Kuzey Kıbrıs’ta kültür-sanatın amiral gemisi 25. kez yol almaya başladı

Kuzey Kıbrıs’ın tartışmasız marka kültür-sanat etkinliği olan Uluslararası Mağusa Kültür Sanat Festivali, 25.kez sanatseverlerle buluşuyor.

Murat OBENLER / YORUM

1995 yılında dönemin Gazimağusa Belediyesi Başkanı Oktay Kayalp’ın vizyonu ile başlatılan ve oluşturulan festival komitesi tarafından hayata geçirilen Kuzey Kıbrıs’ın tartışmasız marka kültür-sanat etkinliği olan Uluslararası Mağusa Kültür Sanat Festivali, 25.kez sanatseverlerle buluşuyor. Özellikle müzik alanında dünyanın önemli isimlerini Gazimağusa’da buluşturan ve adanın dört bir yanından ve farklı milletlerden sanatseveri Mağusa’ya çeken festivalde bugüne kadar kimler geldi kimler geçti diye hatırlayacak olsak liste çok çok uzar ama Loreena McKennitt, Goran Bregovic, Fazıl Say, Paco Pena, Joshua Redman, Apocalyptica, Giora Feidman, Amelita Baltar, Monica Molina, Boney M gibi isimleri de atlamadan geçmek istemedim. Tabi bu listede Türkiye’den aklınıza gelebilecek duayen/usta müzisyen kim varsa veya usta tiyatrocu olarak nitelenen kim varsa Festivalin sahnesinde geldi geçti. Ülkemizin önemli müzisyenlerine de sahne açan festival yerel ile uluslararasını da bir araya getirmesi adına büyük bir misyonu yerine getirdi ve getirmeye de devam ediyor.

Dr. Süleyman Uluçay ile vizyon ve geleneksel festival şehre geri döndü

Geçtiğimiz yıl Dr.Süleyman Uluçay’ın göreve gelmesi ile birlikte 4 yıl aradan sonra festival 24’ncü kez sanatseverlerle buluştu. Kesintinin nedenini okurlarımız biliyordur ama ben bir kez daha yazmak istedim. Sağ siyasetin ve o siyaseti temsil eden ülkedeki partilerin kültür-sanat alanındaki vizyonsuzluğu, birkaç popüler çıkış dışında kültür-sanata bütçe ayırmamaları vs. Geçtiğimiz yıl festival kaliteli yerli sanatçılara ek olarak Buena Vista Social Club’ın Grammy ödüllü yıldızı Eliades Ochoa, La Casa De Papel’in sesi Cecilia Krull ve dünyaca ünlü Flamenko topluluğu Los Vivancos’un üyelerinden Aaron Vivancos’un Flamenko dans gösterisi “Woman” ile bir anlamda seyircisi ile hasret gidererek bir anlamda üzerindeki siyasi ölü toprağını da atmıştı.

Gelenek Mağusa’da sürüyor: Dünyanın yıldızları Mağusa’ya gelmeye devam ediyor

25.yılını kutlayan festivalde bu yıl yine Gazimağusa Belediyesi güçlü, sağlam, kaliteli isimlerden oluşan bir programı sanatseverlere sunuyor. Bir tanesi iki toplumlu tiyatro olmak üzere 9 etkinliğin yer aldığı zengin programın ilk bölümünde Çekya’nın başkenti Prag’dan gelen Prague Cello Quartet (PCQ) konseri ve İrlanda’nın Celtic kentinden gelen Celtic Legends gösterisi ön plana çıktı.

Othello’da çelloların dansı unutulmazlar arasına girdi

Prague Cello Quartet’in Othello Kalesi’nde yer alan konseri hem görsel hem işitsel hem de nitelik olarak ruhumuzun derinliklerine nüfuz ederken her yaştan ve kesimden izleyiciye başarıyla hitap etmesi ile de dikkat çekti. Othello’da Vivaldi’den opera ve film müziklerine, Queen'den Metallica'ya, U2'dan Sting'e, Macar danslarından Django Reinhardt’a ve Akdeniz ezgilerine uzanan geniş bir yelpazedeki programla adeta türler arasında bir müzikal yolculuğa çıktık. Çellolarda grubun kurucusu Jan Zvěřinai’ın yanısıra Štěpán Švestka ve Michal Haring ile kontrabasta Tomáš Otevřel klasik müzik enstrümanlarıyla gerçekleştirdikleri farklı türlere ait parçaların yorumlarıyla festival seyircisinin gönlünde taht kurdular. Othello Kalesi’nde herkesin telefonlarının ışıklarıyla dörtlüye eşlik etmesi de müziğin seyirciye ne kadar etkilediğine bir gösterge olurken gece sonunda herkes Othello’dan güzel anılarla ayrıldı. 

İrlandanın müziği ve dansı Salamis’e o kadar yakıştı ki…

İrlanda’nın dans ve müziğinin dünyadaki başarılı temsilcilerinden olan Celtic Legends’in 1 Temmuz’da Salamis Antik Tiyatrosu’ndaki gösterisi bence bir dans ve müzikten öte bir kültürel şölendi. Eric Dessauvages’in yapımcılığında Sean McCarthy’nin müzikal direktörlüğü ve Jacintha Sharpe’nin kareograflığında hazırlanan "The Life in Green Tour" kapsamında Celtic Legends tam kadro Mağusa’daydı.

Kaçıranlar üzüldü çünkü sahnede en iyilerle bir ülkenin kültürel geçidi vardı

Sahnede İrlanda müziğini icra eden 5 müzisyen ve sahnede bunu danslarıyla tamamlayan 12 dansçıdan oluşan ekip 2 saatlik programda 9 dans ve 9 şarkılık bir gösteri sundu. İrlanda’nın Connemar dağlarından doğan topluluk özellikle yerel üflemeli Uilleann Pipe, tuşlu Concertına/consairtin ve vurmalı bodhran ensrümanlarının yanısıra viola ve gitardan oluşan zengin müzikal repertuarını hareketli yerel danslarla birleştirerek sanatseverlere sundu. 2 saat boyunca adanın Güney ve Kuzey’inden Salamis’e gelen şanslı sanatseverleri İrlanda’nın dağlarına, kırsal yaşamına, şehirlerindeki caddelerine, barlarına, gelenek-göreneklerine ve sosyokültürel mekanlarına götüren şov yaratıcılık ve dinamizmin üst bir gösterisi olarak festival tarihine geçti.

300 TL (6 Euro) ücretle bu gösteriyi bir tek Mağusa Festivali’nde izleyebilirdiniz

Dünyanın üst klasmanında yapıtlara imza atan topluluğu Kuzey Kıbrıs’ta 300 TL gibi bir bilet rakamına izlemek kamusal alanda kültür-sanat hizmeti adına çok değerli bir yerde dururken Girne-Lefkoşa-Güzelyurt gibi yerlerden gelecek sanatseverler için bu rakamın daha fazla bir rakama tekabül etmesinden ve aynı gece başka değerli sanatsal etkinliklerin olduğundan yola çıkarsak Salamis’in tıka basa dolmamasının nedenini de çözmüş oluruz. Yine de bana göre seyirci hem nitelik hem de nicelik olarak tatmin ediciydi ve gösterinin heyecanını tamamen hissetmiş ve sahneye de geri göndermişti. 15 Temmuz’a kadar sürecek Kuzey Kıbrıs’ta kültür-sanatın amiral gemisi niteliğindeki festivalde heyecan ve tempo hiç azalmadan devam edecek.

Kültür & Sanat Haberleri