1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Evet vicdanlar yaralıdır… Ve bu sizin yüzünüzdendir!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Evet vicdanlar yaralıdır… Ve bu sizin yüzünüzdendir!

A+A-

BRTK Müdürü Meryem Özkurt’un 6 Ekim 2020'de seçim yasaklarına uymadığı gerekçesi ile 2 ay hapis cezasına çarptırılması gündemin birinci maddesine oturdu.

Şimdi kimileri (aslında birçoğumuz) kendi penceresinden ve kişisel hesapları ile kimileri de siyasal pencereden olayı yorumlamaya çalışıyor.

Hal böyle olunca da sapla saman karışıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesindeki o meşhur törenlerin "siyasi bir müdahale" olduğunu iddia edenler Özkurt ile yargılananın aslında müdahale olduğunu ve aslında bu durumu yaratanların esas suçlu olduğunu söylüyor.

Diğer yandan Özkurt’un BRT’deki birçok mesai arkadaşı, yakınları, O’nu tanıyanlar ise Özkurt’un bu suçu gelen bir talimatla işlediğini, bu nedenle aslında suçsuz olduğunu öne sürüyor.

Öncelikle belirtmem gerekir ki mahkeme kararı kesindir ve tartışılmaz. Tartışacaksak yasaları tartışmalıyız!

Özkurt yasalarımıza göre suç işlemiştir ve bunun cezasını da mahkeme emretmiştir.

Herkesin kendi penceresinden bakması aslında hepimizi başka başka yerlere savurdu.

UBP'yi yönetenler ve onların üst aklı şimdi yargı kararına itiraz edecek kadar kendinden geçerken, olayın aslında bir suç olduğu açıkken neden suçta ısrar edildiğini ve bu suçun işlenmesinde esas azmettiricinin kim olduğunu sorgulamıyor.

Meryem Özkurt da zaten yaptığı açıklamada kendisine emri veren siyasilere işaret ediyor.

Şimdi esas sorulması gereken şudur; bu yasa dışı yayının yapılması emrini hangi siyasi vermiştir? Kimdir bu şahıs?

Peki diğer yandan, yasalara göre “seçim yasakları” denen kavramın suç olmasının çatır çatır arkasında duranlar acaba bu geri kalmış yasaları da tartışmayı düşünüyor mu? Her seçim gecesi "yayın yasağı" denen kavramın medyaya çektirdiklerini hepimiz iliklerimize kadar yaşamadık mı?

Yasaların içerikleri kimi zaman günümüz koşullarına uygun olmayabilir. Bunu o meşhur "3 yasa" meselesinde de yaşıyoruz. 3 sansürcü yasa değişikliği geçerse Meryem Hanım'ın başına gelenlerin çok daha kötülerinin birçok gazetecinin başına geleceğini çok iyi biliyoruz. Peki o zaman da “yasaların geçerliliğini” mi savunacağız? Yine yargı kararını mı öveceğiz?

Bana sorarsanız “seçim yasakları” denen kavram zaten seçime 5 kala her şeyi esir alan mide bulandırıcı bir kavramdır ve içeriği tartışılmalıdır. Sosyal medyanın ve internet yayıncılığının bu kadar geliştiği hemem hemen herkesin elindeki telefon ile istediği bilgiye ulaşabildiği bu dönemde BRT’de yayın yapılsa ne yazar, yapılmasa ne yazar! İnsanımız BRT’deki bu yayını izleyip gidip UBP’ye oy vermişse beter olsunlar!

Elbette devletin televizyonu kamu yayıncılığı yapsın, müdahaleye çanak tutmasın, o değil önermem… Ancak yasaları ve sonuçlarını savunurken içeriğini de tartışmaya açmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Neyse…

Meryem Özkurt kendisine dayatılan yasa dışı yayını yaparak suç işlemiştir ve cezası da mahkeme tarafından emredilmiştir. Geriye kalan, yasayı/sonuçlarını tartışmak ve aslında bu suçun işlenmesine yol açanları kamuoyu önünde yorumlamaktır.

Hepimizin tanıdığı meslekte sevilen Meryem Özkurt’un hapishanede olması birçok basın çalışanının yüreğini yaralasa da bu sonuç birçok bürokrata "siyasilerin yasa dışı emirlerine uymayın" uyarısı da içermektedir.

Mahkeme sonuçlarının vicdanları yaraladığını iddia eden UBP’nin ağır abileri de şunu çok ama çok iyi bilmelidir:

-Eğer Meryem Özkurt bugün hapiste ise sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

-Bugün demokrasi ve fikir özgürlüğünü daraltan yasalar meclis gündemindeyse ise evet bu sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

-Anayasa çatır çatır ihlal edilmiş ve bununla mecliste dalga geçilmişse evet bu sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

-Toplumun her kesimi pahalılıkla boğuşuyorsa evet bu sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

-Kendi partiniz paramparça olmuşsa evet bu sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

-Kendi parti başkanınız meclisin arka sırasında sıradan bir milletvekili olarak oturuyorsa ve kurultayda en az oyu alan adam “Başbakan” atanmışsa evet bu sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

-Yarattığınız bu devlet her insanın hayatına acı veriyorsa evet bu sizin yüzünüzdendir ve evet vicdanlar yaralıdır.

Aslında Meryem Özkurt ile hapse atılan hepimizin geleceğidir... 

Ve evet tüm bunlar sizin yüzünüzdendir, evet vicdanlar yaralıdır.

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2219 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar