1. YAZARLAR

  2. Neşe Yaşın

  3. Sana Düşman Bana Düşman
Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

Sana Düşman Bana Düşman

A+A-

Birisini bize düşman yapan nedir diye düşündüm son günlerin kargaşasını izlerken. Durduk yerde düşman olmaz çünkü kimse kimseye. Kişisel düşmanlarımız yaralı bir bellekten ötürü o sıfatı almışlardır çoğu zaman. Geçmişte gizlidir husumetin ipuçları…  Kafalarında adımızın düşman olduğunu bildiğimiz için bizim kafamıza da düşman yazılır onlar. Ya da bunun tam tersi.
Çocukluğumdan hatırlıyorum çok yakınımdaki bazı insanların beni nasıl kırdıklarını... İntikam almayı sevmemiş ve öğrenmemişimdir hiçbir zaman. Kırılınca kapılarımı kapatmaktır bütün yaptığım... Sen kapılarını kapatınca araya bir duvar örülmüş oluyor zaten. Düşmanlığın esas nedenlerini de bilemiyorsun böylelikle. Sonradan nedamet getirseler onu da anlayamıyorsun. Kaçıp uzaklaşmak, yoluma başka yerde devam etmek istemişimdir böylesi durumlarda. Yakınlık kurabileceğim başka insanlar aramışımdır.
Buz tutan kalbim kolay erir ama benim. Aslında keşke birşey söyleseler, bunun bir izahı olsa da bağışlasam diye beklemişimdir hep... Bazen bağışlamak için bir hikaye bile uydurmuş, anlamaya çalışmışımdır. İlk refleksim kendime bakmak, suçu kendimde aramaktır. Çoğu zaman da bulmuş, bulamasam uydurmuşumdur bir neden... Daha da kahrolmuşumdur işte o zaman. Bazense ne kadar arasam hiçbir suç bulamam işte kendimde... Adaletsizliğe uğramışlık duygusu yakar kavurur beni böyle  durumlarda...
Karmaşıktır ama insan... Her tutumun bir iç derinliği vardır. Belki bir biçimde günah keçisi seçilmişizdir bir vicdan meselesinde... Belki birine sadece bir başkasına dair bir geçmişi anımsatmaktayızdır. Belki de onların hak ettiklerini düşündüklerine  sahip olmuşuzdur. Bazense sadece etiketlenmek yeterlidir. Kafalardaki kalıplardan birine oturtulup düşman ilan edilmişizdir. Ait olduğumuz ya da olduğumuzu düşündükleri sosyal, politik gruplar, hayattaki duruşumuz onlarla karşı kampta ve düşman yapmıştır bizi.
Düşmandan gelen dillendirilmemiş şiddet bile ürkütücüdür. Bakışlar ve bedenle, ya da yok sayıcı bir tavırla iletilir bazen husumet.
Sadece bir alınganlık, sağlaması yapılmamış bir yorum da yol açmış olabilir düşmanlığa. Alınganlık insanın kendine dair kötücül algısının ortaya çıkmasıdır biraz da... Kendisi gizliden kendine dair olumsuz bir kanıya sahip olduğu için söyleneni ona yorup alınır insan. 
Kırılganlık ise farklıdır. İncelikle, tam tersine içsel güzellikle ilgilidir. Kırılganlıkta insanın içinde bir dal kopar. Başkaları hissetmez bile bunu çoğu zaman. Belki gözlerde engellenemez bir ıslaklık oluşturur; Öyle açığa vurur kendini... Alınganlık öfkeye, bir karşı saldırıya dönüşmeye hazırdır oysa çoğu zaman. Aslında söylenen yanlış duyulmuştur belki de. Alınganın işittiği kendi tercümesi, kendine dair açık ya da örtük algısıdır. Kendine duyduğu kızgınlık da gizlidir dışa vurulan öfkede. Yanlış algıladığı kendisine dair kendi düşüncesidir. Alıngan insan bir kurgu yapar. Bize kendisinin tasarladığı “bizim cümleler”imizi, kendisinin kafasında oluşturduğu “bizim niyetlerimizi” i söyler.
Dillendirmediğimiz, kendimize bile itiraf etmediğimiz bazı yaşanmışlıklar birikir zamanla… Araya güzel anlar da girdiği için bir anlamda nötralize olmuş gibidir bazı kırgınlıklar. Bellek hiçbir şeyi silmez ama… Yalnızca soluklaştırır. Yeni bir kırgınlıkla oluşan hatırlama zincirinde o soluk anlar yüzeye çıkabilir yeniden.
Hayatta iyi bir yer kapma yarışı ve kıskançlık en temel nedenlerinden biridir düşmanlığın. Düşman ve rakip kardeş kelimelerdir. Bazı kişiler çevreleri tarafından öylesine pohpohlanır, kendi öz algıları öylesine bir dev aynasına yansır ki geriye kalan hayatları bu görüntüyü koruma mücadelesine dönüşür.
Düşman, bazen iki kişinin ya da bir grubun birlikte var olabilme ya da davranabilme nedenidir. Bir düşmanda ortaklaşmak güçlü koalisyonlar oluşturur.
Bazen farklı düşmanlar için bu koalisyonlarda kaymalar olduğu görülür. Önceden düşman olanlar farklı bir düşmana karşı koalisyonda bir araya gelebilir.
Ülkeleri ve dünyayı mahveden pek çok meselenin temelinde insana ait temel zaaflar yatmakta diye düşünüyorum ben… Bütün bunların yol açtığı cinayetler, kıyımlarla dolu dünya… Çözüm ne bilmiyorum ama bunu bilince çıkarmak, buna dair farkındalıklar yaratmak bir oranda faydalı olabilir belki.

Bu yazı toplam 3854 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar