Sami Özuslu

Sami Özuslu

49 can

A+A-

 

Her yıl onlarca eve ateş düşüyor.
Ölüm oranı bakımından Avrupa ortalamasının çok üzerindeyiz.
2012’de 24 olan ölü sayısından yola çıkarak “tedbirler işe yaradı” diyenler olmuştu.
Ne yazık ki bu yıl o rakamın iki mislinden fazla ölüm oldu. Tam 49 can verdik yollarda…
Neredeyse hafta başına bir ölüm düşüyor.
Yaşanan acıların tarifi de yok, telafisi de…
**
Geçen yılın son kurbanı İlayda 9 yaşındaydı.
Haberlerden anlaşılacağı gibi annesinin kullandığı otomobilin arka koltuğunda oturuyordu.
Araba çemberde kontrolden çıkmış, yol kenarındaki duvara çarpmıştı.
Ön koltuklarda oturanlar kazayı hafif sıyrıklarla atlatırken, arkada oturan İlayda arabadan fırlamış ve olay yerinde can vermişti.
Polisin basına verdiği raporda kazanın oluş şekli “Aşırı sürat ve dikkatsiz sürüş” diye verildi.
Kaza aşırı sürat ve dikkatsiz sürtüşten kaynaklanıyor olabilir.
Ancak İlayda’nın neden öldüğüne de bakmazsak eğer, benzer ölümler devam edecek.
**
Küçük İlayda çarpma sonucu araçtan fırladığına göre, emniyet kemerinin bağlı olmadığını tahmin etmek zor değil. Bağlı olup da kemerin çarpma anında kopma ihtimali de var ama bu çok zayıf bir olasılık.
Arka koltukta oturanların kemer takmasını zorunlu hale getiren yasal değişiklik geçen yıl yürürlüğe girdi. Geç de olsa doğru bir yasa geçirilmiş oldu.
Yasa geçti geçmesine ama uygulamada ne yazık ki mesafe alınamadı. Bu konuda ilk dönemlerde bazı uyarcı açıklamalar oldu, ancak geniş kapsamlı bir tanıtım kampanyası düzenlenmedi.
Düzenlenmiş olsaydı belki de İlayda bugün hayata tutunabilecekti.
**
Ne yazık ki İlayda’yı ve trafiğe kurban verdiğimiz diğer insanları geri getiremeyiz.
Ama başka çocuklar, başka bebekler, başka canlar ölmesin diye tedbir alabiliriz.
Hazır trafik tek elde toplanmışken, işe buradan başlanabilir.
Motosikletlerde nasıl kask hayat kurtarıyorsa, ön koltuklarda uzun bir zaman içinde de olsa kemer takma alışkanlığı oluşmuşsa, arka koltuklar için de süratle çaba içine girmek gerekiyor.
Başta araç şoförleri olmak üzere, seyahat eden herkeste kemerler bağlatma alışkanlık haline gelmeli. Arkada oturanların ön koltuktakilere kıyasla daha güvende olduğu inancı var. Oysa bu çarpma türlerine göre tam tersi de olabiliyor.
Özellikle kontrolden çıkan araçlarda ve şiddtli çarpmalarda arka koltuktakilerin araçtan dışarıya fırlama olasılığı çok yüksek.
Bunu ne yazık kendimden de biliyorum!
**
Trafikte ‘ceza yazma’ yöntemi bizi ‘şampiyon’ yapmaktan kurtarmadı, kurtaramıyor!
Aksine trafiğe verdiğimiz kayıplar çoğalıyor.
Yasalar değişse de önlemleri içselleştirmeyen insanlarımız “yasalar çiğnenmek için vardır” anlayışıyla hareket ediyor.
Herkesin, hepimizin trafik eğitimine ihtiyacı var.
Önce bunu kabullenmeliyiz.
Sonra trafikte “neleri niçin yapmamız”, “neleri neden yapmamamız” gerektiği hakkında ikna olmalıyız.
Yoksa “polis çıkabilir”, “kamera vardır” gibi kısa süreli tedbirlerle, “Bir gecede bin beşyüz araba kontrol edildi” gibi raporlarla bu işler olmuyor!
Bunu anlayalım ve “trafikte kurallara uymayı, saygılı olmayı kültürümüze nasıl kazandırırız” sorusuna yoğunlaşalım.
Başka İlayda’lar ölmesin diye…

Bu yazı toplam 2248 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar