1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Sözle olmaz!..
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sözle olmaz!..

A+A-


“Ancak ve ancak ‘idealist’ insanlar ve ‘radikaller’ değiştirir dünyayı” demiştim geçenlerde…
HÜKÜMET henüz çok yeni…
Ve doğrusu, kimi ‘kurultay içgüdülü’ itirazların, henüz 100 günü dahi dolmamış hükümete biraz fazla ağır olduğunu düşünüyorum.
“Sen mutlu musun” derseniz, haklısınız, değilim!..

***

HÜKÜMET iyi başlamadı.
İlk 'hayal kırıklığım' atamalar oldu.
Önce kriterler belirlenmeli, ihtiyaçlar saptanmalı ve "insan kaynakları" ortaya konmalıydı.
Sonra seçilmeliydi isimler, "yakınlıklar"a değil "kriterler"e göre…
OLMADI!..
Böyle mi olması istendi, bilemiyorum!..
Çünkü “siyaset kültürü”nde yaşadığımız bir başka gerçek daha vardır…
“Böyle olmadı” diyenlerin bir kısmı…
Aslında “yöntem”e değil “seçim”e kızar!..
“Kendi” olsaydı, sorun değildi yani!..

***

Üst kademe yöneticilerinin atanması, her yeni hükümetin ilk krizidir…
O halde…
Bu “düzen” değişmelidir…
İşte şimdi dönebiliriz en başa…
“Ancak ve ancak, idealist insanlar ve radikaller değiştirir, Kıbrıs’ı…”
Çok sayıda isim yeni dönemin “üst kademe yöneticileri…”
Peki, bu insanlar, geleceğin “müşavirleri” mi olacak yani?
Bunu reddedebilirler!..
Yani “üçlü kararname sistemi”ni ortadan kaldıran düzenlemeler yapılırken…
Bu başlangıcın “son dönemi”  içermesini de isteyebilirler…
İşte o zaman “fark” görürüz, başkalarından...
Ve alkışlarız ayakta...

***

“Üst kademe yöneticiliği” bir görevdir…
Görev ve sorumluluk süresince daha ‘üst’ bir ‘maaş’ gerektirir…
Ancak ‘görev’ bitince, ‘eski’ye dönülmelidir…
Yani herkes ‘asıl’ işine…
Kaldığı yerden devam etmek, ayıp değildir…
Asıl ayıp, “oturduğu” yerden dünya kadar maaş çekmektir…
Çünkü bu paranın her kuruşu, binlerce emekçinin vergisinden ödenir…

***

Yurtseverlik lafta kalmıyorsa…
Ve ‘ilkeli bir duruş’ masal değilse, geceleri anlatmak için!..
Hade bakalım… Görelim!..

Bu yazı toplam 2019 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar