“Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi şart”

DAÜ Rektörü Necdet Osam, son cinayet olayından sonra “Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi”nin önemine işaret etti, yeni hükümete mesaj verdi.

 


Didem MENTEŞ- Fehime ALASYA

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Necdet Osam, son cinayet olayından sonra “Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi”nin önemine işaret etti, yeni hükümete mesaj verdi.

Korkunç bir cinayete kurban giden Kennedy T. Dede’nin 2011 yılından beri DAÜ Mimarlık Fakültesi öğrencisi olduğunu, iki dönem başarı gösterdikten sonra sıkıntılar yaşamaya başladığını ve okul kaydının ‘beklemeye’ alındığını belirterek,  2017-2018 Güz Dönemi’nde öğrencinin okul kaydını yenilemediği açıkladı.


Sistem şart

YENİDÜZEN’e konuşan Necdet Osam, Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi adında bir çalışma yaptıklarını belirterek, üniversite olarak tüm öğrencileri izleyebildikleri bir sistem oluşturduklarını dile getirdi.  Kıbrıs’ın kuzeyinde mutlaka Yüksek Öğrenim Politikası oluşturulması gerektiğini vurgulayan Osam, yeni hükümetten beklentilerinin “Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi” gibi bir sistem oluşturarak, kimin öğrenci olduğu kimin olmadığının izlenmesi gerektiğini söyledi.

 

“Biz tüm öğrencilerimizi izliyoruz. Hangi öğrenci nerede, ne yapıyor, nereden nereye geçiş yapar, o öğrenci Ercan’dan adaya girdiği andan itibaren kayıt altına alınmalı, devlet izleyebilmeli.”


 

Ercan’dan itibaren izleme

Osam, “Biz tüm öğrencilerimizi izliyoruz. Hangi öğrenci nerede, ne yapıyor, nereden nereye geçiş yapar, o öğrenci Ercan’dan adaya girdiği andan itibaren kayıt altına alınmalı, devlet izleyebilmeli. Biz bunun için Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi adında bir çalışma yaptık, program hazırladık. Bunu yeni eğitim bakanına sunmak için bekliyoruz. Önemli olan bakanlığın, tüm üniversiteleri bu sisteme sokmasıdır. Bu sisteme girilirse, o kişi öğrenci değilse belli olacak…  Umarım yeni hükümet bunu dikkate alır, başarılı olur ve bir an önce kayıt altına alınabilir”  şeklinde konuştu.

DAÜ Rektörü Necdet Osam, “Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi” için bir çalışma yaptıklarını belirterek, bunun önemine dikkat çekti.  Yüksek Öğrenim Politikası oluşturulması gerektiğini vurgulayan Osam, yeni hükümetten beklentilerinin “Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi” gibi bir sistem oluşturarak, kimin öğrenci olduğu kimin olmadığının izlenmesi gerektiğini söyledi.

“Üniversite üzerine düşen her sorumluluğu yerine getiriyor”

Osam, şöyle konuştu: “Bu çocuklar da her öğrenci gibi bu memleketin öğrencileridir. Onlara karşı olumsuz bir tutum sergilemememiz gerek. Bin 400 öğrenci mezun oldu, mezunlarda en yüksek derecelerin çoğu Afrikalı öğrencilerdir… Çok çalışkan öğrencidirler. Ama her grubun içinde zayıf, farklı çocuklar da olabilir.  Tüm öğrencilerin durumları ile ilgilenen Uluslar arası bir ofisimiz var. Üniversite üzerine düşen her sorumluluğu yerine getiriyor. Bu vefat eden çocuk mimarlık fakültesinde okuyordu. İlk iki dönemi gayet iyiydi, sonra ekim ayında okuldaki kaydı beklemeye alındı. Bu durumda oturma izni devam etti. 2011 kayıtlı olan bu öğrencinin ilk iki yılı çok iyiydi, ardından dağıldı… Geçen yıl kayıt yaptırmadı, sistem onu beklemeye aldı, bir sonraki dönemde öğrenci gelmezse okuldan atılıyor. Bu çocuk da bekleme dönemindeydi. Akademik başarısızlıktan dolayı arada derslerini tekrar eden bir çocuktu, arada kayıt dondurduğu dönemler de oldu ama bu geçtiğimiz akademik dönemde hiçbir şey yapmamış, ‘beklemede’ idi…” 

“Polisin tutup yurt dışına göndermesi gerekiyor”

Yabancı öğrencilerin toplumda dışlandığına dikkat çeken Osam, şunları aktardı:
“Toplumsal olarak onları dışlamamalı, onların ülkemizde misafir olduğunu unutmamalıyız. Eğer ki bu çocuklar memleketimizin kurallarını aşıyorlarsa hukuki yönden değerlendirilmeli, suç işleyenlerin yargılanması ve gerek duyulursa ülkeden uzaklaştırılması yapılmalı.

Biz her Üniversite ile iletişimi kesilmiş olanları Milli Eğitim Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı, Polis Genel Müdürlüğü ve o ülkenin Türkiye’deki elçilerine gönderip, bizimle bir bağlarının kalmadığını bildiriyorum.  Eğer başka bir yerde de öğrenci değilse polis bunları tutukluyor. Normalde ülkeden göndermesi gerekiyor fakat parası olmadığı için gönderemiyor. Bende öğrenci olmayan bir kişinin parasını da ben ödeyip ülkesine gönderemiyorum. O yüzden orada burada kalıyorlar…”

“Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi adında bir çalışma yaptık”

Osam, Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi adında bir çalışma yaptıklarını belirterek, üniversite olarak tüm öğrencileri izleyebildikleri bir sistem oluşturduklarını dile getirdi. Osam, şöyle devam etti:
“Eski hükümete de üniversitemizde kurduğumuz ve tüm öğrencileri izlediğimizi söyledik. Bunun tüm üniversitelerde ve genel olarak olması gerektiğini de anlattık. Genel olarak olan bir oluşumda hangi öğrenci nerede, ne yapıyor, nereden nereye geçiş yapar, o öğrenci Ercan’dan adaya girdiği andan itibaren kayıt altına alınmalı, devlet izleyebilmeli. Biz bunun için Yüksek Öğrenim Bilgi İşlem Sistemi adında bir çalışma yaptık, program hazırladık. Bunu yeni eğitim bakanına sunmak için bekliyoruz. Önemli olan bakanlığın, tüm üniversiteleri bu sisteme sokmasıdır. Bu sisteme girilirse kişi öğrenci değilse belli olacak…

Umarım yeni hükümet bunu dikkate alır, başarılı olur ve bir an önce kayıt altına alınabilir.

Bazı üniversitelerde öğrenciler kayıt yaptırıyor, üç dönem okul kapısından içeriye girmese de bu adada öğrenci olarak görülüyor…

Bu adada 100 bin öğrenci olduğuna da inanmıyorum, bize göre 65 bin civarındadır.

Bir öğrenci herhangi bir okula kayıt yaptırıyor, bir sonraki dönem gidip başka bir okula da kayıt yaptırabiliyor…”

 “Amerika Birleşik Devletleri’nde 8 Bin Nijeryalı öğrenci var, KKTC’de ise 7 Bin 800 civarında öğrenci vardır. Biri 250 Milyon nüfuslu, diğerinin ise nüfusu bilinmiyor… Burada ciddi bir sorun var…”

 

“ABD’de 8 bin Nijeryalı öğrenci var, KKTC’de ise 7 bin 800”

Osam, ülkedeki Nijerya uyruklu öğrenci sayısının fazlalığına da dikkat çekti: “Bir devlet politikasının oluşturulması lazım, Yüksek Öğrenim Politikasında sosyal, sağlık, ulaşım stratejileri ve Devlet Planlama Örgütü ile işbirliği içinde demokratik yapıyı bozmadan çalışmalar yapılmalı.

Öğrenciler birer tehlike değil ama toplumsal yapı içerisinde sorundur. Bu bakımdan yeni hükümetin yapacağı çok işler var. Biz de her zaman iş birliğine hazırız.    

Örneğin bize gelen bir öğrenciden şüpheleniyorsak, okula almadan daha Ercan’dan biletini kesip geri gönderiyoruz.  

Bu alandaki sorunlar çok büyüktür, yeni gelen hükümetin çok sıkı çalışması lazım. Aksi takdirde suç oranları atacak. Biz aldığımız önlemelerle Mağusa’daki suç oranı azaldı fakat bu sefer de diğer bölgelerde arttı.

Amerika Birleşik Devletlerinde 8 Bin Nijeryalı öğrenci var, KKTC’de ise 7 Bin 800 civarında öğrenci vardır. Biri 250 Milyon nüfuslu, diğerinin ise nüfusu bilinmiyor… Burada ciddi bir sorun var…”  

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri