2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
Eroğlu-Anastasiades görüşmesi üzerine değerlendirmede bulunan Talat, sosyal buluşmalarla götürülmek istenen görüşme süreçlerinden kolay kolay sonuç çıkmayacağını düşündüğünü söyledi. Bunun için 2004 Bürgenstock görüşmelerine atıfta bulunan Talat, kendisiyle görüşmeyi kabul etmeyen Papadopulos’un, BM Genel Sekreteri tarafından ancak yemek ve resepsiyon organizasyonları ile üç kez Türk tarafıyla bir araya getirilebildiğini ama sonucun bilindiği gibi hüsran olduğunu anlattı.
Talat, halbuki Hristofyas ile bir araya gelmesinde bu tür düzenlemelere ihtiyaç duyulmadığını, sürecin yavaş da olsa ilerlediğini ve birçok mutabakat metninin ortaya çıktığını söyledi.
Şimdilerde yeniden sosyal içerikli buluşmalarla süreci ilerletme veya başlatma çabalarının, aslında tıkanıklığa işaret ettiğini ifade eden Talat, “Ama sonuçta anlaşmazlığı ilan etmek için sosyal birliktelik organize etmenin mantıklı bir yanını göremiyorum; bu sonuç olsa olsa Anastasiades’in Avrupa gezisi öncesinde Türk tarafından şikayet edebilme olanağı elde etmesine yaramıştır” dedi.
RUM TARAFININ TAKINTISI
Ortak metin konusunu Rum tarafının abarttığını söyleyen Talat, bunun Rumlar için adeta bir takıntı haline geldiğini ve uluslararası toplumun da buna yatması ile artık bir mecburiyete dönüştüğünü söyledi. Talat, her şeye rağmen, yemekli toplantının sürecin başlamasına neden olmasını beklediğini ama tersi bir sonuç doğurmasıyla ortaya çıkan hayal kırıklığının kendisinde de bulunduğunu anlattı.
DİKO’nun bu hafta sonu kurultay yapacağına dikkat çeken Talat, Rum tarafından aldığı izlenimin, Anastasiades’in özellikle iç konularda DİKO’ya ihtiyaç duyduğu, bu bakımdan dengelere dikkat ettiği yönünde olduğunu söyledi.
FEDERASYONUN KURULUŞU
Bizim tarafın sözcülerinin, zaman zaman iki egemen devlet bulunduğunu, bunların kurucu devlet olarak bir federasyon kuracaklarını söylediklerine dikkat çeken Talat, bunun yerine “federal devletin iki kanadı, iki kurucu devleti olacak” yaklaşımının Rum tarafının tepkisini azaltacağını ve çözüm için de bunun gerekli olduğunu anlattı. Talat, iki kurucu devletin bağımsız birer devlet olarak bir araya gelecekleri şeklindeki bir yaklaşımı, dünyadaki federasyon oluşumlarının ortak karakteri olmasına rağmen BM’nin de kabul etmekten uzak durduğunu, Güvenlik Konseyi kararlarıyla da bu duruşunu pekiştirdiğini hatırlattı.
BM’NİN ENDİŞESİ
İki egemen devletin oluşturacağı bir federasyonda, gün gele verilen egemenliğin geri çekilebileceği endişesi ile BM’nin, -federasyona ters düşse bile- tek egemenlik konusunu belirlediğini kaydeden Talat, “Rum tarafının ısrarı ve baskısıyla oluşan iklim nedeniyle bu konuda artık kapılar kapalıdır; açmak için beyhude zaman harcanmamalıdır” şeklinde konuştu.
Anastasiades’in kendisini hayal kırıklığına uğratıp uğratmadığı yolundaki bir soruya “Henüz değil” diyen Talat, 1 Aralık’ın beklenmesi, sonrasında da atılacak adımların gözlenmesi gerektiğini belirtti.
BAŞARISIZLIK İKİ TARAFA AİT
Program sırasında Eroğlu-Anastasiades buluşmasından hemen sonra yapılan açıklamalar üzerine Talat, söz konusu toplantının başarısız olacağından endişe duyulduğunu, nitekim toplantıdan sonra açıklanan görüşlerin çıkmazın devam ettiğini tescillediğini belirtti. Talat, süreçte bir başarısızlık varsa, bunun uluslararası platformda iki tarafa ait olduğunu vurguladı. Talat, aynı pozisyonların tekrarlanması için bir araya gelindiğinde durumun daha da katılaştığının bir kez daha görüldüğünü kaydetti.
CTP KURULTAYI
CTP’de yapılacak kurultayı değerlendirmesi istenen Talat, kurultaya gidecek her iki adayın da muteber olduğunu, kendisinin bu yarışta taraf olmadığını belirtti.
Talat kendi dönemindeki gelişmelere değinerek, her kurultay öncesinde Genel Sekreter Ferdi Sabit Soyer ve partinin önde gelen yöneticileriyle bir araya geldiğini ve tek adayla kurultaya gittiklerini anlattı. Talat, Böylece birlikte yüründüğünü belirtti.
Kendi döneminde bölünme olmadığını ancak ayrılma olduğunu kaydeden Talat, bu sefer ayrılma ihtimalinin de görülmediğini ifade etti.
ORTAKLARIN DURUMU
Hükümet ortakları hakkında bir soruyu yanıtlayan Talat, durumu pek bilmediğini ancak dışa yansıyanın iyi olmadığının da görüldüğünü söyledi.
UBP’nin Kurultay istihdamları konusunda tüm kadronun Başbakanlıkta açıldığını, Başbakanlığa istihdam edilenlerin oraya buraya dağıtıldığını hatırlatan Talat, bu durumun işin ne kadar ciddiyetsiz yürütüldüğünü gösterdiğini belirtti.
Bir hükümet partisi, Kurultay için, alelacele 400 kadar insanı, tümü de Başbakanlığa istihdam ederse, “Bunda bir hinlik var” diyen Talat, bu istihdamların yasa dışı olmayabileceğini, ancak etik yönünden bunu yeni hükümetin değerlendirme hakkı olduğunu söyledi.
“Şu anda Başbakan Yorgancıoğlu’nun niye kurultay öncesinde istihdam yapmadığını” soran Talat “Çünkü etik davranıyor” dedi.
Kurultay için adam istihdamı yasalsa, aslında yasanın iğfal edildiğini belirten Talat, bunlar pahasına bugün ihtiyaç olan öğretmen ve polis alımı yapılamamasının sorumsuzluğun boyutunu da gösterdiğini söyledi.