Narenciye ihracatı durdu: Üretici çaresiz, hükümet seyirci

Türkiye, "yeşillenme hastalığı görüldüğü" iddiasıyla Kıbrıs'ın kuzeyinden narenciye ithalatını durdurdu.

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Türkiye, "yeşillenme hastalığı görüldüğü" iddiasıyla Kıbrıs'ın kuzeyinden narenciye ithalatını durdurdu. Sektörün temsilcilerinden Narenciye Üreticileri Birliği, hastalığın görülmediğini iddia ederken, Cypfruvex yetkilileri ise görüldüğünü öne sürüyor; olan üreticiye oluyor...

Tonlarca narenciye ürünü ya dalında ya da depolarda bekletilirken, üretici UBP - YDP - DP Hükümeti'nden tazminat bekliyor. Ancak Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş Kelle'nin açıklamaları, en az 15 bin ton ürünün elde kalacağına işaret ediyor...

YENİDÜZEN'e konuşan üreticiler, yıllarca verdikleri emeklerin "çöp" olmasından korkuyor, destek bekliyor...

Cypfruvex Genel Müdürü Cemal Redif YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada, “Kapasitemiz belli, en fazla 25 bin ton işleyebiliriz” değerlendirmesini yaparken, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin, bunun dışındaki ürünleri tazmin edeceği konuşuluyor.

YENİDÜZEN’e konuşan üreticiler ise, “Krizin üstüne bir başka kriz eklendiğini” söyleyerek, bir şekilde bu sorununun çözülmesi gerektiğini ifade ediyor. Adeta bir sorunlar yumağına dönen ve belirsizliğin yaşandığı narenciye sektöründe ilgili kesimler bugün eylem yapacak.

Öte yandan, süreç içerisinde aktif bir rol üstlenen ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’nde de geçtiğimiz gün açıklama gelmişti. CTP’nin Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir açıklamasında, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin kendi halkına “ambargo uyguladığı” iddiasında bulunmuştu.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş:

“Yapabileceklerimizin tamamını yapıyoruz”

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, narenciye sektöründeki yaşanan son gelişmeleri anlattı, sektörde yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak “Bu yıl yapabileceklerimizin tamamını yapıyoruz” dedi.

57-60 bin ton King Mandora ürününün olduğunu belirten Çavuş, üreticinin mağduriyet yaşamaması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini söyledi. 

Çavuş dünkü Meclis Genel Kurulu’nda konuyla ilgili şöyle konuştu:

“King Mandora ürününün 57-60 bin ton civarında olduğu tespit edildi. Biz bu süreçte sıkma kapasitesini artırdık ve 20 bin tona sıkma kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz. 22 saat günde çalışıyoruz. Bunu geçen yılki hasat süresini baz alarak yaptık, biraz uzadı, farkındayız. Azerbaycan ve Irak’a direkt ve transit satışımız var. Bu süreçte üçüncü ülkelere olan desteği artırdık. Kasaya olan desteği artırdık ve Yeşil Hat Tüzüğü üzerindeki çalışmalarımızı yaptık. Geldiğimiz noktada, Türkiye hükümeti yeşilleme hastalığıyla ilgili sıfır tolerans gosteriyor. P15 bin tonluk ihracatımız var, bunun üzerine de Irak ve İran noktasında ortalama 4 ile 8 bin ton üzerinde ihracat satış bekliyoruz. Yine Yeşil Hat Tüzüğü’nü kullanıyoruz. Elimizde kalacak 15 bin ton civarıdır. Valensiya ürününde bir sıkıntı yaşanmayacağını düşünüyoruz. Bu yıl yapabileceklerimizin tamamını yapıyoruz.”

“Dalında kalacak ürünler, daha önce taban fiyatı olarak belirlenen 5,50 TL’den tazmin edilecek”

Tarım Bakanı Çavuş, dalında kalacak ürünler için ise daha önce taban fiyat olarak belirlenen 5,50 TL’den üreticilerin tazmin edileceğini söyledi. Üreticilerin kaygıları olduğunu bunu bildiklerini aktaran Tarım Bakanı, “Dalında kalan ürününün nasıl hesaplanacağını birlikte yapacağız. Bu hafta itibariyle bu çalışmaları tamamlayıp oluşabilecek dalında kalmaları tespit edeceğiz ve ona göre hareket edeceğiz. Bunu oluşturduğumuz komite yapacak” dedi. Söz konusu rektör böcek için gelecek ay çalışmaları olacağını aktaran Çavuş, Bunun yanında önümüzdeki yıl için 30 bin tonluk soğuk hava deposu oluşturmayı ve Cypfruvex’teki sıkma kapasitesinin artırılması için gerekli çalışmaları yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Cypfruvex LTD Genel Müdürü Cemal Redif:

“Maksimum 25 bin ton işleyebiliriz”

Cypfruvex Genel Müdürü Cemal Redif YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, Cypfruvex’in üzerine düştüğünü yaptığını söyledi, “Keşke fabrika 365 günlük çalışma kapasitesine sahip olsa ve tüm ürünleri işlese” dedi.

Üreticilerin her yıl Cypfruvex’e kaydolduğunu ve bu bağlamda ürünlerini aldıklarını söyleyen Redif, bu yıl da aynı yöntemi izlediklerini ifade etti. Cemal Redif şöyle devam etti: “Fabrikaların kapasitesi belli maksimum 25 bin ton işleyebiliriz… Bu da 250 üreticiye kadar tekabül ediyor. Şu ana kadar 13 bin ton kesildi. Riskli olanları öncelikli olarak 3 vardiya şeklinde çalışıyoruz. Keşke fabrika 365 günlük çalışma kapasitesine sahip olsa ve tüm ürünleri işlese. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Yapamadıklarımızı hükümet tazmin edecek. Türkiye bugün 7,5 milyon ton narenciye üretiyor. Keşke bu hastalık görülmeseydi. Türkiye’nin yerinde biz olsaydık, ülkemizi kapatmaz mıydık? Ne yazık ki bu hastalık bir şekilde ülkemize geldi.” 

Üreticiler ne diyor?

Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın:

“Hastalık Limasol ve Larnaka’da görüldü, şu anda kuzeyde yok”

Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, yeşilleme hastalığının güneyde Limasol ve Larnaka’da görüldüğünü ancak henüz kuzeyde böyle bir hastalığa rastlanılmadığını söyledi.

Konunun ciddi bir konu olduğuna dikkat çeken Akçın, söz konusu hastalığa yol açan böceğin meyvenin içine sızdığını, hem meyveyi bozduğunu, hem de ağacı kuruttuğunu ifade etti.

Hastalığın adanın güneyinde görülmesi üzerine Avrupa Birliği yetkilileriyle bir toplantıda görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Akçın, “Hastalığın görülmediğine dair bize bir belge verilmesini istedik, belgenin söz konusu belgeyi Cypfruvex’e verildiği söylendi” dedi.

“Üreticinin tazmin edilebileceği konuşuluyor”

Türkiye’de bu hastalığın olmadığını ve Türkiye’de üretilen yaklaşık 7 milyon ton narenciye olduğunu söyleyen Akçın, “Türkiye de kendine göre haklı. Biz de olsak, hastalık riski taşıyan ürünü ülkemize getirmek istemezdik. Hastalık şu anda görülmedi ama bundan sonra görülmeyeceği  anlamına gelmez. Çok dikkatli olmalıyız” dedi.

Nasıl bir yol haritası çizileceği konusunda geçtiğimiz günlerde bir toplantı gerçekleştirdiklerini de belirten Turgut Akçın, “Bir ekip kurulacağı ve ürünlerin analiz edileceği söylendi. Bir taban fiyatı belirlendi ve üreticinin tazmin edilebileceği konuşuluyor. Şu anda Cypfruvex sıkmaya çalışıyor. 15-20 bin ton civarı ürün sıkacak. Biraz da paketleyecek. Ancak bir gerçek var ki, üretici bundan tatmin olmayacak. Çünkü üretici ürününü yıl boyunca en iyi şekilde bakmaya çalışır. Sezon sonunda da en iyi şekilde değerlendirilmesini ister. Ürünün dalında kalması da yanlış olur. Ciddi bir çalışma yapılmalı, üretici mağdur edilmemeli” şeklinde konuştu.

Hasan Çuvalcıoğlu: “Kriz öyle ya da böyle çözülmeli”

“Narenciye bir sektördür. Bu sektör bu yıl krize girdi. Üretimde de maliyetlerin yüksek olması sebebiyle zaten bir problem vardı. Narenciye öyle bir şey ki,  yılın 12 ayında da bakım ister. Eğer bir kriz varsa ona göre tedbir alınmalı, çalışmalar yapılmalı. Bu Kıbrıs’a özel bir hatalık değildir. Başka ülkelerde de vardır. Ama başka ülkelerde hükümet yetkilileri, önceden tedbir alır, ona göre yol haritası belirler. Şu anda bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama atı alan Üsküdar’ı geçti. King Mandora ürününde hasat en çok Şubat sonu Mart ortasına kadar tamamlanması lazımdı. Şu ana kadar ürününün %20-%30’u ancak hasta edildi. Ben üretici olarak fotoğrafa baktığımda krizin üstüne krizin eklendiğini görüyorum. Hükümet yetkilileri öyle ya da böyle bu sorunu çözmek durumundadır.

Tazmin edileceği söyleniyor ama ortada dönen para da yok. Üretici bir yıl boyunca yüksek maliyetlerle üretim yaptı. Kısa vadeli ve uzun vadeli bir çözüm bulunmak zorundadır. Bunlar skandal nitelikteki problemlerdir.”

Fahri Darbaz: “Ürünümüz yere düşüyor, biz de izlemekle yetiniyoruz”

“Narenciye sektöründe yaşadıklarımız tamamen bir fiyaskodur. Türkiye’deki ihracatçılar ve üreticiler rekoltelerinin fazla olduğundan dolayı buradaki ürünün gitmesini istemiyorlar. Eğer burada bir hastalık varsa, Türkiye’de de var. Narenciye meşakkatli bir üründür. Bir fidan 6-7 senede ürün verir. Yılın 365 günü büyük stres sıkıntılar yaşıyoruz. Psikolojimiz bozuldu. Türkiye’deki bir üreticinin ürünü kadar ürünümüz var. Kota koymak da doğru değildir. Yıllarca emek ettiğimiz ağaçları kurutalım mı? Bunu mu istiyorlar? Sistemimiz yanlış, üretici bilinçlendirilmiyor. Bu durum bir günde olan bir durum değil. Hükümet başarısız. 365 gün zaten para almadık. Bankalarda borçlarımız var. Ürünümüz dalında kaldı, yere dökülüyor. Ürün yere dökülüyor biz de izliyoruz. Hiçbir şey yapamıyoruz.”

CTP Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir:

“Narenciye sektörüne ambargo”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir, narenciye sektöründeki sorunlarla ilgili açıklama yapmış, 130 bin ton civarı üründen, sadece 15 bin tonunun ihracı için taahhüt anlaşması yapan hükümeti, kendi halkına ambargo uygulamakla iddiasıyla eleştirmişti.

Gulamkadir, narenciye ihracatıyla ilgili anlaşmanın ihraç için ciddi maliyet oluşturan nakliye sorununu çözmek üzere geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti’ne giden Tarım Bakanı ve Cypfruvex yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri arasında gerçekleştirildiğini kaydederek bu durumdan hem devlet bütçesinin hem de sektörün ciddi zarara uğratıldığı görüşünü belirtmişti. Süreç içerisinde aktif bir rol oynayan CTP Güzelyurt İlçesi, konu hakkında iki kez panel düzenlemiş, sektörün daha fazla zarar görmemesi adına çeşitli fikir alışverişlerinde bulunmuştu.

Eylem günü… “Narenciye sektöründe iş yapan her kesim iflasın eşiğinde”

Kıbrıs Türk Narenciye İhracatçılar Birliği, narenciye sektöründe iş yapan her kesimin iflasın eşiğinde olduğu gerekçesiyle, bugün saat 10.00’da Güzelyurt Terminal Çemberi’nde eylem yapacağını duyurdu. Eyleme ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi de destek verecek. Birlikten yapılan açıklama şöyle: “Bu ülkeye üreterek tutunmaya çalışan her kesim iflasın eşiğindedir. Narenciye üretimini geleceği karanlıktır. Üreticiler, Kesim Ekipleri, Kamyoncular, Plastik Kasa İmalatçılar, Paketleme Fabrikaları ve İhracatçılar batma aşamasındadır. YOK OLUYORUZ… ÜRETİME DEVAM EDEBİLMEK İÇİN Eyleme desteğinizi bekleriz.”

Özel Haber Haberleri