1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Tarihin TANIKLIĞI
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Tarihin TANIKLIĞI

A+A-

 

“Bu ülkeye nasıl kıydılar?” diye sordum...
Kışkırttılar, kandırdılar, kanattılar...
Acımadılar!
Şiddeti büyüttüler...
Bu güzel Akdeniz ülkesini, insanını, coğrafyasını, umudunu böldüler!

*  *  *

“Helenizm” ve “Türklük” adına tutuştukları kavgada “ölümcül kimlikler” edinen bir halkın hınç ve şiddet tarihini çok çarpıcı anlatıyor, Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek.
Hepimizi ‘şiddet tarihi’mizle yüzleştiriyor...

***

Kıbrıs tarihi için tam bir başyapıt!
Kızılyürek, adanın son 50-60 senesini, toplumsal belleğin halısı altına süpürülenler dahil akıcı bir dille paylaşıyor.
Her bilgi ya da iddiaya yönelik olabildiğince farklı kaynağa başvurulmuş.
Araştırmacı-Yazar Kızılyürek, İngilizce, Türkçe ve Elence'yi "ana dili" ağırlığında bilmenin avantajını iyi değerlendirmiş, ciddi bir emek harcamış.
Objektif bir çalışma var ortada.
Yine de biliyorum, güneydeki milliyetçiler “Türkçü” bulacak kitabı, kuzeydeki bağnazlar “Rumcu”
(!)
Oysa Kızılyürek “Barış ve savaş arasında salınan, tehlikelere gebe, olağanüstü hal ülkesi” dediği bugünün Kıbrıs’ına nasıl gelindiğini, hem öğreterek ve yüzleştirerek, hem de düşündürerek paylaşıyor.

*  *  *

“...
Etnik şiddetin kökeninde aynı coğrafyayı paylaşan grupların ‘çatışan amaçları’ ve ‘statü kavgaları’ vardır. Bu süreçte kimin ‘hükümran’ kimin ‘azınlık’, kimin ‘ev sahibi’ kimin ‘misafir’ olduğu kavgası etnik şiddeti tetikleyen en temel faktördür...
...
Resmî anlatılarda bütün kötülükler “öteki” tarafa yükleniyor, “biz” grubu “mağdur” ve “haklı” taraf sayılıyor.
...”

*  *  *

Kıbrıs coğrafyasında şiddet, “statü kavgaları" ve “egemenlik yarışları”nın ayrılmaz bir parçası oldu.
Kızılyürek'in 665 sayfalık eserinde bunu yeniden yaşıyor; milliyetçiliğin şiddetle dirsek temasına kimi ilk kez yayınlanan belgelerle tanıklık ediyorsunuz.
Kızılyürek'in şu yorumu da elbette önemli:
“Bu kavga elitler tarafından planlandı, örgütlendi ve yönlendirildi.”
Yani, sokağın kavgası olmadı bu genelde.
Oysa mağduru sokaktaki insandı!
Çözümsüzlüğün kaymağını elitler yedi hep!
O nedenle şimdi, "çözüm iradesine" en fazla sokaktaki insanın sahip çıkma zamanı!

--------------------

( Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından basılan kitap, bu akşam IŞIK KİTAP FUARI’nda tanıtılacak, tartışılacak.)

Bu yazı toplam 2456 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar