1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Çözüm planı hazır. Hedef 26 Mart’ta Referandum…
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Çözüm planı hazır. Hedef 26 Mart’ta Referandum…

A+A-

Görüşmeler sürüyor. İş programı ve takvim hazır. Hedef 26 Mart 2016, Cumartesi günü 24 Nisan 2004’te olduğu gibi iki tarafta ayrı ayrı referandumların düzenlenmesi ve bu kez iki taraftan da “Evet” sonucunun alınmasıdır.

Bu takvim yaşama geçer mi?

Elbette bu iki tarafın iyi niyetli çabasına bağlıdır. İki taraf da bu sonuca odaklanır, birbirlerine anlayış gösterir ve karşılıklı yardımlaşırsa 26 Mart’ta sonuç iki “EVET” olur.

Yok eğer Rum tarafı “önümüzde seçim var, bu dönemde biz esneyemeyiz, eşitliği, iki bölgeliliği, dönüşümlü başkanlığı, kalıcı deregasyonları asla kabul edemeyiz” derse değil 2016 Mart’ında, gelecek yıllardaki Mart aylarında da çözüm zor olur.

Ya da Türk tarafı “federasyon diyerek konfederasyonu çağrıştıracak tezleri öne sürer ve ne yapalım Türkiye’yi başka türlü ikna edemeyiz” derse o zaman da çözüm bir başka bahara kalır.

Şimdilik müzakereciler sık sık görüşüyor. Kendi hazırladıkları ve liderlerin de onayını alan iş programına uygun olarak görüşüyorlar.

Şu ana kadar masada yeterli ilerleme sağlandı. 3 başlık, Yönetim ve Güç Paylaşımı, AB ile ilişkiler ve Ekonomi başlıklarında son nokta konmadı, ama  taraflar yeterince yakınlaştı.

Mülkiyet başlığı masada konuşuluyor. Önemli ilerleme sağlandı. Rumlar “Mülk sahibinin öncelik hakkı”nda ısrardan vazgeçti. Mülkiyet sorunun çözümü için eşit sayıda Türk ve Rum ile bir yabancının katılımıyla oluşacak Mülkiyet Komitesi’nin çözüm bulması konusunda taraflar uzlaştı.

Şimdi Mülkiyet Komitesi’nin karar vermesi için bakacağı kriterler konuşuluyor. Henüz kriterlerde uzlaşma sağlanmadı ama belli bir yakınlaşma olduğu ve yakında bu konunun aşılabileceği bilgime geldi.
Bu konuda yeterli ilerleme olması halinde toprak başlığı konuşulmaya başlanacak.

Muhtemelen Aralık sonu, Ocak ayı içinde toprak konuşulacak. Bu konuda da en azından kriterler saptanabilirse geriye kalan Garantiler başlığı için garantörlerin de katılacağı 5’li konferans toplanması için BM çağrı yapacak.

Bunun da Şubat sonu, Mart başı olması bekleniyor. Bu durumda 26 Mart 2016 Cumartesi referandum yapılabilecek.
Elbette bu iyimser senaryodur.
Gerçekçi mi?

Bence çok gerçekçi bir senaryodur. Bunu bozacak olansa yukarıda da belirttiğim gibi Mayıs 2016’da Rum tarafında yapılacak Parlamento seçimidir. Rumlar daha şimdiden Mayıs seçimlerine odaklandılar.
Rum siyasi partiler seçimde daha iyi bir sonuç alabilmek için şovenizme yeltenmeye başladı.

Özellikle red cephesini oluşturan küçük partiler, Diko, Edek, Evroko ve Yeşiller şovenizmde birbirleri ile yarışıyorlar. İki büyük parti Akel ile Disi ise bütün karşıtlıklarına rağmen olgun ve olumlu mesajlar vermeyi sürdürüyorlar.

Daha ne kadar sürdürecekler bilinmez. Ama karşıtlıklarına ve seçimlerde birbirleri ile yarışacaklarına bakmaksızın çözüme konsantre olurlar ve küçük partileri birlikte bloke ederlerse sorun aşılabilir.
Burada önemli olan hem Akel’in, hem de Disi’nin Mayıs seçimlerini çözüm sonrasına bırakarak çözümü öne alabilmelerdir. Bu anlamda iki büyük parti aralarında bir protokol yapabilirler.

Aksi durumda her iki parti de küçük partilerin oyuncağı olmaktan kurtulamayacaklar.
Çünkü Mayıs parlamento seçiminden sonra bütün partiler 2018 Şubat ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılacak ittifaklara odaklanacak.

Bu durumda çözüm yine bir başka bahara kalacak. Ama bu bahar hiçbir zaman gelmeyecek.
Çünkü iki tarafta da seçim hiç eksik olmayacak. Biri bitecek, öbürü başlayacak. Bir tarafta bitecek, öteki tarafta başlayacak.

Bu durumda çözüm hep arka plana atılacak ve giderek bölünmüşlük kalıcılaşacak. Nesiller değiştikçe, çözüm de ertelenecek. Herkes kendi bölgesinde iktidar olacak diye adamızın bölünmüşlüğü ilanihaye sürecek.

Bu nedenle müzakerecilerin hazırladığı iş programının harfiyen yaşama geçirilerek 26 Mart’ta referandumun gerçekleşmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Bu yazı toplam 2543 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar