Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Cumartesi günü Teknecik Elektrik Santralı civarında, denizde yaşanan petrol sızıntısının ardından açıklama yaptı. 7 Ekim’de Tabipleri Birliği’nin gerçekleştirdiği “Kıyı Kirliliğinin Etkileri Çalıştayı”nda çıkan sonuçların da bir kez daha hatırlatıldığı açıklamanın tam metni şöyle;
"Geçtiğimiz Temmuz ayında, Kalecik’te, Aksa Tesislerinde denize fuel oil sızmasıyla yaşanan çevre felaketi sonrasında, benzer bir durumun yeniden yaşanmaması için, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), 7 Ekim 2013 tarihinde bir çalıştay gerçekleştirmiştir. Çalıştay sonrası varılan sonuçlar basın aracılığı ile kamuoyu ile olduğu gibi, taraflar, yetkililer ve katılımcılar ile de paylaşılmıştır. 2 Kasım 2013 günü bu defa Teknecik Elektrik Santrali civarında deniz yüzeyinde ham petrol saptanması sonrası (henüz nasıl gerçekleştiği tam olarak açıklanamasa da) yüreklerimiz yeniden ağzımıza geldi. Bu gelişmeden sonra anladık ki her an çok ciddi kazalarla karşı karşıya kalabiliriz ve bir an önce gerekli düzenlemeleri yapmalı, önlemleri almalıyız. Yetkili merciler gerekli önlemlerin alındığını, temizlik çalışmalarının tamamlandığını açıkladılar. Deniz suyu örneklerinin tetkik için alındığını da öğrendik. Bu tetkik sonuçlarının da takipçisi olacağız. Bu noktadan hareketle 7 Ekim 2013 tarihinde çok değerli katılımcılarla KTTB’de gerçekleştirdiğimiz KIYI KİRLİLİĞİNİN ETKİLERİ ÇALIŞTAYIMIZIN II. OTURUMUNDA ELE ALINAN KALECİK PETROL FACİASININ SONUÇLARI KONUSUNDA VARILAN SONUÇLARI bir kere daha hatırlatmak isteriz.
Petrol kullanımı çağımızda kaçınılmazdır.
Petrol birçok kimyasal ve radyoaktif atıklara nazaran daha az risklidir. Her türlü çevre ve sağlık etkileri önemsenmelidir.
İthal edilen petrol ürünlerinde zararlı madde ve PAH değerlerine dikkat edilmelidir.
Her hangi bir petrol kirlenmesi/kazası durumunda eldeki tüm olanaklar kullanılarak sızan ya da yayılan petrol hızlı bir biçimde temizlenmelidir. Petrol sızıntı riski olan bölgelere acil müdahaleyi sağlayacak her türlü teknolojik altyapı hazır olmalıdır.
Temizleme işlemleri geciktiği oranda sucul yaşam üzerindeki olumsuz etkisi artacaktır. Balık üreme bölgelerinde toplu balık ölümü olup olmadığı izlenmelidir. Yakın bölgelerde balık avcılığı yasaklanmalıdır. Satışa sunulan su ürünleri petrol kalıntıları yönünden izlenmelidir.
Temizlik işlerinde çalışan işçilerin deri etkilenimleri, petrol buharı solumaları vb etkilenimlerine karşı gerekli koruyucu donanımı kullanmaları sağlanmalıdır.
Petrol ve sağlıkla ilgili laboratuvar analiz sonuçları şeffaf olmalı, tarafsız laboratuvarlar tarafından yapılmalıdır.
Kalecik olayı küçük boyutlu bir kazadır ama önemli bir uyarıdır.
KKTC’yi çevreleyen denizlerde tanker trafiği nedeniyle büyük risk vardır.
Numerik modelleme kazaları önlemez ama anında müdahaleye ve metotların seçimine olanak sağlar.
Bu gibi kaza durumlarına hazırlıklı olmak, kriz yönetiminin önceden planlanması ve bilinmesi zararın azaltılması açısından önemlidir."