1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. İşbirliği yok ama var!
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

İşbirliği yok ama var!

A+A-

Küçülen dünyada ve zaten küçücük olan Adamız’da herhangi bir konuda işbirliğine ihtiyacımız olduğu, çevreyle ilgili son örnekte yani Suriye’den sızan petrol konusunda da bir kez daha ortaya çıktı.

Direniyoruz hep.

Nedense!

Özellikle yangın çıktığında da gelen yardım çağrıları ya cevapsız bırakılıyor ya da reddediliyor.

Sızan petrol konusunda da yardım talebi geldi ama bu konuda da yardım istenmedi.

‘İki ayrı egemen devlet’ istiyor ya Tatar, gelen yardım taleplerini kabul ederse masaya koyduğu iki devlet talebi zarar görür görüşünde…

Elbette ki bu taleplerin reddedilmesi kendi inisiyatiflerine kalmış bir durum değil.

Elçilik, gelen talimatlar çerçevesinde emirleri bildiriyor saraya veya konuyla bağlantılı ilgililere ve talimatlar uygulanıyor.

KKTC’nin ne yangın konusunda, ne başka bir doğal afet konusunda, ne de başka bir çevre felaketi konusunda herhangi bir donanımı yok, ekibi yok, alabileceği tedbir yok.

Sırtını dayamış Anavatanına, oranın bir vilayeti gibi Ankara’nın planlayacağı bir girişimi bekler vaziyette, sorumsuzluğun dayanılmaz hafifliğinde günlerini geçiriyor dibelik azınlık atama hükümetimiz…

‘İki eşit egemen devlet’ diyorlar ama bu ‘egemen devletçik’ Türkiye’nin bir vilayeti konumunda giderken egemenliği dünyaya nasıl satacaklar merak ediyorum.

Şimdi ‘dibelik azınlık atama hükümetin’ başka gündemi var. Mazeretleri var yani!.. Hükümetin büyük partisinin bitmeyen, yapılamayan, yaptırılmayan kurultayı var yine gündemlerinde…

Büyük partide böyle bir gündem olunca diğer ufacık, bölünmüş, parçalanmış partiler de büyüğün gündemine uygun gidiyorlar tabii ki…

***

Çevre felaketiyle ilgili siyasiler açıklamalar yapıyorlar… Bilgileri kimden, nereden alıyorlar?

Devlet olmalarını yasallaştıracak veya onaylattıracak bir bilgi merkezleri var mı?

Yoksa yine Türkiye’nin ilgililerine/yetkililerine ulaşıp “ne olur bize bilgi verin de biz de bir şeyler yapıyormuşuz gibi görünelim” mi diyorlar?

Öte yandan her ne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti’nden gelen yardım taleplerini reddetsek de İki Toplumlu Çevre Komitesi’nin Kıbrıslı Rum Eşbaşkanı’nın yaptığı açıklamadan en azından Komite bağlamında bir işbirliği olduğunu öğreniyoruz. Komite’nin Kıbrıslı Rum Eş Başkanı Michalis Loizides, Komitede’deki Kıbrıslı Türk mevkidaşıyla, petrol sızıntısıyla mücadelede Kıbrıs Türk tarafına yardım olasılığı konusunda ‘çok iyi temas’ kurduklarını ancak sonunda buna gerek kalmadığını kaydetti. Çünkü petrol sızıntısının Ada’nın doğu kıyılarından uzaklaşıyor göründüğünü söyledi.

Eşbaşkan böyle söylerken farklı haberler de geliyor bölgeden; Rüzgar yön değiştirebilir, sızıntı tekrar Ada’yı tehdit edebilir, büyük parçadan kopan küçük parçalar Ada’ya gelebilir vs…

Böyle haberler de gelirken ve görüntüde işbirliği reddediliyorken, biz “egemen eşit devletiz” dense de, burnumuzdan kıl aldırmıyor görünsek de kurulan iki toplumlu komitelerin işbirlikleri devam ediyor.

Örneğin iki toplumlu sağlık komitesinin AB’den aşıların gelmesi, iletilmesi ve teslim alınmasıyla ilgili işbirliğini ne güzel ki sürdürüyoruz.

Demek ki çevre komitesinde de işbirliği devam ediyor…

Keşke bu işbirlikleri en yukarılara kadar yansısa da söz dalaşında birbirlerine galip gelmeye çalışmasalar!..

Sözcükleri barışı, çözümü kurmakta harcasalar ne iyi olurdu!..

 

 

  

Bu yazı toplam 766 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar