“Dün bugüne çıkar, bugün yarını kurar” demiş şair. 29 Haziran işte öyle bir gün…
Otuz yıllık ‘dün’ün Anayasası yarın bazı değişiklilere uğrayacak. Demokrasi adına, çağdaşlık adına ve anayasayı güncelleme adına, olağanüstü koşulların anayasası sivil siyaset tarafından değiştirilmeye başlandı. Yeterli değil ama bu bir gecikmeli başlangıç… ‘Dün’de yapılan değiştirme mücadeleleri bugüne çıktı, bugün de yarınlarda yapılacak değişikliklere başlangıç edecek. Kıbrıslı Türkler de bu değişiklikleri ‘Evet’ oylarıyla yarınki referandumda onaylayarak, kendi anayasasının iyileşmesine destek verecek. Yarına selam olsun…
Dört yıllık ‘dün’ün yerel yönetimleri yarın değişikliğe uğrayacak. Yerel demokrasi adına, çağdaş belediyecilik adına, beldeleri geliştirme adına, Kıbrıslı Türkler yarın beldelerinde kararlar üretecek. CTP-BG’li dokuz belediye başkanı sayısı Kıbrıslı Türkler için yeterli değil, yarın çok daha fazla sayıda CTP-BG’li belediye bakşanı için bir başlangıç olacak. ‘Dün’de CTP-BG’li belediye başkanlarının yaptığı başarılı icraatlar bugünün yıldızlı belediyelerini yarattı, bugün de yarınlarda çoğalacak yıldızlı belediyeler için başlangıç olacak. Kıbrıslı Türkler, CTP-BG’li belediye başkan adayları ile belediye meclis üyeleri adaylarına ‘Evet’ oylarıyla yarınki seçimde destek vererek, kendi beldelerinin gelişimini başlatacak. Yarınlara selam olsun…
29 Haziran’da anayasaya ve CTP’li adaylara kullanılacak ‘Evet’ oyları Kuzey Kıbrıs’ta, daha demokratik bir anayasa ve daha fazla sayıda yıldızlı belediye için yarınları kurmayı başlatacak…
Dokuz beldenin CTP’li belediye başkanları yaptıkları icraatlarla, mutlu kentler – gülen insanlar yarattı. İnsanı özne bilen, yurdunu seven CTP’liler, ‘mutsuz kentler’in belediye yönetimlerini de kazanarak, başarılı belediyecilik icraatlarını yaygınlaştıracak ve daha fazla sayıda Kıbrıslı Türk’e hizmet edecektir.
CTP-BG dışındakiler ne yapıyor?!. Partilerinin yerel yönetimlerdeki başarısızlığını ve seçim yenilgisi perdelemek için işbirlikleri kurmuşlar. “Kaybedeceğiz de kaybedeceğiz, bari işbirlikleri ile bir şans deneyelim, kaybedince suçlayacak taraf buluruz” startejisi ile kurulan bu işbirlikleri bir tarafta bir türlü başarılamıyor, örgütlerin dağılmasıyla sonuçlanıyor, diğer tarafta da partilerinden ve işbirliği yaptıkları örgütlerden utanarak, onları saklıyorlar ve adayın ismi ile kampanya yapıyorlar…
UBP ve DPUG işbirliği hem seçim yenilgisi hem de örgütsel dağılmalar ve ufalanmalar ile sonuçlanacak… Görünüşe göre, seçimden sonra DPUG’nin DP’si kaybolacak, UG’si kalacak; belki de başka bir DP doğacak… UBP ise ağır seçim yenilgisi ile içine kapanıp, kendi dışında kalan UG ile yeniden nasıl buluşacağını projelendirecek… Cumhurbaşkanı Eroğlu bu projenin mimarı olacak ama bu mimarın tasarladığı tüm ‘çatı’lar çöktü, bu yerel seçimlerin sonrasında çöken çatının altında kalacağa benziyor. Bu ‘çatı’ her zaman Kıbrıslı Türklere pahalıya mal oldu, dolayısıyla Kıbrıslı Türklerin kararı belli: “Bir daha asla!”.
TDP – BKP – Baraka işbirliğine hakim utangaçlık, adayların ismini öne çıkarmakla belirgin oluyor. TDP’nin genel sekreteri kendi kampanyasında partisinin adını saklıyor; korkacak ne var ise?!... Aslında korktukları halktır, halkın bu işbirliğindeki siyasi partileri ve örgütleri iyi tanıyor olmasından ve dolayısıyla verecekleri olumsuz tepkiden sakınmak için kişiyi öne çıkarmayı deniyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, halkın kararı belli: “Yeni bir maceraya Hayır”.
Sonuç?...
Kıbrıslı Türkleri ‘Dün’ün kötülüklerinden koruyan, kurtarıp bugüne çıkaran CTP, bugünden itibaren daha güzel yarınlara çıkarmak için, yarınları ‘mutlu gelecek’ olarak kurgulamak için yarın Kıbrıslı Türklerden ‘Evet’ istiyor, destek istiyor, dayanışma istiyor… Alacak da…
Daha çağdaş bir anayasaya Evet…
Daha fazla sayıda yıldızlı belediyeler için CTP adaylarına ‘Evet’…