Sümer Erek’in Takoz (2.Perde) Sergisi, Rüstem Kitabevi bahçesinde açıldı

Murat OBENLER

Kıbrıslı sanatçı Sümer Erek, Takoz(2.Perde) adını verdiği birincisi ile bağlantılı işini sanatseverlerin beğenisine sundu. Geçtiğimiz günlerde Sümer Erek’in birincisine benzer bir şekilde Sarayönü Meydanı’ndan başlattığı sergisi Rüstem Kitabevi bahçesinde sanatseverlerle buluşacak. Kendisinin salladığı TAKOZ simgeli bayrağını Dikilitaş’ta dalgalandırarak açılışını yaptığı sergi Pazar hariç her gün mütevazi köşesinde açık olacak.
 

Siyah-beyaz fotoğraf, kurumuş limon kabukları-yaseminler, hasır sandalye, takozun yardığı kaya ve fazlası

Demirlerden oluşan kolonların küçük odayı büyük çoğunlukla kapladığı alanda yerde serili Kıbrıs'a özgü bir halı üzerine konmuş  ve begonvillerin sarmaladığı mor bir kaya (onu yaran kırmızıdan mora kaçan bir takoz), mavi bir takozla dengede duran eski bir hasır sandalyenin üzerindeki kurumuş limon-mandalina kabukları ve yasemin çiçekleri, puslu cam çerçevenin arkasındaki siyah-beyaz döneminden günümüze gelen aile fotoğrafı (ve üzerindeki perde de fotoğrafla bütünleşince başka bir algılamaya kapı açıyor ) ve demirlerle kaplı alanın içine doğru ışıklandırılmış bir çerçeve içerisinde adeta bir anıt gibi duran ve tüm geçmişin belleğini bir hard disk gibi taşıyan restoreden geçmiş(veya geçiş sürecinde olan) aile evi (öyle olduğunu tahmin ediyorum) fotoğrafı ve Sümer Erek’in Sarayönü Meydanı’ndan başlayarak Rüstem’e kadar özgürce dalgalandırarak sergi alanına taktığı takoz amblemli kamıştan yapılma bayrağın tamamladığı enstalasyon yer alıyor.

Küçük bir alanda kendi hayatına ait eşyalar ve farklı malzemelerle yaratılan imgelerle sanatçı ziyaretçileri geçmişle bugün arasında bir güvenli alan-ev-göçler-acılar-travmalar- günümüzün değerlerini kaybetmiş maneviyattan uzaklaşan demir ve beton karışımı mimari anlayışı ile geçmişin ruhu olan (sevgi,saygı, komşuluk, dayanışma vs.) yaşamı arasında adeta bir Arafta kalma haline davet ediyor.

Takoz hem dengeliyor ve koruyor hem de bölüyor ve yarıyor

Sergiye adını da veren TAKOZ ise hem koruyan ve dengeleyen, hem de uygulandığı/takıldığı alanı /bölen/yaran/bütünlüğünü kaybettiren bir nesne olarak farklı,öznel okumalara açık bir şekilde bölünmüş Kıbrıs adasının bölünmüş başkenti Lefkoşa’nın ortasında yerleştirilmiş olarak konuklarını bekliyor. Sümer Erek’in anlatmak istediğini birinciden daha fazla açık ettiği ve adeta bir dönüşüme uğrattığı “Takoz”(2.Perde) sergisi herkesi geçmişin belleği ile günümüzün gerçekliğini kaybetmiş gerçekliği arasında gidip-gelen bir yolculuğa götürecek.