PROTOKOL BİLMECESİ

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanması planlanan Mali İşbirliği Protokolü siyasi partiler, odalar ve sendikalar tarafından yorumlandı,  protokolün yeterince çalışılmadan ve taraflara danışılmadan hazırlanması tepki çekti.

Derya ULUBATLI

Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanması planlanan Mali İşbirliği Protokolü siyasi partiler, odalar ve sendikalar tarafından yorumlandı, protokolün ‘yeterince çalışılmadan ve taraflara danışılmadan’ hazırlandığına işaret edildi.

Başbakan Faiz Sucuoğlu 2022 yılı Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nün çeşitli çalışmalar sonucunda hazırlandığını ancak henüz son halini almadığını açıkladı.

Protokolün Perşembe günü imzalanmasını planladıklarını söyleyen Sucuoğlu, basına yansıyan “kamuda hayat pahalılığı ödeneğinin dondurulması ve vergilerin yükseltilmesi” gibi maddeler olduğu iddialarını ise kesin bir dille reddetti.

Ülkenin ekonomik olarak zor zamanlardan geçtiği bu günlerde ‘hayati önem’ taşıyan ekonomik protokol farklı kesimler tarafından yorumlandı, Odalar kendilerine danışılmamasından yakınırken, siyasi partilerin bir kısmı özellikle Türk Lirası kullanımının mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Sendikalar ise vergi reformu üzerinde durdu, halkın alım gücünü daha fazla düşürmeden ülke ekonomisini sağlamlaştıracak adımlar atılması gerektiğini savundu.

 

Başbakan Faiz Sucuoğlu:

“Hayat pahalılığı ve vergilerle ilgili iddialar doğru değil”

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanması planlanan Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nde “kamuda hayat pahalılığı ödeneğinin dondurulması ve vergilerin yükseltilmesi” gibi maddeler olduğu iddialarını kesin bir dille reddetti.

YENİDÜZEN’e konuşan Başbakan Faiz Sucuoğlu “Protokolde bu maddelerin olduğu iddiası kesinlikle doğru değildir” dedi.

Başbakan Sucuoğlu bugün 2022 yılı Mali ve Ekonomik İşbirliği Protokolü de dahil olmak üzere bir dizi temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gitmeye hazırlanırken, söz konusu protokolün içeriği de merak konusu oldu.

 

'Perşembe imzalanır'

YENİDÜZEN’e açıklamada bulunan Sucuoğlu, Kıbrıs’ta yapılan çalışmalarda bir taslak oluşturulduğunu ancak imzalar atılmadan içerikle ilgili herhangi bir detay verilemeyeceğini söyledi.

Protokolün son halini almasının ardından Perşembe günü imzalanmasını beklediklerini de belirten Sucuoğlu, protokolün maddeleri arasında olduğu iddia edilen ‘hayat pahalılığı ödeneğinin dondurulması’ ve ‘vergilerin artırılması’ yönündeki haberlerin ise tamamen ‘asılsız’ olduğunu ifade etti.


Siyasi partiler ne dedi?

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:

“En büyük sorun TL kullanışımız”

“Türkiye ile imzalanacak işbirliği anlaşmalarının ülkemizin ihtiyaçlarına göre hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Ekonomimizin öncelikleri ele alınmalı, protokol işletmelerin ve küçük esnafın sürdürülebilir yapısının devamı için tedbirler içermeli. Bugün yaşamın tüm alanlarında sıkıntılar yaşanmaktadır. Onların düzlüğe çıkmalarına olanak sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Bizler için en büyük sorunlardan biri halen TL kullanıyor olmasıdır. Türk Lirası 2021 yılında yabancı paralar karşısında yüzde 80 değer kaybetti. Enflasyon yüzde 46. Bu yılın ilk üç ayının enflasyonu yüzde 28 olarak açıklandı. Kıbrıs Türk toplumunun ekonomisi, kendine bağlı olmayan nedenlerden dolayı sürekli pasifleşmektedir. O yüzden imzalanacak protokol bunlara tedbirler içermelidir. Hayat pahalılığı ödeneğinin dondurulması alım gücünü gerileteceği gibi, ekonomik çarkların da durmasına neden olacaktır. İnsanların alım gücü korunmalı ve geliştirilmelidir. Artık stabil bir para birimi kullanılmalıdır. Ciddi kalkınma planlarına ihtiyacımız vardır. Kalkınma planları ciddiye alınmadan yapılacak bir protokol sürdürülebilir olmaz”.

 

TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt:

“Halkın sırtına yük bindirecek maddeler olmamalı”

“Mali protokolde artık dolaylı vergilerle ya da hayat pahalılığını dondurarak var olan fakirleşmeyi artıracak, dar ve sabit gelirli üzerine daha da yükler getirecek ifadeleri kabul etmemiz asla mümkün değil. Bu protokol maddelerinin sivil toplum ve siyasi partilere açıklanması gerekirdi. Biz talep ettik ancak Başbakan imzalanmadan açıklayamayacağını söyledi. O yüzden artık Başbakanın ifadelerine inanamıyoruz. Bizim her bakımdan hazırlıklı olmamız ve mücadeleyi artırmamız gerekiyor. Artık üzerine yük binmesine göz yumduğumuz kesimleri sahiplenmeliyiz. İşsizlik ve ekonomik çöküş giderek artıyor. Ekonomik protokol imzalanacaksa öncelikle maddeler arasına TL kullanımından ve döviz kurlarının dengesizliğinden dolayı yaşanan ekonomik kayıpların giderilmesi yönünde bazı kalemler konmalıdır. Bu kayıplar en kısa sürede giderilmelidir. Ayrıca savunma bütçesi ve giderleri de Türkiye tarafından belirleniyor ve bu giderlerin karşılanması da ekonomik protokole dahil ediliyor ve bunun parası bize çok geç aktarıldığı için iç borçlanmaya neden oluyor, ekonomimize yük getiriyor. Savunma giderlerinin de düzenli bir şekilde yatırılması ve bu protokol dışında ele alınması gerekiyor. Kısacası bu protokol toplumun farklı katmanlarıyla görüşülerek hazırlanmalıydı. Bu yapılmadı. Artık halkın sırtına ek yük bindirecek her türlü adımda muhalefetle ve sivil toplumla iş birliği içinde karşılarında bizi bulacaklar”.

 

HP Genel Sekreteri Ahmet Tokatlıoğlu:

“Protokol konusunda yeterli hazırlık yapılmadı”

“Bir protokol var ancak içeriğin hiçbir şekilde bizimle paylaşılmaması ciddi bir sorun… Ne yazık ki bu konuda katılımcı bir süreç yürütülmedi. Ayrıca KKTC makamlarının da protokol konusunda yeterli hazırlığı yaptığını düşünmüyorum. Öncelikle vergi ve kamu reformu mutlaka bu protokolün bir parçası olmalı. İçerideki siyasi atmosferde mevcut hükümet bunu bir türlü hayata geçiremiyor. Verginin tabana yayılması ve oranların ödenebilecek yerlere çekilmesi gerekiyor ki vergi maliyenin kasasına gerçekçi oranlarda girsin. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele de bu protokole girmeli. Ticaret Odası bir bununla ilgili bir rapor yayınlamıştı. Bu bir rehber niteliği taşıyabilir. Orada, yapılması gerekenler eylem planıyla belirlenmişti ama sanırım protokol hazırlanırken oradan da destek alınmadı. Zamlarda da gördüğümüz üzere mevcut hükümet maliyedeki sıkışmayı her alanda vatandaşın üzerine yıkıyor çünkü bu en kolay yöntem olarak görülüyor”.

 

DP Genel Sekreteri Hakan Cenapoğlu:

“Konu görüşülmeden açıklama yapmayı doğru bulmuyorum”

“Bu konuyu parti meclisinde yapılacak bir toplantıda görüşmeyi planlıyoruz. Orada protokolün nasıl olması gerektiği yönündeki görüşleri tartışacağız. Bu konu parti içinde tartışılmadan bir açıklama yapmayı doğru bulmuyorum”.

 

Odalar ve Sendikaların görüşü ne?

Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu:

“İmzalanmadan önce bizimle tartışılmalıydı”

“Ekonomik pakette neler olduğu yönünde hiçbir bilgimiz yok. Muhalif olan ya da olmayan maddeler olabilir ama eleştiri yapabilmek için paketin tümüne bakılmalıdır. Ayrıca eğer böyle bir paket uygulamaya konacaksa, bizimle de tartışılması gerekirdi. Bundan önceki hükümetlerde de protokol imzalandı ama hiçbiri hayata geçmedi. Yine böyle uygulaması zor bir anlaşma olmasını istemiyoruz. Gerçekten uygulanabilir maddeleri olmalı. Bu yüzden imzalanmadan önce bizlerle de tartışılmalıydı. Ekonomik olarak her noktada bir sıkıntımız var. İmzalanacak anlaşma gerçekten dertlerimizi çözebilecek ve bize çare olacak bir protokol olmalıdır”.

 

Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:

“Fikir ve önerilerimizin alınmasını isterdik…”

“Bu ekonomik paketin görüşmeye gidecek olması memnuniyet vericidir. Biz de kaç zamandır bunun görüşülmesini bekliyorduk ve bunun ülke ekonomisi için iyi olacağına inanıyoruz ancak hükümetimizin böyle bir protokol hazırlarken bizlerle de istişare içinde olmasını beklerdik. Bizlerle hiç görüşmediler. Biz bir ticaret örgütüyüz. Ekonomik protokolde yer alacak konularda bizim de fikrimizin alınması, önerilerimizin dinlenmesi gerekiyordu. Katkı koymak isterdik. Bu güne kadar yapılan protokollerde gereken yapılmadı, anlaşmalar uygulanır olmadı. Bunların yaşanmaması için birlikte hareket edilmesi ve bizden görüş alınması gerekirdi. Bizce bu pakette olması gereken yapısal reformlardır. Kamu reformu, vergi reformu olmazsa olmazdır. Bunların e-devlet uygulamasıyla birlikte mutlaka yapılması lazım. Kamuda tasarrufu sağlamak ve gelirlerimizi artırabilmek, KKTC’nin ayakları üzerinde duran bir ülke olabilmesi için önemlidir”.

 

KTAMS Başkanı Güven Bengihan:

“Halkın alım gücünü koruyacak politikalar uygulanmalı”

“Bizler 1 Nisan’da yoksullaşma ve yok oluşa karşı hayır demek adına yollara düştük, halkın öfkesini ve tepkisini hükümete hissettirtme adına meydanlarda yürüdük. Hükümetin uyguladığı insafsız zamlar ve partizanca popülist kararlar neticesinde halk her geçen gün yoksullaşmaktadır. Bu yüzden hükümetin, halkın alım gücünü koruyucu politikalar geliştirmesini istedik. Hatta Başbakana 15 maddelik kaynak ve tasarruf tedbirleri önerisinde bulunduk. Bunlar tamamen ülkenin kıt kaynaklarını daha verimli kullanma adına sunulan önerilerdi. Eğer protokolde bu önerilere uyulursa çok önemli adımlar atılmış olur. Ülkede her gün yoksullaşma devam ederken, biz iki ayda bir hayat pahalılığı talep etmişken, enflasyondan kurtulmaya çalışırken, nasıl olur da hayat pahalılığı ve vergi yükümlülüğü söz konusu olur? Protokolde bu yönde adım atılırsa yok oluşu hızlandırırız ve bunun adı halk düşmanlığı olur”.

 

KAMU-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu:

“Özellikle vergi reformu maddeler arasında olmalı”

“Tabii ki mali protokoller rutin olarak yapılıyor ancak varsayımlarla hareket etmek doğru değildir. Önce protokol imzalansın, bir görelim ona göre düşüncelerimizi söyleriz. Zaten eğer emek dünyasını, emekçiyi ilgilendiren maddeler varsa protokolde diğer paydaşlara da sorulması ve protokolün ona göre hazırlanması doğru olurdu. Bizim sendika olarak fikrimiz özellikle vergi reformu konusunda adımlar atılmasıdır. Şu an ekonominin sürdürülebilir olması ve kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz için devletin ekonomisinin güçlendirilmesi lazımdır. Ayrıca kayıt dışı ekonomiyi önleyecek reformlara da imza konmalıdır. Servet vergisi düşünülmeli ve buna yönelik adımlar atılmalıdır.”

Özel Haber Haberleri