Mahkemeden ‘ibretlik’ ceza: Eren İşlek’e 10 yıl hapislik

Gönyeli’de meydana gelen yüksekten düşerek ölme ve 1 kilo 410 gram uyuşturucu meseleleriyle bağlantılı olarak yargılanan Eren İşlek, 10 yıl hapse mahkum edildi.

Gönyeli’de meydana gelen yüksekten düşerek ölme ve 1 kilo 410 gram uyuşturucu meseleleriyle bağlantılı olarak yargılanan Eren İşlek, 10 yıl hapse mahkum edildi.

Eren İşlek, 24 Haziran 2021 tarihinde çatıdan düşen arkadaşı Hakan Yalçın’ı hastaneye götürmüş ama  üzerlerindeki uyuşturucudan korkup tekrar eve döndürmüştü.

Eren İşlek’in yeniden fenalaşması üzerine hastaneye götürdüğü Yalçın, hastaneye giderken yolda yaşamını yitirmişti. Polis, Hakan Yalçın’ın hastaneye ilk götürüldüğünde tıbbi tedavi alması durumunda yasayabileceği bilgisini almıştı.

Sanık İşlek, uyuşturucularla yakalanmaktan korkup, paniğe kapıldıklarını itiraf etmişti.

“20 yıla kadar hapisliği var”

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Şerife Kâtip ve Yargıç Murat Soytaç’ın huzurunda görüşülen karar duruşmasında sanıkların aleyhindeki kararı Aksun açıkladı. Aksun, sanığın işlediği suçların 20 yıla kadar hapis cezası öngören en ağır suçlardan olduğuna değindi. Aksun, uyuşturucu maddeyle bağlantılı suçların ciddi ve vahim suçlar olduğunu belirterek, bu suçların toplumu olumsuz şekilde etkilediğini kaydetti.

Başkan Fadıl Aksun, sanığın tasarruf ettiği 1 kilo 410 gram ağırlığındaki uyuşturucu maddenin türünnün sentetik ve külliyatlı oluşunu ayrıca ticari amaçla tasarruf etmesini aleyhlerine değerlendirdiklerinin altını çizdi.

Aksun, şöyle devam etti:

“Sentetik türden uyuşturucuların tamamen kontrolsüz bir şekilde ve kaynağı belli olmayan kimyasal karışımlardan elde edildiği ve insan yaşamı için son derece tehlikeli olduğu da birçok bilimsel kaynakta vurgulanmıştır. Sanığın mahkum olduğu uyuşturucu maddelerin ağırlığı 1.5 kilo sentetik canabinoid’tir. Bu miktar ve türde bir uyuşturucunun polis tarafından tespit edilmemiş olması halinde yüzlerce insanı zehirleyebileceği veya başka satıcılara kazanç kapısı yaratabileceğini tahmin etmek güç değildir. 

Uyuşturucu suçlarının ülkemizde yaygınlığını ve kanayan bir yara haline geldiğini, uyuşturucu maddelerin kullanma sıklığı artan toplumların sağlıklı düşünme yetisinin azaldığı ve topluma faydalı bireyler olmaktan uzaklaşıldığını tekrardan vurgulamaya hacet bile duymuyoruz, bu noktada üzerinde durmak istediğimiz husus uyuşturucu madde bağımlı ve kullanıcılarına uyuşturucu sağlayan kişilerin konumudur. Böyle kişiler uyuşturucu madde kullanıcılarının bağımlılığını kendilerine maddi çıkar amacı olarak kullanmakta ve bu durumu kazanç kapısına dönüştürmektedir. Bu durum bencilliğin en ağır halidir. Sırf para kazanabilmek için kişilere uyuşturucu madde verme ve bunları temin etme yoluna gitme toplumu tümden mahveder, genç ve dinamik nüfus yapımıza zarar verir, nitelikli iş gücünü düşürür ve başka suçların işlenmesine basamak oluşturur. Nitekim bu durumu göze alarak uyuşturucu temin eden kişiler de alacakları cezaları da göze almak zorundadırlar. Uyuşturucu madde ile mücadeleyi sadece mahkemelere ve polise yüklemek oldukça yanlış bir düşünce yapısıdır. Uyuşturucu ile mücadelenin temelini önleme faaliyetleri oluşturur. Bunlar başta aileler ile eğitim ve sağlıktan sorumlu birimlerin sorumluluğudur. Toplumun uyuşturucunun yarattığı sağlık sorunları ve uyuşturucu ticareti sonucunda kazanılan paraların esasta hangi amaçlara yönelik kullanıldığı konusunda bilinçlendirmek şarttır. Yapılan bir araştırma göre, 2014 yılında dünya çapındaki uluslararası organize suç ve terör örgütlerinin gelirinin üçte birinin uyuşturucu satışlarından elde ettiği görülmektedir. Bu durum bireysel olarak torbacı denen kişilerin cebini doldururken global olarak insanlığı hedef alan suç örgütlerinin silahlanmasına ve finansmanına hizmet etmektedir. Zaman içerisinde bu durum kısır bir döngü haline gelerek ve daha çok suç finansmanı için daha çok uyuşturucu gelirine ihtiyaç duyulmuş, bunun için de daha çok uyuşturucu bağımlısı yaratılmıştır. Dolayısı ile uyuşturucu satışına yönelik suçları bireysel suç kapsamında görmek saf bir yaklaşım olup bunlarla mücadele edilirken büyük resmin görülebilmesi esastır. Mahkemelere bu anlamda düşen görev ise en son aşama olup şahsileştirilmiş cezalar ile ibret vericilik dengesini birlikte göz önünde tutmamız gerekir. Bunu yaparken de uyuşturucu maddeyi kazanç uğruna topluma yayan ve yaymaya tevessül eden kişilere ceza takdir ederken kamu yararı ilkesini ağırlıklı olarak göz önünde tutmamız yadsınamaz bir zorunluluk haline gelmektedir” dedi.

Son olarak Başkan Fadıl Aksun sanığın lehine ve aleyhine olan tüm hususlara değerlendirdikten sonra 10 yıl hapis cezasına çarptırdıklarını açıkladı.

Olay nasıl olmuştu?

24 Haziran 2021 tarihinde saat 23.00 raddelerinde sanık Eren İşlek’in Gönyeli’de ikamet etmekte olduğu apartmanın çatı katından ev arkadaşı Hakan Yalçın’ın düşmüştü.  Sanık Eren İşlek’in arabasıyla Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne götürmüş ancak tasarruflarındaki uyuşturucudan ötürü korkup, arkadaşı Hasan Yalçın’ın istemi üzerine tekrar Gönyeli’deki ikametgaha götürdüğünü anlatmıştı.

Hakan Yalçın’ın ikametgahta fenalaşması üzerine Eren İşlek112 Acil Servisi aramış ancak Yalçın devlet hastanesine götürülürken vefat etmişti. Polis, zanlının müştekiyi saat 23.04’te hastaneye götürdüğünde tıbbi tedavi alması durumunda yasayabileceği bilgisini almıştı. Polis, Eren İşlek’in evinde huzurunda yapılan aramada üzerinde kan lekeleri olan 12 büyük paket sentetic cannabionid türü uyuşturucu madde bulmuştu.

Polis, 24 Haziran 2021 tarihinde sanığını müteveffa ile birlikte Haspolat’ta 1 kilo 410 gram olarak aldıklarını, Haspolat - Lefkoşa ve Alayköy güzergâhında iki paket yani 176 gram uyuşturucuyu bıraktıklarını tespit etmişti. Sanık,  suçlarını itiraf edip, ifade verdiğini devriye gezen polisin operasyon yapacağından korkarak, evdeki uyuşturucuları kaçırmak isterken, Hakan Yalçın’ın 6 metre 91 santim yüksekten düşüp yaralandığını anlattığını belirtmişti.

Polis, sanığın ifadesinde, meselede uyuşturucuları kendisi ve Hakan Yalçın’a temin eden ve yurtdışında yaşayan yabancı uyruklu S.C isimli kişinin, uyuşturucularla yakalanmaları durumunda kendilerini öldüreceğinden korkup, paniğe kapıldıklarını itiraf etmişti.

Haberler Haberleri