1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. ‘Ucuz emek’ ordusuna mı katılıyoruz?
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

‘Ucuz emek’ ordusuna mı katılıyoruz?

A+A-

 

Türkiye’de Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerindeki ürünlere kota geldi.
Un ve şeker isteyenler artık sınırlı sayıda, birer adet alabilecekler. 
Söz konusu marketlerdeki ürünler üreticiden tüketiciye aracısız geldiği için fiyatları daha uygun oluyor ancak un ve şekerdeki kota ile Türkiye’nin ekonomide geldiği durumu göstermesi ve bize de kat be kat yansıyan gelişmeler nedeniyle nasıl bir gelecekle karşı karşıya olduğumuza bir işaret olarak görülebilir.
Çok şeyde olduğu gibi un ve şekerde de Türkiye’den ithalatımız çok. O yüzden bizde de kota başlarsa şaşırmamak gerek.
Gerçi Türkiye’de Tarım Kredi Kooperatiflerinde satılan un ve şekerden ithalat yaptığımızı sanmıyorum ama orada kıtlığı çekilmişse diğer ikame ürünlerde de aynı sorunun yaşanması muhtemel.
TL’nin erimesi, ‘dış güçlerin müdahalesi’ olarak gösterilmeye çalışıyor ama Türkiye’de artık yapılamayan tarım ve diğer üretim biçimleri nedeniyle TL’nin değer kazanması yakın zamanda mümkün görülmüyor.
TL’nin değer kaybı ile fazla ihracat yapılması ve Çin’de olduğu gibi ucuz işgücü cenneti yaratılarak uluslararası dev şirketlerin Türkiye’de markalarını üretmeleri gibi bir Çin modeli planlandığı ifade ediliyor Türkiye medyasında…
Yani bir anlamda Türkiye insanının emeğinin ucuzlatılarak büyük markaların maliyeti daha düşük üretim yapmaları sağlanmak isteniyor.
AKP yönetimi, insanının emeğini daha da ucuzlatarak, ülkeye yabancı sermayenin daha az maliyetle girmesini sağlamaya çalışıyor.
Bu bilinçli olarak mı yapılıyor yoksa TL’nin sürekli erimesi ve bu gidişe engel olunamadığı için insanının emeğini ucuza satarak bu durumdan faydanılmaya mecbur mu kalınıyor, bunu da ekonomistler söyleyecek, tarihçiler yazacak galiba!…
***
Peki Türkiye’deki bu gelişmeler bize nasıl yansır?
“Türkiye’de ne varsa KKTC’de de o olacak” dediklerine göre bu yeni modele KKTC de dahil edilmek istenebilir mi?
Dünya markaları bize yine gelmezler ama Türkiye’ye gelip ucuz işgücünden faydalanmaya çalışan markalar oradaki üretim merkezlerini buradan sağlayacakları ucuz emekle besleyebilirler mi!
Sene başından bugüne %70’lerde artan ve artık her hafta güncellenebilecek! akaryakıt fiyatları ile, markete her gittiğimizde aynı ürünlere verdiğimiz ama artık yeterli olmayan para ile, özellikle özelde ama artık kamuda da eriyen maaşlarla AKP’nin yeni model ekonomisine mecbur kalarak ucuz emeğimizle önemli bir katkı sağlayamaz mıyız!
***
Biraz uçuk, biraz ütopik gibi görülebilir belki yazdıklarım ama ben yine de bizde de yakın zamanda bazı ürünlerde kotaların gelebileceğini, oluşabilecek ekonomi modeliyle ucuz emek yarışına girebileceğimizi öngörebiliyorum.
Baksanıza Başbakanımız, akaryakıtta Kıbrıslı Rumlar için kota getirmedi mi? Hatta akaryakıt istasyonlarına “onlara satmayın” demedi mi? Biraz daha “siz de almayın ki eksiklik yaşamayalım” da diyebilir… 
Maruz kalabileceğimiz her türlü şey bana artık şaşırtıcı gelmiyor.      
 

Bu yazı toplam 791 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar