‘Kapıları açın, bizi ailemize kavuşturun!’

Ailelerinden uzakta, bir kucaklaşmaya hasret!.. Maronitler’den özlem çığlığı

Kıbrıs’ı bütünleyen geçiş noktalarının bir yıla yakın süredir kapalı olması ekonomik yönü ile tartışılsa da meselenin insanı boyutu çok daha can yakıyor.

Kormacit’te yaşamını sürdüren ve aylardır güneyde yaşayan ailelerini göremeyen Maronitler, “Bu Hükümet bizi tamamen unuttu” diyor, ailelerine hasret, isyan ediyor.

86 yaşındaki Annetta Aravuzzu neredeyse 1 yıldır güneyde yaşayan 5 çocuğunu ve 11 torununu göremedi… “Özledim” derken gözleri dolu dolu…

Torun hasretini fotoğraflarla gidermeye çalışan 100 yaşındaki Cristina Foradari için zaman çok kıymetli… Artık onlara kavuşmak istiyor…

“Çok çok üzgünüm, huzurum yok, hiç mutlu değilim” diyen Kormacit’in simge isimlerinden, Yorgo Restoran’ın işletmecisi Maria Skoullou, 7 aydır göremediği güneydeki kardeşleri ve kardeşlerinin çocuklarının hasretini çekiyor.

“Annem 70 yaşında… Çocuklarını, torunlarını aylardır görememekten çok mutsuz… Rahatsız. Doktora götürüyorum, doktor ‘üzüntüden’ diyor.”

 

Meltem SONAY

 

Kıbrıs’ı bütünleyen geçiş noktalarının bir yıla yakın süredir kapalı olması ekonominin yanı sıra bir insanlık dramını da hayatımıza dayatıyor.
Kormacit’te yaşamını sürdüren ve aylardır güneyde yaşayan ailelerini göremeyen Maronitler, “Bu Hükümet bizi tamamen unuttu” diyor, isyan ediyor.

“Çok çok üzgünüm, huzurum yok, hiç mutlu değilim” diyen Kormacit’in simge isimlerinden, Yorga Restoran’ın işletmecisi Maria Skoullou, 7 aydır göremediği güneydeki kardeşleri ve kardeşlerinin çocuklarının hasretini çekiyor.

“Buradaki insanlar yaşlı ve yalnız… Neredeyse bir yıldır çocuklarını görmediler” diyen Maria, Hükümet’in sıkıntılarına duyarsız kalmasından ve aylardır bir çare üretmemesinden yakınıyor.

86 yaşındaki Annetta Aravuzzu neredeyse 1 yıldır güneyde yaşayan 5 çocuğunu ve 11 torununu göremedi… “Özledim” derken gözleri dolu dolu…

Torun hasretini fotoğraflarla gidermeye çalışan 100 yaşındaki Cristina Foradari için zaman çok kıymetli, artık onlara kavuşmak istiyor…
“Köy bomboş, insan yok, sokaklarda çocuklar yok… Sanki mezarlık gibi, ses yok…” sözleri durumu özetliyor.



 

Maria Skoullou: “Birkaç saat bile olsa, ailemizi görmek istiyoruz… Başka da bir isteğimiz yok”

Maria Skoullou, Kormacit’in simge isimlerinden…

Yorgo Restoran’ı adanın her iki kesiminde de neredeyse bilmeyen yok. Restoran’ın işletmecisi Maria, cana yakın kişiliği ile aralarında siyasiler ve iş insanlarının da olduğu, yıllardır ağırladığı binlerce müşterisine dertlerini anlatıyor. Maria, ‘geçiş sıkıntısı’ nedeniyle Maronitler’in sesini duyurmak, bir çare bulmak için uğraşıyor.

“Bütün köy çok sıkıntılı, her gün bana ‘Ne oldu Maria açılacak mı, açılıyor mu’ diye soruyorlar” diyen Maria Skoullou, köyde tek başına, sadece bakıcıları ile yaşayan yaşlı insanlar olduğuna ve aylardır çocuklarını göremediklerine işaret etti.

“Bu Hükümet bize hiç yardımcı olmadı, bizi unuttu”

“Ben çok uğraştım, yalvardım. Bu Hükümet bize hiç yardımcı olmadı” diyen Maria Skoullou, yalnız yaşayan yaşlı insanların, hastalıkları durumunda dahi ailelerinden uzak kaldığına vurgu yaptı.

“7 aydır güneydeki 3 kardeşimi ve çocuklarını göremedim”

Maria Skoullou yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Ailelerimizi çok özledik… 7 aydır güneydeki 3 kardeşimi ve çocuklarını göremedim. İzin almak için çok gittim, uğraştım… ‘Yasaktır, olmaz’ diyorlar, hiçbir şey yapmıyorlar.  Bu Hükümet bizi unuttu. Sadece Kudret Özersay bize yardımcı olmaya çalıştı, ona da çok teşekkür ediyorum. Buradaki insanlar da, güneydeki çocukları da sürekli beni arıyor, ‘lütfen Maria yardımcı ol’ diye…

Güneyden bize Pfizer aşı yolladılar, hepimiz 2 ay önce aşılandık, sürekli PCR yapıyoruz. Bize 3-4 saatliğine olsun izin verin, günü birlik geçişi açın ailelerimizi görelim dedik, olmaz diyorlar”.

“Sevdiğin insanlar, ailen yanında değilse nasıl bayram yaparsın?”

“Annem 70 yaşında… Çocuklarını, torunlarını aylardır görememekten çok mutsuz… Rahatsız. Doktora götürüyorum, ‘üzüntüden’ diyor. Restorana gelen müşterilerin çocuklarını gördüğünde bile üzüntüden hasta oluyor.

Geçen yıl ilk kapanmada kardeşimin çocukları bir 3-4 ay görmedi, buraya geldiklerinde çekindiler, çocuklar bizi unutuyordu. Şimdi 7 ay oldu… Ya bu çocuklar bizi unutursa diye düşünüp daha da üzülüyoruz.

Ben mutsuz, huzursuz çalışıyorum. Bütün köy mutsuz. Ailesiz ikinci bayramı geçiriyoruz. Sevdiğin insanlar, ailen yanında değilse nasıl bayram yaparsın?

Zaman geçiyor, çocuklar büyüyor, biz göremiyoruz.

İnternetten konuşmak yetmiyor, dokunmak, sarılmak başka bir şey…”

“Köy bomboş, insan yok, sokaklarda çocuklar yok… Sanki mezarlık gibi, ses yok…”

“Hepimiz pandemi olduğunu biliyoruz, önce sağlık diyoruz ama gerekli tüm şartları da yerine getirmeye hazırız ve yerine getiriyoruz da.

Hepimiz aşılıyız, PCR de yapıyoruz.

Artık turizm bile başladı, dünya açıldı. Biz bir kapı açılsın, 10 dakikalık yol için uğraşıyoruz. Sadece cenazelerde aile yakınlarından 5-6 kişinin gelmesine izin verildi, onun için de teşekkür ederiz.

Köy bomboş, insan yok, sokaklarda çocuklar yok… Sanki mezarlık gibi, ses yok… Kim annesini 1 yıl görmemeye dayanabilir? Bize bir çözüm bulsunlar artık, 72 saatlik PCR bile olsa kabulümüz… 1 saatliğine bile olsa ailemizi görmek istiyoruz, bizim başka derdimiz yok”.

 


 

Anetta Aravuzzu (86 yaşında):

“Çok özledim…”

86 yaşındaki Anetta Aravuzzu, bakıcısı ile Kormacit’te yaşayan Maronitlerden biri… 5 çocuğunun tümü de güneyde.

5 çocuğunu, 11 torununu ve 3 de torun çocuğunu neredeyse 1 yıldır görmeyen Anetta Aravuzzu, ‘Çok özledim’ derken gözleri doluyor.

Hayatının son baharını, hastalık durumunda, bayramlarında dahi ailesinden, çocuklarından uzak geçiren Anetta Aravuzzu, çocuklarına ve torunlarına kavuşmak için geçişlerin açılacağı günü iple çekiyor.

 


Cristina Foradari (100 yaşında):

“Torunlarımı 8 aydır görmedim”

100 yaşındaki Cristina Foradari için artık zaman çok kıymetli. 3 çocuğundan sadece biri yanında olan Cristina Foradari, güneydeki ‘angonilerinin’ (torunları) fotoğraflarına bakarak özlem gidermeye çalışıyor.

8 aydır torunlarını göremeyen Cristina Foradari, çok özlediğini söylerken, fotoğrafların hasret gidermeye yetmediğinden de yakınıyor, geçişlerin açılması için ‘inşallah’ diyor…


 

Georgos Foradari:

“Artık geçişlerin açılmasını, ailemize kavuşmayı diliyoruz”

Artık barikatların açılmasını ve sevenleri ile kavuşmayı istediklerini ifade eden Georgos Foradari, neredeyse 1 yıldır güneydeki ailelerini ve arkadaşlarını göremediklerinin altını çiziyor.

Özellikle yaşlı annesi için aylardır torunlarını görememenin çok üzücü olduğuna işaret eden Georgos Foradari, bir an önce bir çözüm yolu bulunarak geçişlerin yeniden başlamasını dilediğini ifade ediyor.

 

Fotoğraflar: Burçin AYBARS

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri