ve DEV-İŞ Kadın Bürosu adına biz de katılarak birer konuşma yaptık. Faşistler tarafından öldürülen Pavlos Fissa’nın annesine, yine Kıbrıs’ın kuzeyinde faşistler tarafından öldürülen gazeteci-yazar Kutlu Adalı’nın hayatını anlattığımız İlkay Adalı’yla birlikte kaleme aldığımız “Bir İnsan: Kutlu Adalı” başlıklı kitabımızı takdim ettik ve kendisine bir de YENİDÜZEN gazetesi verdik. Gazetedeki sayfamızda, Pavlos Fissa’nın hikayesi ve Magda Fissa’nın Kıbrıs ziyareti esnasında söyledikleri yer almaktaydı. Bunları Magda Fissa’ya takdim ederken yaptığımız konuşmada Magda Fissa’nın faşistlere ve neonazilere karşı yürüttüğü mücadeleye teşekkür ettik ve Kıbrıs’ta da 1958’den başlayarak hem Kıbrıslıtürkler’in, hem Kıbrıslırumlar’ın faşistler tarafından öldürüldüğünü ancak mücadelenin devam ettiğini belirttik ve kendisine “Bir İnsan: Kutlu Adalı” başlıklı kitabımızı ve gazetemiz YENİDÜZEN’i sunduk.

 

SOTİRULLA HARALAMBUS’UN KONUŞMASI…

Magda Fissa başka bir etkinlik için Anneler Günü etkinliğinden ayrıldıktan sonra PEO Genel Sekreteri Sotirulla Haralambus bir konuşma yaparak özetle şöyle dedi:

“Anneler Günü'nü mütevazı ama mesajlar dolu bir etkinlikle bu yıl da kutluyoruz. PEO ve Kıbrıslıtürk sendikaların her buluşma olanağını ortak sorunları, ortak yaşanmışlıkları, barış ve yeniden birleşme için ortak mücadeleyi vurgulamak için değerlendirdiklerini bir kez daha vurgularken, yurdumuzun Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk, tüm annelerini birlikte onore ediyoruz.  Bu etkinlikle onurlandırdığımız gün, kadınların en güçlü rollerinden biri olan annelik rolüyle iç içedir.”

 

“ÇÖZÜM İSTİYORUZ…”

“Jeopolitik çıkarlara hizmet etme amacıyla yurdumuzdaki bölünmeyi bilinçli olarak pekiştirmeyi hedefleyen güçlerin saçtıkları milliyetçilik ve nefret, yol açtıkları savaş ve çatışmalar nedeniyle çocuklarını kaybeden, evlatları kayıp olan, kendi yurtlarında mültecilik koşullarında çocuklarını büyüten Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk anneler için bu özel gün, çözüm ve yeniden birleşme talebimizi vurgulamamız yönünde bir fırsatı daha teşkil etmektedir.

Kıbrıs’ın annelerinin sesi Birleşmiş Milletler kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması amacıyla iki liderin BM Genel Sekreteri ile Cenevre'de tekrar bir araya gelecekleri Temmuz ayında kadar tarafları müzakere masasına oturtacak bir ilerlemenin sağlanmasına dikkatlerini yoğunlaştırmalarını talep eden halkımızın gerçek sesini ifade etmektedir. Kıbrıs’ın çocuklarının geleceği, refahı ve perspektifi ne iki devletli çözümde ne de mevcut durumun kabulündedir. Bu nedenle Kıbrıslıtürk kardeşlerimizle, meslektaşlarımızla birlikte ortak mücadelemizi sürdüreceğiz.”

 

“GAZZELİ ANNELERİN YANINDAYIZ…”

“Çocuklarının hayatta kalabilmesi, yaşayabilmesi için her gün mücadele eden Gazzeli annelerin yanındayız. Gazze ve Batı Şeria'da yaşananlar tüm insanlık adına utanç vericidir. ABD ve Avrupa Birliği'nin tam desteğiyle İsrail planlı bir şekilde bir halkı yok etmeye çalışmaktadır. Binlerce masum çocuğun kanı ellerine bulamış bir savaş suçlusuna Cumhurbaşkanı Hristodulidis'in sarılmaya ve onun elini sıkmaya devam etmesinden utanç ve öfke duyuyoruz. Ukrayna’nın ve Rusya'nın anneleriyle dayanışmamızı dile getirirken, savaşın bir an önce sona ermesini, uluslararası hukuk ilkeleri ve önceden var olan anlaşmalar temelinde bir çözüm bulunmasını talep ediyoruz.”

 

“KADINLAR ORTAK MÜCADELENİN ÖNCÜSÜ OLDU…”

“Kıbrıslı emekçi annelerin tarihi ülkemizin çalkantılı seyriyle de bağlantılı olarak yurdumuzda emekçilerin verdikleri sosyal mücadeleler tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır.

İşçi anneleri, eş-anneler, kendileri ücretli bir işe girmeden çok önce de ülkemiz işçi hareketinin kurulduğu büyük sınıf mücadelelerinde dinamik bir biçimde yer aldılar ve aynı zamanda emekçilerin önemli kazanımlarının temellerini attılar. 1948’de madenlerde ve inşaatlarda Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk emekçilerin ortak mücadelelerinin öncüsü, desteği ve yoldaşı oldular. Çocuklarının sütü için mücadelenin en ön saflarında yer aldılar, sömürge polisine ve grev kırıcılara karşı durdular. Hem protestocu oldular hem de Polis tarafından yaralanan grevcilerin hemşiresi oldular.

Bu annelerle, 1940'larda sosyal güvenlik için örgütlü işçilerle birlikte mücadele edenler ve hem ev hanımı olan hem de saatlerce ücretsiz işleyen olan çiftçi anneler aynı annelerdir.

1974'te evlatlarını faşizmin katlettiğini gören, vatanımızın geleceği için endişelenen, 1974 yazında tüm hayatını bir valize koyup kendi yurdunda mülteci durumuna düşen ve her şeye yeniden başlayanlar aynı annelerdir.”

 

“GENÇ KADINLAR İÇİN MÜCADELEYE DEVAM…”

“Anneler Günü her emekçi annenin verdiği ve vermeye devam ettiği zorlu mücadeleleri bizim PEO olarak vurgulamamız gereken bir gündür… Hamile kadınları koruyan, zorunlu doğum iznini güvence altına alan, hamile kadınları iş yerindeki zararlı etkenlerden koruyan, ebeveyn iznini, emzirme molasını vb. güvence altına alan yasal çerçevelerle ilgili konularda olduğu kadar doğum izninde olan kadınların ücretlerinin toplu iş sözleşmeleri aracılığı ile tam olarak ödenmesinin sağlanması gibi anneliğin desteklenmesiyle ilgili konularda PEO’nun yıllar boyu verdiği mücadeleler hiç şüphe yok ki önemli olumlu sonuçlar doğurmuştur. Ancak anneliğin desteklenmesi ve aile politikası alanında yapılması gereken daha pek çok şey var.

Demografik soruna yarım yamalak önlemlerle veya Cumhurbaşkanı'nın 30 yaşından önce çocuk sahibi olacak kadınlara ayda 200 avro yardım yapılacağı beyanı gibi sansasyon yaratmaya yönelik hareketlerle değil; (26 hafta) doğum izninin, annelik-babalık sebebi ile işe gidememe süresince tam tazminat ödenmesini, bebek, küçük çocuk ve çocukların bakımı için yeterli sosyal altyapı ağını, annelik ve gebelik nedeniyle keyfi işten çıkarmalara karşı koruyucu çerçevenin uygulanmasının sıkı bir şekilde denetlenmesini, artan hayat pahalılığı karşısında yeterli ödenekleri ve gençlere insan onuruna yakışır konut imkânını sunan sosyal konut politikasını içeren kapsamlı siyasi inisiyatiflerle karşı koyulabilir.

Gençlerin çocuk sahibi olma yönünde ilerleyebilmeleri açısından önemli bir unsur da özellikle binlerce gencin ilk maaşı olan asgari ücretin yeterli düzeyde olmasının sağlanmasıdır.

Genç anneler için verdiğimiz mücadelelerin yanı sıra, kadınların eşitliği ve annelik alanında kazanılanların temelini oluşturan neslin annelerinin, artık ileri yaş sınıfına giren annelerin de onurlu ve kaliteli bir yaşam olanağına sahip olmaları için de mücadelelerimizi sürdürüyoruz.”

 

“İNSAN ONURUNA YAKIŞIR EMEKLİİK MAAŞLARI SAĞLANMALI…”

“Sosyal Güvenlik Fonu'ndan insan onuruna yakışır emeklilik maaşlarının sağlanmasını ve emeklilerin yoksulluk sınırı altında olan gelirlerle yaşamak zorunda kalmaları olgusunun ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Emekli maaşlarında erkekler ve kadınlar arasındaki büyük farkın ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Devlet ve yerel yönetimlerden aktif yaşlanmaya ve sosyalleşmeye yardımcı olacak bakım ve yaratıcı eğlence tesisleri talep ediyoruz. Emekli anneler yerel topluluklar tarafından yaratıcı bir şekilde değerlendirilebilecek, nesiller arası sosyal birliğe ve dayanışmaya yardımcı olabilecek engin bir deneyim ve bilgi birikimine sahiptir.

Bize göre, Anneler Günü sadece iyi dileklerde ve temennilerde bulunma günü değildir. Milliyetçiliğe ve hoşgörüsüzlüğe karşı mücadelemizi Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızla birlikte sürdürme ve çocuklarımızı ortak vatanda barış içerisinde bir arada yaşama ruhuyla yetiştirme kararlılığımızı yenilediğimiz bir gündür; her çocuğun savaştan ve açlıktan uzak, güvenli bir şekilde büyüme hakkı için mücadeleyi yoğunlaştırma kararlılığımızı vurguladığımız bir gündür. Anneler Günü devletten Kıbrıs’ın annelerine borcu olan her şeyi talep ettiğimiz gündür.”

 

“KÖTÜLÜK KARŞISINDA İYİLİK…”

Sotirulla Haralambus’tan sonra DEV-İŞ Kadın Bürosu adına biz de bir konuşma yaparak özetle şöyle dedik:

“Kıbrıs’ta kötülüklere karşılık iyilikler de yaşandı… İnsaniyet yaşandı… Kıbrıs’ta 1950’li yılların sonlarından başlayarak hem 1963-64’te, hem de 1974’te katliamlar, insanların öldürülmesi, ortadan “kayıp” edilmesine karşılık, savaş koşullarında dahi birbirinin hayatını kurtaranlar vardır ve bunlar Kıbrıs’ta geleceğin temelleridir çünkü insaniyet, her koşulda var olmayı başarmıştır.

Bu iyilikleri yapan Kıbrıslıtürkler ve Kıbrıslırumlar, bir umut ışığıdır. Bunlardan birisi de Antreas Efstathiu idi – o şimdi size takdim edeceğim Birgül Kılıç Yıldırım’ın hayatını kurtardı 1974’te… Birgül’ün Nestle Pelargon diye bir süte ihtiyacı vardı, henüz bir bebekti ancak bu süt savaş nedeniyle bulunamıyordu. Antreas, kendi hayatını riske atarak bu sütü buldu ve birkaç kez Birgül’ün babasına götürdü. Böylece küçük Birgül’ün hayatı kurtarıldı…

Antreas’ın abisi 1964’te “kayıp” edildiği halde, o içinde kin ve nefret tutmadı. Çünkü ona insan olmayı, iyi bir insan olmayı annesi öğretmişti… Antreas’ın annesi ona kin ve nefreti değil, sevgiyi öğretti. Bu yüzden Antreas, Birgül’ün hayatını kurtarabilecek nitelikte bir insan olarak büyüdü…

Birbirinin hayatını kurtaran insanlar arasında pek çok örnek vardır Kıbrıs’ta… Örneğin Stroncilo muhtarı Stavros Poyrazis, hem 1963’te, hem 1974’te kendi köylüsü Kıbrıslıtürkler’in hayatını kurtardı. Kıbrıslıtürk Milletvekili Cengiz Ratip, Dillirga’da kaçırılan bir otobüs dolusu Kıbrıslırum’un hayatını 1963’te kurtardı. Lapatoz, Pile, Mağusa, Çite, Dali, Maraş, Kaymaklı, Voni gibi pek çok yerde, Kıbrıslılar birbirlerinin hayatını kurtardılar. Bize örnek oldular.

Bugün size Birgül Kılıç Yıldırım’i getirdim.  O, Kıbrıs’ta insaniyetin yaşadığının somut örneğidir. Ve size hitap edecek…”

 

BİRGÜL KILIÇ YILDIRIM’DAN KAYMAKLI ANILARI…

Birgül Kılıç Yıldırım da konuşmasında “Süt Babam”ın öyküsünü anlatmadan önce, Kaymaklı’nın hayatındaki yerini anlattı ve özetle şöyle dedi:

“Benim için tarifsiz bir anlamı var bu buluşmanın. Çünkü ben, kuzeydeki Küçük Kaymaklı’da büyüdüm. Küçük Kaymaklı ile Kaymaklı’yı birbirinden dikenli teller ayırırdı. Çocukken evimizin arkasındaki tepelerde koştururduk ama annem hep tembih ederdi: “Tellerin arkasına geçme, orası askere aittir.”

Tellerin ötesi bizim için yasaktı, gizemliydi, ulaşılmazdı. Ama hiçbir zaman düşmanlık bilmedim. Savaş nedir tanımadım çocukluğumda. Sadece merak ettim: "Tellerin ardında kimler yaşar? Sokakta oynayan o çocuklar kimdir?"

Aynı adanın çocuklarının birbirinden habersiz büyümesi ne büyük acıdır… Aynı gökyüzüne bakıp farklı hayatlar yaşamak, sırf dikenli teller yüzünden birbirine dokunamamak.

İşte bugün, çocukluğumun merakıyla ve kalbimde o eski heyecanla geldim Kaymaklı’ya. Yaşadığım ev, bu binanın tam arka sokağında, tel örgülerin diğer tarafında. Yıllar sonra ilk kez bu kadar yakınım o merak ettiğim dünyaya. Ve bu kez sadece bir ziyaret için değil, barış için,anneler için...

Çünkü ben biliyorum ki barışı bu adaya anneler getirecek. Yüreğinde sevgi çiçekleri açan çocuklar yetiştirerek...

Süt Babam, o savaşın karanlığında, nefretin kıyısında insanlığı seçti. Diline, dinine, ırkına bakmadan bir çocuğun hayatını kurtardı. Çünkü onu da bir anne yetiştirmişti. Kalbi sevgiyle atan bir anne... İşte bu yüzden inanıyorum: Barış annelerin yüreğinde başlar. Ve bir gün bu ada, onların sevgisiyle birleşecek…”

Etkinliğin sonunda bize çiçekler ve EKYSY derneği Kaymaklı Şubesi Başkanı Stavrulla Filippu’nun bizzat kendi eliyle işlediği dantel birer örtü verildi, ardından EKYSY korosu şarkılarını söyledi… Herkes yüreğinde umut ve yüzünde birer gülümsemeyle etkinlikten ayrıldı…

oncelikli-sayfa-17-kaymaklida-ekysy-etkinliginden-gorunum.jpg

Kaymaklı'da EKYSY etkinliğinden görünüm...

Bu yazı toplam 622 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar