1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Kaos hükümeti
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Kaos hükümeti

A+A-

  

UBP-HP koalisyon hükümeti tam bir kaos hükümeti oldu. Bir Ankara darbesi ile kurulan bu hükümetin tek hedefi Türkiye’den para alarak bütün sektörleri memnun etmek ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu şartla gitmekti.

HP başkanı Kudret Özersay, Tufan Erhürman başkanlığında kurulan 4’lü koalisyon hükümetinden çekildiğini açıklarken “HP’li bakanların projelerine Maliye para bulamıyor, yollar bu nedenle bozuk ve biz projemiz olduğu halde yolları tamir edemiyoruz” demişti.

UBP ile kurduğu koalisyon 14.üncü ayına girdi. Ama hala yollar bırakın tamir edilmeyi, daha da bozuldu.

Kuşkusuz bu hükümetin karşılaştığı Pandemi krizi bir anda her şeyin önüne geçti. Hükümet krizin ortaya çıktığı günden itibaren hep yalpaladı. Aldığı kararı bir gün sonra iptal etti. Bazen sabah aldığı kararı akşama değiştiriyor.

Kriz yönetimi ayrı bir beceri ister. En başta kararlılık gerektirir. Aldığınız kararları önceden iyice etüt eder, ilgili uzmanlarla konuşur onların fikirlerini alırsınız ve kararı öyle oluşturursunuz. Karar olgunlaştıktan sonra da arkasında durur ve halkı bu yönde bilgilendirir ve ikna edersiniz.

Halkın sağlığı ve güvenliği için atılması gereken tüm adımları sıralı ve kararlı biçimde atar ve halka bu adımların onun sağlığı ve güvenliği için olmazsa olmaz olduğunu açık ve şeffaf biçimde anlatırsınız.

UBP-HP hükümeti kriz sürecinde bunların hiçbirini yapmadı. Tek bir bilim kurulu oluşturması gerekirken 2-3 hatta cumhurbaşkanlığının bilim kurulunu da sayarsak 4 tane kurul oluşturuldu. Böylece her kafadan bir ses çıktı. Kurullarda görev yapan uzmanlar en sonunda “zaten bizi dinleyen, söylediklerimize kulak veren yok, sağlık bakanlığı bize istediğimiz doneleri bile vermiyor” diyerek istifa etti.

Kriz günlerinde sağlık “tanrıya emanet” gitti. 4 ay geçti ama hala bir Pandemi hastanesi oluşturamadık. Bırakın pandemi hastanesini sağlık bakanlığı daha düne kadar Rum tarafına verilecek “Epidomiyolojik raporu” bile hazırlayamadı. Nihayet önceki gün bir rapor ortaya çıktı da daha toplum olarak fazla gururumuz incinmedi. Zaten 40-50 günde doğru dürüst bir rapor hazırlayamadığımız için hepimiz üzgündük.

4 ayı aşkın bir süredir devam eden sağlık krizine, şimdilerde bir de ekonomik kriz eklendi. Bütün sektörler çöküşe geçti. Böyle devam ederse kimse ayakta kalamayacak. Kuşkusuz bu en başta çalışanları etkileyecek. Zaten şimdiden işten durdurmalar başladı ve giderek yaygınlaşıyor.

Önceki gün sevgili Cenk Mutluyakalı Yenidüzen’deki köşesinde resmi rakamlara göre son iki ay içinde 5 bini aşkın çalışanın işten durdurulduğunu yazdı.

Bu sayı giderek artacak. Özellikle turizm ve eğitim sektörü kolay kolay belini doğrultamayacak. İşten durdurmalar en çok bu sektörlerde oluyor. Daha da olacak.

UBP-HP hükümeti bunlara çare üreteceğine aylar önce çözmesi gereken imar planı sorununu hala çözemedi. Ersin Tatar “bana bu planı getirmeyin imzalamam” diyor.

Böyle bir yetkiniz yok sayın başbakan. İmar Yasası’na göre taraflar yani, planlama makamı olarak şehir planlama dairesi ve bağlı olduğu içişleri bakanlığı ile ilgili bölgelerin bağlı olduğu kaymakamlıklarla, yerel yönetimler uzlaşırsa, uzlaşılan imar planı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girer.

Ama siz bunu da beceremediniz ve ülkeyi bu kriz döneminde yeni bir krizin içine ittiniz. Böylece akşam resmi gazetede yayınladığınız “emirnamenin süresiz uzatılması kararını” sehven yayınlandı diyerek sabah geri çektiniz ve tarihe geçtiniz.

Bravo.

Bütün alkışlar size.

Aferin başardınız.

Kaos üstüne kaos yaratmakta ne kadar usta olduğunuzu bir kez daha herkese kanıtladınız.

Vakıflar İdaresini bile kendi dar partizanlık görüşünüze alet ettiniz. Bir sınav yaparak alacağınız personeli “ya bizimkiler sınavda başarılı olamazsa” diyerek mülakat yaptırdınız. Mülakata çağırdığınız gençlerle de alay ettiniz. Ayıptır, yazıktır, günahtır.

Bırakın krizi yönetmeyi, siz ülkeyi krizsiz ortamda bile yönetmeyi beceremiyorsunuz. Buna rağmen ikiniz de koltuklara yapıştınız, bırakamıyorsunuz. Bırakın artık ve düşün halkın yakasından. Bu topluma daha ne kadar acı çektireceksiniz.

  

Bu yazı toplam 2536 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar