1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ‘Yeni Ankara’ ve ‘Yeni Lefkoşa’
Sami Özuslu

Sami Özuslu

‘Yeni Ankara’ ve ‘Yeni Lefkoşa’

A+A-

 

Türkiye’de Pazar akşamı yeni bir dönem başladı. Ortaya çıkacak hükümet modeli ne olursa olsun, artık Ankara eski Ankara olmayacak. Ne içeride, ne de dışarıda…
2002 sonundan itibaren Türkiye’ye yön veren AKP, 10 seçim sonra ilk defa ciddi bir düşüş yaşadı. Açık ara birinci çıkmasına rağmen ‘kaybeden’ oldu.
Aslında 13 yıllık iktidarın ardından alınan yüzde 40 küsurluk oy oranını ‘düşük’ bulmak çok akıl işi değil. Ne ki, AKP’nin ve özelikle Erdoğan’ın toplumsal ve siyasal muhalefetin inadına Başkanlık sistemini geçirmeyi kafasına takıp çıtayı da yukarılara çektiği için çıkan bu sonuç ‘Asıl Erdoğan kaybetti’ diye yorumlandı.
Seçimi ‘asıl kazananı’ ise kuşkusuz HDP oldu.
Ancak Türkiye gibi yumuşak zeminde siyaset yapılan bir ülkede bu tür yorumlar kısa sürede alt üst olabilme riski taşıyor.
Seçim sonrası ortaya çıkan tablo ve yaşanacak gelişmeler, ‘Yeni Ankara’yı da şekillendirecek.

**

Peki ama ‘Yeni Ankara’nın Kıbrıs’a bakışı ne olacak?
Bizi, yani Kıbrıs’ta yaşayanları ve Kıbrıs sorunuyla uğraşanları en çok ilgilendiren soru bu…
Soru bu, ama yanıtı öyle kolay bulunabilecek cinsten değil!..
Yara almış AKP’nin Kıbrıs politikasının değişime uğrama ihtimali de var, ama bundan önemlisi, oluşacak koalisyonun Kıbrıs’la ilgili tavrının ne olacağı…
MHP’li bir koalisyonun Kıbrıs’ta ‘milli çizgi’ye geri dönmekle eş anlamlı olacağını öne sürenler var.
CHP ile çok daha farklı olur mu, o da belli değil…
Her ne kadar ‘AKP ile hükümet kurmam’ dese de, HDP’li bir hükümetin Kıbrıs açısından en iyi senaryo olacağına inananlar çoğunlukta…
Acaba bu düşünceler ve inanışlar ne kadar doğru?

**

‘Yeni Ankara’yı anlamak, Kıbrıs’a nasıl bakacağını çözmek biraz zaman alacak gibi görünüyor.
Zira dış politikayı etkileyen bir yığın unsur var. Ekonomi başta olmak üzere, diğer dış konular ve kuşkusuz ‘barış süreci’yle ilgili tutum, ‘Yeni Ankara’nın dış siyasetini de ve tabii ki Kıbrıs’ı da etkileyecek.
Eğer hükümeti kuracak partiler ‘barış süreci’ ve ‘demokratikleşme’ konusunda geri değil, ileri adımlar atmaya niyetliyse, o zaman Kıbrıs’ta da ‘çözüm’ politikasını terk etmeyeceklerdir.
Yok, “HDP’nin yükselişini önleyeyim, Kürt hareketini eski yöntemlerle ezmeye çalışayım, demokrasiyi daha da budayayım” diyenlerden oluşan bir koalisyon çıkarsa Ankara’dan, o zaman Kıbrıs’ta da Türkiye ‘derin devlet’ dönemine rücu eder!
Yani “çözümsüzlük çözümdür” siyasetine…

**

‘Yeni Ankara’ hakkında kafa yormaktan, yorum yapmaktan ve de beklemekten başka yapabilecek bir şeyimiz yok Lefkoşa’da…
Ama Lefkoşa’dan Ankara’ya bakar ve de oradan çıkacak oluşumu beklerken, bizim Ankara’ya bakışımızı netleştirmek mümkündür pekala…
‘Yeni Ankara’ gibi ‘Yeni Lefkoşa’ da oluşum aşamasında değil mi?
CTP kurultayı sonrası yeni bir kabine oluşacak. Yeni bir ortaklık hükümeti göreve başlayacak.
İşte bu hükümetin Ankara’dan beklentileri, Kıbrıs’ta izlenmesi gereken siyaset çok net biçimde şekillendirilebilinir.
Sonra çıkar ‘bizimkiler’ ve ‘Yeni Ankara’ya siyasetlerini izah ederler. Bu siyaset de, daha Nisan ayında yapılan seçimde halkın ortaya koyduğu iradeden feyzini alır kuşkusuz… Ve de koalisyon ortaklarının uzlaştığı noktadan…
‘Bekleyip görmek’ yerine böyle yapmak, Ankara-Lefkoşa ilişkilerinin sağlıklılığı, Kıbrıs’taki müzakere süreci ve uygulanmakta olan ekonomik-sosyal programlar bakımından çok daha gerekli değil mi?

Bu yazı toplam 1880 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar