1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Neler çektin be Kıbrıslı!
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Neler çektin be Kıbrıslı!

A+A-

Ah Kıbrıslı ah…

Neler çektin sen!
Mutluluk yüzü nedir göstermediler be gülüm sana…
İngiliz geldi, seni böldü, sesini çıkarmadın.
Ses çıkarmak isteyenleri de bilfiil kendi içindeki işbirlikçileri tertipledi.
Sendika kuranları ‘hain’ ilan ettiler.
Sokakta, gözler önünde vurdular onları.
Gazetede ‘özür’ dilettiler de aynı gün ‘ölüm ilanları’ çıktı kimilerinin!..
Hep üzüldün, canın sıkıldı ama “Dur bakalım n’olacak” dedin, olup bitenler karşısında…
**
Ah Kıbrıslı ah…
Neler çektin sen!
Huzur nedir, göstermediler be gülüm sana…
Gün geldi ‘teşkilat’ kurdular senin adına…
Bir ‘onlara’, bir ‘bize’ misali…
Silah buldular, eline verdiler.
‘Milli mücadele’ adına neler yaptırmadılar ki sana!..
Kimin kimi, neden vurduğu belli değildi o dönemlerde, değil mi?
Ağzını açanın sonu belliydi.
Sustun, çaresiz…
**
Ah Kıbrıslı ah…
Neler çektin sen!
Geleceğini göremedin hiç be gülüm.
O kadar ki, bir gün gelip “Al, sana devlet kurduk” dediler, aldın.
Üç sene sonra “yıkın” emri verildi, yıktın.
Çok ‘uyumlu’ gittin yani sen aslında…
Bölündün, dağıldın, ayrı yaşamaya başladın.
Ülkene askeri üsler yığıldı, silah ve mühimmat deposuna döndü de pek gıkın çıkmadı!
**
Ah Kıbrıslı ah…
Neler çektin sen!
Hayır yüzü nedir görmedin be gülüm.
‘Soğuk savaş’ yaşattılar sana.
Sonra sıcağını da!..
Kanın aktı, canın yandı.
“Kalk, gidiyoruz” dediler, malını-mülkünü bırakıp yola düştün.
Kamplarda yaşadın, sürüm sürüm süründün.
Başkalarının yaşam alanına getirip bıraktılar seni sonra…
Oturdun.
**
Ah Kıbrıslı ah…
Neler çektin sen!
Yüzün gülmedi be gülüm senin hiç…
Küçük adayı elma gibi ikiye böldüler, çizginin ötesine geçmeni engellediler, kabullendin.
Ama o da işe yaramadı.
Hep “ah” ile, “vah” ile geçti ömrün.
Malına mal dedirtmediler.
Olana vermediler, olmayanı ihya ettiler.
‘Sonradan görmeler’ türedi.
Ve ‘buralı’ olmayanlar ile ‘buralılar’ arasında başladı soğuk savaş bu defa…
Gün geldi, ‘füze krizi’ yaşattılar. Savaşla burun buruna geldin gene…
On yıllar boyunca ‘herkes evine dönsün mü, dönmesin mi’ kavgası ettin, güya…
Yıllar geçti, nesiller değişti, dünyada altüstlükler yaşandı, sen hala ‘soğuk savaş’ döneminde saplanıp kaldın.
Yüzlerce defa müzakere etti liderlerin de, bir arpa boyu yol aldılar mı belli değil!
**
Ah Kıbrıslı ah…
Neler çektin sen!
Ve daha neler çekeceksin bu kafayla, kim bilir?
Kendi geleceğini kendi ellerinle kurma niyetin olmazsa eğer, çok çekersin daha…
Çözüm için hep ‘dışarıdan’ gelecek baskıları, teşvikleri, konjonktürel gelişmeleri beklersen eğer, daha çok ‘ah’ çekecek, ‘vah’ çekeceksin, belli!..
Ah Kıbrıslı ah…
Ne zaman akıllanacaksın be gülüm?
Gelmedi mi zamanı?

Bu yazı toplam 2378 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar