Mühendise ve projeye ulaşılamadı

1 yıl önce 4 gencin yaşamını kaybettiği Ciklos’taki sel felaketine ilişkin rapor hazırlandı, Meclis’e henüz sunulmadı.

 Raporda söz konusu yolla ilgili en önemli bulgular “Mühendislik hatası”nı işaret ederken söz konusu yolun “İhale Şartnamesi” ve mühendisin kim olduğu bulunamadı.

Komite’nin görüşmelerde “İhale Şartnamesi”ni istediği, ancak “TC Projesi” olduğu belirtilen şartnamenin komiteye sunulamadığı teyit edildi.

Fehime ALASYA


Girne Ciklos’ta 4 gencin ölümüne neden olan sel felaketiyle ilgili Meclis Araştırma Komitesi Raporu nihayet tamamlandı, henüz Meclis’e raporunu sunmayan komite “projeye, şartnameye ve mühendise” ise ulaşamadı.

Raporda söz konusu yolla ilgili en önemli bulgular ‘Mühendislik hatası’nı işaret ederken söz konusu yolun ‘İhale Şartnamesi’ bulunamadı.

Komite’nin görüşmelerde ‘İhale Şartnamesi’ni istediği, ancak ‘TC Projesi’ olduğu belirtilen şartnamenin komiteye sunulamadığı teyit edildi.

Komiteye davet edilen Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Kemal Bağzıbağlı’nın söz konusu projeyle ilgili istenen İhale Şartnamesi’nin TC Karayolları Dairesi’nde bulunduğunu belirttiği, bunun TC-Karayolları’ndan resmi olarak talep edilmesi gerektiğini söylediği de öğrenildi. 

 Ciklos mevkiinde aşırı yağışlar sonrasında meydana gelen sel felaketi sonucu ‘ihmal’ araştırması yapan Meclis Araştırma Komitesi, ‘mühendislik hatasını’ işaret eden birçok önemli bulguya rastlandığını raporladı, projenin TC Karayolları Dairesi’ne ait olduğu belirtildi, buna karşın projeye ilişkin detaylara ulaşılamadı…

“İhale Dosyası TC Karayolları’nda”

Komitede Bağzıbağlı’na yönlendirilen “Proje Karayollarına verilmedi mi? Proje Karayollarında yok mu?” sorusu üzerine ise Bağzıbağlı’nın İhale Dosyası’nın Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğünde olduğunu söylediği kayıtlara geçti.

Atakan: “Proje de var, mühendisi de…”

Ulaştırma Bakanlığı Tolga Atakan YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada ‘Proje olmaz olur mu’ derken, mühendisinin de belli olduğu söylemekle yetindi, açıklama için Karayolları Dairesi’ni işaret etti.

YENİDÜZEN’in gün boyu açıklama almaya çalıştığı Karayolları’ndan ise konuyla ilgili açıklama yapılmadı.

Komite raporunda söz konusu yolun TC Projesi olduğu belirtilirken, yoldaki çalışmalarla ilgili esas kontrolün TC Karayolları tarafından yapıldığı, ülkedeki Karayolları Dairesi’nin teknik anlamda fiili kontrollüğü bulunmadığı idari noktada görevleri olduğu kayıtlara geçti.

Rapordan bazı bulgulara dair satır başları…

Raporda yer alan ve ‘mühendislik hatasını’ işaret eden ihmaller dizisi arasında; Yol güzergâhındaki menfezin görevini yapmadığı için suyun, yolun üstüne taştığı, yolda bazı noktalarda oto korkulukların eksik olduğu, korkulukların standartlara uygun olmadığı, yeterli sert zemine çakılmadığı, aracın ise bariyer bulunmayan yerden dere yatağına sürüklendiği, bazı yerlerde yolun genişletildiği ve su kanalının kapatıldığı, yolun yükseltilip genişletilerek temelinin ve meylinin değiştirilmesine neden olunduğu, şirketin yolda yaptığı çalışmalarla anlaşma dışına çıktığı yer aldı.

Rapordaki bir diğer ayrıntı ise yetkililerin ‘yol genişletilmedi’ söylemlerine karşın yolun genişletildiği, genişleme yapılan alandaki su kanalının kapatıldığı oldu.

RAPORDA ÖNE ÇIKAN BAZI SATIRBAŞLARI:

  • Yol güzergâhındaki menfezin görevini yapmadı, su yolun üstüne taştı
  • Yolda bazı noktalarda oto korkuluklar eksik bırakıldı
  • Korkuluklar standartlara uygun yapılmadı
  • Araç, bariyer bulunmayan yerden dere yatağına sürüklendi
  • Yol yükseltilip genişletilerek temeli ve meyli değiştirildi
  • İlgili şirket yolda yaptığı çalışmalarla anlaşma dışına çıktı

23 Aralık’ta Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’na sunulması bekleniyor

Raporun, Bütçe Görüşmelerinin ardından 23 Aralık’ta Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’na sunulması bekleniyor.

Girne-Lefkoşa anayolunda yaşanan yoğun yağış sonrası, 5 Aralık 2018’de, Ciklos mevkiinde, anayol üzerinde yükselen yağmur sularına kapılan araç, yoldan çıkarak uçuruma yuvarlanmış, araçtaki dört genç hayatını kaybetmişti.

Proje TC Projesi, mühendis hatası tespiti var, mühendis yok…

Felaketin yaşandığı bölgede yapılan yol çalışmasıyla ilgili esas sorumlu TC Karayolları Dairesi’nin olduğuna vurgu yapıldı.

Raporun sonuç ve öneriler bölümünde yer alan maddede; Sözleşme çerçevesinde yapılan yollarda fiili kontrollüğün Türkiye Cumhuriyeti Karayolları tarafından yapıldığı, bizim Karayolları Dairesi’nin teknik anlamda fiili kontrollüğü bulunmadığı, idari noktada görevleri olduğu, ancak görüş ve taleplerini gerek proje gerekse de yapım aşamasında bilgiye getirmek suretiyle değişiklik talep edebildiği ortaya konuldu.

"Menfez görevini yapmadığı için su, yolun üstüne taştı”

Raporda, olayın yaşandığı bölgede bulunan menfezin görevini yapmadığı için suyun hızlı bir şekilde yolun üstüne taştığı belirtilirken menfezle ilgili önemli ayrıntılara yer veriliyor.

Ciklos mevkiinde derenin yolu iki noktadan böldüğü, Boğaz mevkiinden gelen yolun ilk bölünme noktasında menfezin giriş ve çıkışının tıkalı olduğu, bu tıkanıklık nedeniyle suyun tahliye olamadığı ve yolda su taşkını meydana geldiği belirtiliyor.

Giriş ve çıkışları tıkalı olan menfezin tam kapasite görevini yapmış olsa dahi o anlık mevcut su kapasitesine yeterli olmadığı da rapordaki bir diğer ayrıntı oldu. 

Temizliği önceden yapılmamış olan söz konusu menfezin tıkanmasına ilişkin birçok neden arasında ‘yol yapımında kullanılan atıkların’ olması da yer aldı. 

Yoğun su bir anda geldi, ardından yol kapatıldı

Ani taşkın öncesinde yol üzerinde yolun kapatılmasını gerektirecek bir sorun görülmediğinden dolayı yolun kapatılmadığı, ancak yoğun suyun bir anda geldiği ve yolu bir anda kullanılamaz hale getirdikten sonra yolun Girne istikametinin kapatıldığı raporda yer alan bir diğer detay oldu.

Söz konusu raporda ciddi ihmallerin olduğuna vurgu yapılıyor. Raporda; yolun Girne-Lefkoşa istikametinde yolun bazı noktalarında refüjün, bazı noktalarında ise soldaki su kanallarının daraltıldığı veya kapatılması nedeniyle muhtemel bir su taşkınının asfaltın üzerinden akacağı yer alıyor. 

Bariyer bulunmayan yerden dere yatağına sürüklendiler…

Raporda yer alan bir diğer hayati tespit ise dört gencin yaşamını yitirdiği aracın, çok şiddetli su kütlesinin aniden gelmesiyle bariyer bulunmayan bir yerden dere yatağına sürüklendiği oldu.

Bazı noktalarda oto korkulukların eksik olduğu, standartlara uygun olmadığı ve yeterli sert zemine çakılmadığı raporda yer alıyor.

Yapılan çalışmalarla anlaşma dışına çıkıldı

Raporda bahse konu yolun iyileştirilmesi ve standartlara uygun hale getirilmesi çerçevesinde ‘yol tadilat-tamirat, onarım ve üstyapı takviyesi’ olduğu, yeni bir yol yapımı olmadığı, ihalenin bu şekilde olduğu belirtildi. Yapılan çalışmalarla yolun yükseltildiği ve genişletildiği, bunun yolun temelinin ve meylinin değiştirilmesi anlamına geldiği ifade edilerek, buna karşın yapılanların ‘yol tamirat-tadilatının ötesinde olduğu’ ifade edildi.

“Sözleşme, iki ülkenin işbirliği çerçevesinde yeniden ele alınmak suretiyle güncellenmeli”

Raporun sonuç bölümünde ise 1988 yılında imzalanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğü Arasında Yardım ve İşbirliği Sözleşmesi’nin, o yıllardaki ihtiyaca cevap verebilirken, günümüzdeki ihtiyaca cevap veremediği yer aldı. Bunun yanında, sözleşmenin, iki ülkenin işbirliği çerçevesinde yeniden ele alınmak suretiyle güncellenmesi gerektiği ve güncellenecek sözleşmede, Karayolları Dairesi’nin gerek yeni yol yapımlarında, gerekse mevcut yolların tamirat tadilatında, kontrol mercii olarak yer alması gerektiği ifade edildi.

Ulaştırma Bakanlığı Tolga Atakan YENİDÜZEN’e yapılan açıklamada ‘Proje olmaz olur mu’ derken, mühendisinin de belli olduğu söylemekle yetindi, açıklama için Karayolları Dairesi’ni işaret etti.

‘Sonuç ve Öneriler’ Bölümü

Raporun son bölümünde ise sekiz maddeden oluşan ‘Sonuç ve Öneriler’ bölümü yer aldı.

İlgili bölümde şu noktalara vurgu yapıldı:

Yol tamirat-tadilat kapsamında yapılan işlemler sırasında menfezlerin yapımı-tadilatı gibi konularda izlenmesi gereken yöntemler, bunların zorunluluğu, menfezlerin sadece girişlerinin temiz olmasının yeterli olmadığı, çıkışlarının da yeterli büyüklükte ve temiz olması gerektiği, yollarda toplanan suyun boşalmasını sağlayacak şekilde tasarlanması gerektiği, Herhangi bir yol yapım tamiratı-tadilat çalışması başlamadan önce planlanan yolun altındaki menfez boyutlarının Kamyonun Dairesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği,

Ciklos’taki yolun yapım aşamasında bazı hususların göz ardı edildiğinin düşünülmesine neden olduğu; ülke genelindeki su kanallarının, drenajların, dere yataklarının ve menfezlerin düzenli olarak temizlenmesi gerektiği, Çevre Koruma Dairesi’nin çevre temizliğine ve moloz dökümüne karşı denetimlerini artırması gerektiğine vurgu yapıldı.

 


 

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu:

“İhale şartnamesi hala bugün oldu ortada yok”

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, İhale Şartnamesi’nin hala ortada olmadığını savunarak, “Ortada doğru düzgün proje, şartname, hesap kitap yok ama mühendislik hatası var. Mühendis hatası var ama önce işin içindeki mühendisi göstersinler” dedi.

Konuya ilişkin YENİDÜZEN’e bilgi veren Yağcıoğlu, en önemli sıkıntının ‘idari hata’ olduğunu ifade ederek, bundan gelmiş geçmiş tüm yönetimleri sorumlu tuttu.

Yağcıoğlu, “Mühendis hatası var ama önce işin içindeki mühendisi göstersinler. Bana desinler ki şu mühendis var, işin içinde olan şudur, o zaman oturup nerede hata yaptığını konuşalım…

Ortada doğru düzgün proje, şartname, hesap kitap yok ama mühendislik hatası var. Hayır bu doğru olamaz. Muhakkak teknik hatalar yapılmıştır ama bence en önemlisi idari hatalardır. 

İşin ihale sürecinden başlayın da projelendirme sürecine dek, kontrol mekanizması olarak atanan kimdi, yolu kim teslim aldı kim denetledi, bunlar idari konulardır ve tüm bunlarda da hatalar vardır.” dedi.

“Ben bu raporda çok suçlu görüyorum”

Oda olarak Ciklos yoluyla ilgili sorunlar, sonuçları ve çözümlerine ilişkin geniş kapsamlı bir rapor hazırladıklarını ifade eden Yağcıoğlu, “Bu konularda biz de rapor hazırladık. Ben bu raporda çok suçlu görüyorum. 1986’dan beridir o makamlara gelen, hükümet eden ve bu işleri yöneten herkes suçludur.

Her yapılan aşamada yol altındaki menfezler farklı farklı modellerle çözülmeye çalışıldı.

Yolda kemer, dikdörtgen, kare, her şekilde menfezler görmek mümkün… Yerinde incelemeler yaptık. Trafik uzmanları, hidroloji uzmanlarımızı bu alanlarda çalıştırdık. Raporumuzda modeli değerlendiremedik çünkü böyle model yoktur. Tüm çalışmalar gelişigüzel, bir gün kemer, bir gün dikdörtgen gibi çeşitli kesitlerde yapılar var.

Biz mühendisler olarak mecbur kalınmadığı sürece açık kanalların uygulanmasını tercih ediyoruz. Kapalı kutu şeklindeki menfezler tıkanmaya daha müsait yapılardır. Özellikle de yol kenarlarında açık kanal çalışmaları uygulanmalıdır. Şu anda da orada bir iyileştirme çalışması yapılıyor. Sanırım daha iyi noktaya gidecek. Bu daha doğru bir yaklaşımdır.” dedi. 

“İhale şartnamesi hala bugün oldu ortada yok”

TC Kaynaklı projeye dair hiçbir ayrıntının ortada olmadığını kaydeden Yağcıoğlu, “İhale şartnamesi hala bugün oldu ortada yok, bize bir şey gelmedi, sunulmadı. Yaptığımız araştırmalarda da sadece bazı yol kesitlerini almıştık. Birçok tespitimiz olmuştu.

Yol güvenliğiyle ilgili de sıkıntılar var. Yol boyunca bariyerlerin süreksizliği, bariyerlerin usulüne uygun olmayışı, yapılanların yere sabitlenmeleri nasıl yapıldı? Bakılmalı. O dönemde bunlar da hatalıydı.” Şeklinde konuştu.

“Koruyucu, affedici yollar tasarlamalıyız, her hata yapan ölmemelidir”

Çözüm önerleri de sunan Yağcıoğlu, “Daha koruyucu, affedici yollar tasarlamalıyız. Her insan hata yapar ama sonuçları çok önemlidir. Her hata yapan ölmemelidir. Yoldan çıkabilir, bariyerden de uçabilir ama autçuğu zaman da 8-10 metre yüksekten düşmemeli, daha yumuşatıcı, affedici önlemler almalıyız. “Ülkemizin Karayolları Dairesi bu olayla ilgili tüm yükün üstlerine kaldığı fakat buna karşın en masum kurumdur. Ne yapabilirlerdi ki? Devletin farklı idari mekanizmalarında olan sorunlardı bunlar” dedi.


 


 

Neler yaşanmıştı?

Geçtiğimiz yıl ülkeyi etkisi altına alan kötü hava şartları 4 cana mal olmuştu.

Girne-Lefkoşa anayolunda yaşanan yoğun yağış sonrası, Ciklos bölgesi mevkiinde anayol üzerinde yükselen yağmur sularına kapılan bir araç yolun dışına çıkarak uçuruma yuvarlanmıştı.

Ciklos bölgesinde 5 Aralık tarihinde sel sularına kapılarak uçuruma yuvarlanan araçta bulunan 21 yaşındaki Tolga Bekçi, 23 yaşındaki Ahmet Kılıç, 18 yaşındaki Gaye Soyutok ve 18 yaşındaki Günay Kandaz hayatını kaybetmişti.

PGM Özel Hareket Müdürlüğü ekipleri, Girne Polis Müdürlüğü’ne bağlı Cürümleri Önleme Şubesi, Adli Şube ekipleri, Girne İtfaiye Şubesi ekipleri, Girne Belediyesi ekipleri ve Güvenlik Kuvvetleri’ne bağlı Özel Görev Kuvveti ekipleri ile Havacılık Birlik Komutanlığı ekipleri, günlerce karadan ve havadan arama kurtarma faaliyetlerini sürdürmüş, hayatını kaybeden bazı gençlerin cesetlerine ve araca yoğun uğraşlar sonucu ulaşılmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri