“Sizin kanınız, bizim canımızdır”

Thalassaemia hastalarının endişelerini paylaştık: ‘Bayramdan sonra kan bulabilecek miyim endişesi’ taşımak çok kötü. Hiçbir ülkede talasemi hastaları bu endişeyi taşımaz.”

KUZEY KIBRIS THALASSAEMİA DERNEĞİ BAŞKANI AHMET VAROĞLU:
“Bayramdan sonra kan bulabilecek miyim endişesi’ taşımak çok kötü”

SAĞLIK BAKANI PİLLİ: “KAN ALMA ARAÇLARI ARTTIRILACAK”
Sağlık Bakanı Ali Pilli, Kızılay araçlarını arttıracaklarını ifade ederek, kan bulma sıkıntısına kayıtsız kalmayacaklarını, bu amaçla çeşitli çalışmalar başlattıklarını kaydetti.

 

Fehime ALASYA

Yıllardır kan bulmakta sıkıntı yaşayan talasemi hastaları, bu bayram da aynı endişeyi taşıdığını anlatarak, vatandaşlardan daha fazla ‘duyarlılık’ talebinde bulunurken, sağlık bakanlığından ise sistemli işleyiş beklentisini anlattı.

‘Bayramdan sonra kan bulabilecek miyim endişesi’ taşımak çok kötü. Hiçbir ülkede talasemi hastaları bu endişeyi taşımaz. Sizin kanınız bizim canımız, lütfen duyarlı olun.”

Hayatlarını normal seyrinde devam ettirebilmeli için kan değişimini ömür boyu sürdürmesi gereken talasemi hastaları, bunun için üç haftada iki ünite kana ihtiyaç duyuyor.

Doktorlar, özel laboratuvar ve kliniklerin kan bağışını teşvik etmesi, sağlık açısından da faydalarının anlatılıp, özendirilmesi gerektiğine değinen talasemi hastaları, halkın da duyarlı olması, sadece 10 dakikasını ayırarak kan vermesi için çağrıda bulundu.

Alacakları kanı sürekli kendileri bulmak zorunda kalan hastalar, yaşadıkları sıkıntıları anlattı. ,

Sürekli yakın çevrelerinden yardım isteyen talasemi hastaları, ‘Çoğu zaman aynı kapıları çalıp yardım istemekten, yüz kızartmaktan utanır olduk” dedi.

Toplumun daha duyarlı olması gerektiğini anlatan hastalar, “Sosyal medya hesabıma kana ihtiyacım var yazdığımız zaman iki kişi beğenmiyor, iki bin arkadaşımız varken hiç biri mi sağlıklı değil. Empati yapmayı bilmeliyiz” dedi.

Sürekli kan alan bu hastalar, yanı başımızda olan ve sistemli bir şekilde çalışıp, kan ihtiyacı olan hastalara hiç aksama olmadan yardım eden Kıbrıs’ın güneyindeki kan merkezlerini örnek alınmasını istediler.

15 günde bir kan alma ihtiyacı duyan hastalar, kan alırken dahi, bir sonraki işlem için ‘acaba’ kaygısı yaşıyor…

Kan almakta kimi zaman 5,6 veya 9 gün dahi geciktiğini anlatan hastalar, bunun sağlıklarını çok olumsuz etkilediğini anlattı.  

Genelleme yaparken duyarlı olan kişileri soyutlayan hastalar, onlara da YENİDÜZEN aracılığıyla bir kez daha teşekkür etti.

 

“Hiçbir ülkede talasemi hastaları bu endişeyi taşımaz”

Yıllardır kan bulma sorunu yaşadıklarını anlatan Kuzey Kıbrıs Thalassaemia Derneği Başkanı Ahmet Varoğlu, “İhtiyaç olursa gidip veririm’ düşüncesinin doğru olmadığını anlatarak, vatandaş ve Sağlık Bakanlığı’na mesaj verdi. ‘Duyarlı olunması’ konusunda çağrı yapan Varoğlu, Kızılay’ın kan alma araçlarının önemine değindi.

Varoğlu, birçok hastanın ‘Bayramdan sonra kan bulur muyum’ endişesi taşıdığına vurgu yaparak, “Hiçbir ülkede talasemi hastaları bu endişeyi taşımaz.” dedi.


Sağlık Bakanı Pilli: “Kan alma araçları arttırılacak”

Sağlık Bakanı Ali Pilli, Kızılay araçlarını arttıracaklarını ifade ederek, kan bulma sıkıntısına kayıtsız kalmayacaklarını, bu amaçla çeşitli çalışmalar başlattıklarını kaydetti.

YENİDÜZEN’e konuşan Pilli; “Bu insanlar gerçekten çok sıkıntı çekiyor. Ziyarette görüştü, etraflıca konuşma imkânı bulduk. Bu yönde çalışma başlattık. Kan alma araçlarını çoğaltmak istiyoruz.

Gümrükte bekleyen ikinci bir araç sağlamaya çalışıyoruz. Bunun yanında tüm sağlık birimlerine kanı yüksek olan kişilerin bu yönde kan vermeye teşvik edilmesi yönünde özel bir çalışma başlattı.

Duyuru, afiş, kamu spotu olarak, geniş kapsamlı bir kamu spotu başlatıyoruz.

Halkı kan vermesi yönünde teşviklerimiz artacak. Zaman içinde bu gibi kampanya ve duyurularımız, her şekilde artacaktır. Bu kan bulma sıkıntılarına kayıtsız kalmayacağız.” dedi.

 



Kuzey Kıbrıs Thalassaemia Derneği Başkanı Ahmet Varoğlu:

“Bayramdan sonra kan bulabilecek miyim endişesi’ taşımak çok kötü”

Yıllardır kan bulma sorunu yaşadıklarını anlatan Kuzey Kıbrıs Thalassaemia Derneği Başkanı Ahmet Varoğlu, “İhtiyaç olursa gidip veririm’ düşüncesinin doğru olmadığını anlatarak, vatandaş ve Sağlık Bakanlığı’na mesaj verdi.

Varoğlu, Kızılay’ın kan alma araçlarının önemine değindi.

Varoğlu, şunları ifade etti:

“Bu kan sorunu yıllardır devam ediyor. Üç, dört yıl öncesine kadar K.T. Kızılay Derneği kan toplama aracının ülkemize gelmesiyle sivil ekip ve askeri ekiplerden alınan kanlar doğrultusunda bu sıkıntıya rahatlama geldi. Ülkede genel olarak gönüllü kan bağışçısı yok bu yüzden kan stokları düşüktür. Bunun olması gerek. Kızılay araçları yine de buna çok etkili oluyor, çünkü insanlar kendi gelmese de ayaklarına gidildiği zaman ret etmiyorlar, veriyorlar. Kan stokları yetersiz olduğunda kendi çevremizden bulmak zorundayız ama 2-3 haftada bir almak durumunda olduğumuz için hep aynı insanlara gidiyoruz. Bunu defalarca bakanlara aktardık. Çok somut bir çözüm gayretleri olmadı. Kızılay’ın gelmesi çok iyi olmuştu. Genel anlamda stok da yapılmıştı, her ay kan buluyorduk.

Gönüllülük yok ama ayaklarına gitme, kampanya düzenleme olaylarında vericidirler. Ama bunları her zaman yapamayız. Bir yere gidiyoruz, artık o yere bir de 3-4 ay sonra gidebiliriz, Kıbrıs küçük bir yer. Sağlıklı bir kişi kan verdikten sonra yine 3-4 ay sonra kan verebilir. Bu bağlamda çevremizde de kısıtlanıyoruz.”

 

“İhtiyaç olursa gidip veririm’ düşüncesi” doğru değil

Halkımızın artık bu konuda biraz uyanması ve kan bağışına hassas olması gerekiyor. Gözlemlediğimiz ‘ihtiyaç olursa gidip veririm’ düşüncesinin hakim olduğudur. Bu doğru değil, kana sürekli ihtiyaç var,

Ayda sadece 600 ünite kana ihtiyacımız var.”


Halka ve bakanlığa mesaj…

“Diğer talepler de kazalar, diyaliz hastaları, kanser tedavileri, ameliyatlar, doğumlar bunlarla birlikte ayda sadece bin 500 ünite kana düzenli olarak ihtiyaç var. Bu genel ortalamadır, artabilir de. Fakat içeride böyle bir stok yok ve herkese kan yoktur deniliyor. Burada vermek istediğimiz mesaj; halk gönüllü kan bağışçısı olsun, Sağlık Bakanlığı da bu işe ciddi el atsın.”

 

“Yüz kızarta kızarta tüm çevremizi kullanıyoruz”

“Bir afişimiz bile yok, duyuru için hiçbir çabamız yok. Son bakana ziyaretimizde bası tedbirleri düşündüklerini söylediler, önerilerimiz de oldu, inşallah yakın zamanda bunları hayata geçireceğiz. Fakat bu süre çok yavaş ilerliyor. Hastalarımız 15 günde bir kendi kan bulmak zorunda kalıyor. Çevremizde insan kalmadı, sürekli arkadaşlarımıza gitmekten sıkılıyoruz, yüz kızartıyoruz, yüz kızarta kızarta tüm çevremizi kullanıyoruz.

Yaz ayları kan bağışları daha da düşer. Çok fazla kan alınamaz.

‘Bayramdan sonra kan bulabilecek miyim endişesi’ taşımak çok kötü. Hiçbir ülkede talasemi hastaları bu endişeyi taşımaz.”


“Şimdiden 15 gün sonrasının sıkıntısını yaşıyorum”

 

  • Niyazi Balkay: “Doktorlar, özel laboratuvar ve klinikler buna teşvik etmeli”
  • Suziye Balkay:  “Şimdiden 15 gün sonrasının sıkıntısını yaşıyorum”
  • Şefik Dereli: “Sizin kanınız, bizim canımızdır”
  • Neşe Akşit Güneşer: “Bir gittiğimiz kapıya bir de üç ay sonra gidebiliyoruz”
  • Ilgın Malyalı: “İnsanlar kan vermenin ne kadar sağlıklı olduğunun bilincinde değil”
  • Dilek Çağlar: “18-60 yaş arası sağlıklı her birey kan verebilir, işlem 10 dakikadır, lütfen korkmayın”


Düzenli olarak kan alan talasemi hastaları, kan bulma sıkıntısı yaşamaktan çok yoruldu…

 

Niyazi Balkay: “Doktorlar, özel laboratuvar ve klinikler buna teşvik etmeli”

"Ülkemizde kan sorununa karşı duyarlılık var. Doktorların da insanlara sağlık açısından izahat yapıp teşvik etmesi gerekiyor. Bu güneyde böyle... ‘Tahlil sonuçları sonrasında kan verirseniz daha sağlıklı olursunuz’ denmeli çünkü zaten doğrusu bu. Sadece konferanslarda ve makalelerde bunları söylemek yetmez. Özel laboratuvar ve kliniklerde bunu da teşvik etmeleri gerek. Devletin kan stokuyla ilgili sorumluluğu yerine getirmesi gerek. Diyelim ki bir patlama oldu, 20 kişi yaralandı. Kan isteseler kan yok. Bunların bir an önce düzene girmesi, bu hastaların sıkıntı yaşamaması gerek. Benim eşim sürekli bu sorunu yaşıyor, ben de hasta yakını olarak bunu sürekli yaşıyorum.”

Suziye Balkay:  “Şimdiden 15 gün sonrasının sıkıntısını yaşıyorum”

“42 yaşındayım, altı aylıktan beridir kan alıyorum. Sosyal medya hesabıma kana ihtiyacım var yazdığımız zaman iki kişi beğenmiyor, iki bin arkadaşımız varken hiç biri mi sağlıklı değil. Empati yapmayı bilmeliyiz. Çok acil bir tedbir alınmalı. Güneye gidip tedavi gören arkadaşlarımız var. Onların cebine mesaj gider, kanınız hazırdır gelip alın diye. Biz iki, üçgen önceden uyumlu kan var mı diye bakıyoruz. Biz artık bu sıkıntıyı yaşamak istemiyoruz. Ada genelinde sadece Thalassaemia derneğinde ayda 700 ünite kan alıyor. Bugün kan alıyorum, 15, 20 gün sonra yeniden kan almam gerekecek ve şimdiden 15 gün sonrasının sıkıntısını yaşıyorum. Güney çok düzenli ilerlerken bizde neden bu sistem oturmuyor."


Şefik Dereli: “Sizin kanınız, bizim canımızdır”

“Bu öyle bir şey ki paranız olsa da bazen alamıyorsunuz… Eğer doktorlar bu işe el atmazsa çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşacağız. Doktorlar, hastalarına sağlık açısından kan vermenin çok iyi bir durum olduğunu anlatmalı, insanlar buna teşvik edilmeli. Ülke genelinde bunun yaygınlaşması, kan bağışı yerlerinin çoğaltılması, gezici Kızılay araçlarının çoğaltılması gerek. Halk, hükümeti teşvik etmeli, hükümet de halkı. Toplumumuz aslında bilinçli, uygulamalar yapılsa, vatandaş teşvik edilse bu bağış artar. Sizin kanınız, bizim canımızdır, lütfen duyarlı olun ve düzenli olarak kan verin, siyasiler de duyarlı olsun ve bu işi bir sisteme oturtsun, biz sürekli aynı sıkıntıyı yaşamaktan yorulduk..."


Neşe Akşit Güneşer: “Bir gittiğimiz kapıya bir de üç ay sonra gidebiliyoruz”

“Bir gittiğimiz kapıya bir de üç ay sonra gidebiliyoruz. Demek istemeye çalıştığım kan bağışında bulunan çevremizden bunu sürekli rica edemiyoruz. İnsanlar hem Thalassaemia hem de kan bağışı konusunda bilinçsiz. Birçok kişi ya tansiyon hastasıdır, ya şeker veremem diyor. Hafta içindeki kontrollerimizde hemoglobinimizin yüksek olması gerektiğini söylüyor. Aksi halde çarpıntınız olacak deniliyor. Hiç aksatmadan kan almamız gerek. Bu bizim normal hayatımızı sosyal yaşantımızı her şekilde etkiliyor. Bazen 5, 6 gün, 9 gün geciktiğimiz olur. Kemik ağrısı, halsizlik, çarpıntı başlıyor, bu da tüm hayatınızı etkiliyor. Hepimizin çocuğu var, onlara da efor sarf ediyoruz, bunları yaşamamamız gerekiyor. Bazen çocuklar biran önce uyusun da dinleneyim diye dua ediyorum, bunun için bile vicdan yapıyorum.”


Ilgın Malyalı: “İnsanlar kan vermenin ne kadar sağlıklı olduğunun bilincinde değil”

“Birçok insan da kan vermemeyiz diyor çünkü iğneden korkuyor. Bu korku yüzünden veremeyeceğini söylüyor. Son üç dört seferdir kendi kanımı hep kendim buluyorum. İnsanlar gelip kan vereceğiz diyor ama gelmiyorlar. İnsanlar kan vermenin ne kadar sağlıklı olduğunun bilincinde değil. Kan vermek kişiye sağlık getiriyor. Üstelik bu kan çalışılıyor, neyiniz varsa ortaya çıkıyor. İnsanlar 15 dakikada kan bağışında bulunuyor. Güneyde doktorlar hastalarına ‘kan verirsen bu sıkıntıların çoğundan kurtulabilirsin’ diyor, hasta hemen geçiyor kan veriyor, bu şekilde Güneyde kan stokları çok güçlü.”


Dilek Çağlar: “18-60 yaş arası sağlıklı her birey kan verebilir, işlem 10 dakikadır, lütfen korkmayın”

"Kızılay aracı alındıktan sonra geçen yıl çok rahatlamıştık, şimdi o araç arızalandı, ilk kez 20 Temmuz’da yeniden çalışmaya başladı. Bir ay bozuk kaldı benim bunun olumsuz etkisini gördük, insanlar duyarsızdır diyoruz ama çok duyarlı, sorumluluk sahibi insanlarımız da var. Onlar, biz aramadan dahi bize dönüp ‘kan verme zamanım geldi, yine sana kan vereyim’ diye arıyor. Kan aracı insanların ayağına gitmesi açısından çok önemli. Ülkede çeşitli uzak bölgelerde olanlar bu sayede kan veriyor. Duyarlı olup da bize kan bağışında bulunanlara çok ama çok teşekkür ederiz. 18-60 yaş arası sağlıklı her birey kan verebilir, bu işlem 10 dakikadır, lütfen korkmayın.”


 

KİMLER KAN BAĞIŞINDA BULUNABİLİR?
  • 19 yaşından gün almış, 
  • 66 yaşından gün almamış,
  • İlk kez kan bağışında bulunacaklar için 61 yaşından gün almamış, 
  • 1 yıl içerisinde ameliyat olmamış,
  • 50 kilonun üzerinde, 
  • Bulaşıcı hastalığı olmayan herkes kan bağışında bulunabilir.  

 

 

 

 

 

 

 

Özel Haber Haberleri