1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. İki toplumdan gençler, “Gerçeğin Rengi” sergisini izledi...
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

İki toplumdan gençler, “Gerçeğin Rengi” sergisini izledi...

A+A-

 

 

“Cyprus Friendship Programme”dan (“Kıbrıs Dostluk Programı”) Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum gençlere “kayıplar”ı ve “Gerçeğin Rengi” sergisini anlattık...


Sarper İnce ile Nikos Anastasiu yönetimindeki “Cyprus Friendship Programme”dan (“Kıbrıs Dostluk Programı”) 60 kadar Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum gence ve toplantıda hazır bulunan ailelerine, “kayıplar”ı ve “Gerçeğin Rengi” sergisini anlattık.
Geçtiğimiz Pazar günü (24 Mart 2013) Goethe Enstitüsü Sergi Salonu’nda olağan toplantılarını yapan gençler, burada devam eden “kayıplar”la ilgili “Gerçeğin Rengi” başlıklı sergiyi gezdiler.
“Gerçeğin Rengi” resim sergisinde eserleri bulunan ressam Nilgün Güney, Sofia Hacıbaba ve Adi Atassi’nin yanısıra, “kayıp” yakını Spiros Hacınikolau ve biz gençlere bu serginin hazırlanma sürecini, “kayıplar” konusunu anlattık, gençlerin sorularını yanıtladık.
Sofia Hacıbaba yaptırdığı bir anıtla çeşitli toplu mezarları gezerek bu “mobil” anıtı yerleştirdi ve fotoğraflar çekti – bu fotoğraflar ve yaptırdığı anıt, sergide bulunuyor.
Spiros Hacınikolau, 1974’te babası Yalusa’dan (Yeni Erenköy) alınarak Galatya’ya (Mehmetçik) götürüldüğü zaman henüz beş yaşında bir çocuktu. Babası “kayıp” olarak büyümenin çok zor olduğunu gençlere örnekleriyle anlatan Spiros Hacınikolau, ancak yaşı ilerledikten sonra yaptığı araştırmalar sonucunda sadece Kıbrıslırum değil, aynı zamanda Kıbrıslıtürk “kayıplar”ın da bulunduğunu keşfettiğini, bu bilginin kendilerinden hep gizlenmiş olduğunu anlattı.
Serginin sanatsal yönünü fasilite eden ressam Nilgün Güney, “kayıplar” konusunda bazı bilgileri olduğunu fakat konuyu yakından incelediği zaman uykularının kaçtığını, çok huzursuz olduğunu anlattı.
Ressam ve fotoğraf sanatçısı Adi Atassi de sergide yer alan fotoğraflarında “kayıp” parçalar bulunduğunu belirterek, son dönemlerde Suriye’deki savaştan kaçarak göçmen kamplarına sığınan çocukların durumunu da gördüğünü gençlere örnekleriyle anlattı.
Biz de gençlere Kıbrıs’ta sanatçıların “kayıplar” ve “toplu mezarlar” konularını ilk kez birlikte ele aldıklarını, birlikte Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının tanıklıklarını dinlediklerini ve toplu mezarlar ile gömü yerlerini ziyaret ettiklerini anlattık.
Sergi halen Lefkoşa’da ara bölgedeki Goethe Enstitüsü sergi salonunda devam ediyor ve 29 Mart Cuma gününe kadar sabah 11.00-akşam 19.00 saatleri arasında halkın ziyaretine açık bulunuyor.

Bu yazı toplam 1672 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar