1. YAZARLAR

  2. Halil Karapaşaoğlu

  3. Türk Tarih Kurumu ve Gıbrıs Isgandalı
Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu

YENİDÜZEN PAZAR

Türk Tarih Kurumu ve Gıbrıs Isgandalı

A+A-

Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk Tarih Kurumu (TTK) 1931 yılında guruldu. Bu kurum Türk ulus devletinin önemli bir kurumudur. TTK, Türk tarihinin yazılması, Türk resmi siyasetiyle paralel bir tarih anlatısının oluşdurulması açısından Türk ulus devletinin ağır kurumlarından biridir.  TTK’nın 94 yıllıg bir tarihi vardır. TTK bir devlet kurumudur ve devletin resmi politikası neysa ona paralel faaliyedler yürütür.

TTK, 18 Haziran 2025 tarihinde iki harita bir da metin yayınnadı gendi resmi interned sitesinden. Yayınnanan haritada “Yeni Mısak-ı Milli Haritası” ifadesi geçmegdedir. Haritanın altında da “Türk Tarih Kurmu”nun adı bulunmagdadır. Haritanın bir tanesi esgi Türgce harflerinan diyeri da latin harfleriynan yayınnandı. Bu iki haritaya eg olarag da bir metin galeme alındı. 

Bu medne göre 28 Ocak 1920'de son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından "Ahd-ı Milli Beyannamesi", bilinen adıynan “Misak-ı Milli” adı altında altı maddelig siyasi bir beyanneme imzalandı. Bu beyannamenin birinci maddesi şu şekildedir; “Osmanlı Devleti’nin sadece Arap çoğunluğunun yaşadığı, 30 Ekim 1918 tarihli Mütarekenin imzalanması sırasında işgal altında kalan kısımlarının mukadderatı ahalisinin serbestçe vereceği oylara göre belirleneceğinden adı geçen Mütareke hattının içinde ve dışında dinen, ırken, emelen birleşmiş, karşılıklı sevgi ve fedakârlık hisleriyle dolu, örfî ve içtimaî haklarıyla mahallî şartlara tamamen riayetkâr Osmanlı-İslâm ekseriyetiyle meskûn bulunan kısımların tamamı hakikaten ve hükmen hiçbir sebeple ayrılma kabul etmez bir bütündür” denmegdedir (“MİSAK-I MİLLİ” 2025, 1). Buraşda Müslüman olan insannarın çovunlugda olduğu tobraglar Osmanlı’dan kopartılamaz anlamı çıgmagdadır.

 Mednin devamında “Ancak Misâk-ı Millî sahipsiz bırakılmamış ve 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan TBMM’nin içinden çıkan Hükümet 18 Haziran 1920’de açıkladığı dış politika ilkeleri doğrultusunda Misâk-ı Millî’ye bağlı kalınacağını tüm dünyaya ilan etmiştir” ifadesine yer verilmegdedir (“MİSAK-I MİLLİ” 2025, 2). Buraşda da Türk ulus devletinin Misak-ı Milli’ye olan bağlılığı vurgulanmagdadır.  

Metinde “Misâk-ı Millî belgesine dayanılarag hazırlanan Misâk-ı Millî Haritası’nda İskenderiye-Port Said hizasına kadar olan bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin ve Irak toprakları kapsama alanına alınmıştır. Ayrıca Adalar, Kıbrıs ve Batum da Türkiye’nin sınırları içinde gösterilmektedir. Ancak meydana gelen siyasî gelişmeler bu hedeflere tam olarak ulaşılmasını engellemiştir” ifadeleri geçmegdedir (“MİSAK-I MİLLİ” 2025, 8). Gıbrıs bu haritadan yola çıkılarag Türkiye’nin sınırları içinde gösderilmegdedir. “24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile Osmanlı Devleti tasfiye edilirken Misâk-ı Millî sınırları içinde gösterilen Irak, Filistin, Kıbrıs, Ege Adaları ve Batı Trakya da Türk Devleti sınırları dışında bırakılmıştı. Bu antlaşmadan sonra 23 Haziran 1939’da özel statü ile Fransız yönetimine verilen Hatay Türkiye sınırlarına katılan tek bölge olmuştur (“MİSAK-I MİLLİ” 2025, 8). Lozannan birligde da Gıbrıs’ın Türkiye’nin sınırları dışında galdığı vurgulanmagdadır.

Metinde “Millî sınırlar içinde yaşayan Türkler hâricindeki Müslüman unsurlar da müşterek geçmiş ve değerlerin birbirine kenetlediği kardeş milletler olarak görülmekte ve bu unsurların millî sınırların ayrılmaz birer parçası olduğu anlaşılmaktadır” yazmagdadır (“MİSAK-I MİLLİ” 2025, 8). Metnin sonunda ise Müslüman unsurların milli sınırların ayrılmaz bir parçası olduğunun altı çızılmagdadır. Bu ne anlama gelir? Bu Gıbrıs’da yaşayan milli unsurlar olduğundan dolayı Türkiye’nin milli sınırlarının dışında tutulamayacağı anlamına gelir. Ben meseleye Gıbrıs açısından bagdım. Ancag burada Suriye, Filistin, Irak, Lübnan, Batı Trakya, Ege Adaları gibi farglı coğrafyalar, Türkiye’nin sınırları içinde gösderilmegdedir. Harita’nın eñ altında “Yeni Misâk-ı Millî” ifadesi geçmegdedir. Bu AKP hökümetinin gabul eddiyi yenñi Misâk-ı Millî haritası olarag okunmalıdır?

Gıbrıs, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin guruluşu 1920’den böyüne 105 yıl içinde Misâk-ı Millî sınırlarnın içinde hişbir zaman gösderilmezkana, neçun 105 yıl soğra Gıbrıs, Misâk-ı Millî sınırlarnın içinde gösderilmeye başlandı? TTK, TC devletinin resmi bir kurumudur. Bu benim yayınnadığım bir harita veya bir metin deyildir.  Bu harita ve metin resmi tarih annatısını oluşturan TC’nin en esgi kurumlarından birinin yayınnadıglarıdır. İşde tam da bundan dolayı korkunç bir ısgandaldır! 105 yıl soğra Türk resmi kurumları neçun Gıbrıs’ı Misâk-ı Millî sınırları içinde görmüşdür? 

Otoriter ve gendi tobraglarnı genişledme  arzusu olan, sömürgeci devledler gendi hag ve çıkarlarına göre yenñi tarih anlatıları uydururlar. Bu gendi varlıglarnı işgal eddigleri ülkelerde meşrulaşdırmag içindir. Gendi yayılmacı politkalarına meşrulug gazandırmag için yenñi tarih annatılarına ihdiyac duyarlar. Hatırlayacagsınız, kısa zaman önce TC Gıbrıs’da işgal eddiyi Varoşa’yı (Maraş), Varoş’a “Osmanlı tobrağıdır!” deye da savunduydu. Böyleliynan Türk ordusunun Varoşa’dakı varlığını meşrulaşdırma gaylesi içindeydi.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Ağustos 2025 tarihinde tarihi bir öneme sahib Malazgirt’de önemli bir açıglama yabdı. Bu açıglamanın Malazgirt’de yapılması diggad çekicidir. Erdoğan “Türkler, Araplar, Kürtler olarak bu coğrafyada kıyamete kadar hep beraber yan yana yaşayacağız” ifadelerini gullırkana, gonuşmasında özelliynan “Müslümanlıg” üsd kimliyine da vurgu yabdıydı. Erdoğan’ın yabdığı bu tarihi gonuşma, TC’nin ikinci yüzyılında “Müslümanlıg” üsd kimliyinde yenñi bir teşkiladlanma ve devletin inşa sürecinin başladığının ald medni olarag yorumlanabilir.

Türkiye’nin yeni yüzyılı söylemi, Türk Kapitalizmi’nin gelişimi, Türkiye’de neo-liberal ekonomiden Devled Kapitalizmine geçiş, TBMM’de Gıbrıs’ın kuzeyinin işgalinin 50. yıl dönümünde, 18 Temmuz 2024’de iki devledli çözüm modelinin kararının alınması, 18 Haziran’da TTK tarafından yayınnan harita ve metin, Türkiye’nin izlediyi dış politika göz önüne alındığında, Türkiye’nin tobraglarını genişledme arzusu olduğu ve bu tobragların içinde Gıbrıs’ın olduğu da ned bir şekilde ortadadır. Türk Mukavamet Teşkilatı’nın gerçeg adı “Kıbrıs’ın İstirdat Projesi” olduğunu da bu bağlamda hatırlamag geregmegdedir. İsdirdat gaybedilmiş tobragların geri alınması anlamındadır. TTK’nın yayınnadığı harita ve metin Türkiye’nin Gıbrıs’ı gaybedilmiş tobraglar arasında gördüğünün da tescilidir. Üzücü olan Gıbrıslıların böyüg bir çovunluğunun bütün bu verileri ve gelişmeleri görmeg isdememesi, görse bile bu konuları gonuşmag isdememesidir.    

 

Gaynag

1-İletişim Başkanlığı. “Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Türkler, Araplar, Kürtler Olarak Bu Coğrafyada Kıyamete Kadar Hep Beraber, Yan Yana Yaşayacağız’.” İletişim Başkanlığı, 26 Ağustos 2025. https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-turkler-araplar-kurtler-olarak-bu-cografyada-kiyamete-kadar-hep-beraber-yan-yana-yasayacagiz

2-“MİSAK-I MİLLİ HARİTASI.” Türk Tarih Kurumu. Yayınlanma tarihi: 18 Haziran 2025. https://ttk.gov.tr/misak-i-milli-haritasi/

Bu yazı toplam 2659 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar