“İthal üzüm sofrada, Yerli üzüm dalında”

Çamlıbel ve Hisarköy’deki üzüm üreticileri, yerli ürüne daha çok destek verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Çamlıbel ve Hisarköy’deki üzüm üreticileri, yerli ürüne daha çok destek verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. İthal ürünlerin yerli ürünlere göre daha fazla tercih edildiğini kaydeden üzüm üreticileri, bu yüzden ürünlerini satamadıklarını ve daha ciddi bir devlet politikasına ihtiyaç olduğunu dile getiriyor.

 

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Üzüm hasadı başladı, üretiminin yapıldığı yerlerin başında gelen Çamlıbel ve Hisarköy’deki üzüm üreticileri YENİDÜZEN’e dertlerini anlattı. Tüccarların yerli üründen daha çok ithal ürüne yöneldiğini aktaran üzüm üreticileri, bunun yanlış olduğunu ve yerli üreticinin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.

Meyve satılamıyor, üretici üzümü işleyip satıyor

Üzüm üretiminin yapıldığı yerlerden olan Çamlıbel ve Hisarköy’deki üreticiler, tüccarların meyveyi ucuz fiyata aldığını, bunun da kendilerini kurtarmadığını belirterek, daha çok sucuk, zivaniya, palüze gibi ürünler yapıp sattıklarını söylüyor.

 

Aşırı sıcaklar da meyveyi etkiledi

Ülkemizde Mayıs ayı içerisinde 4-5 gün boyunca yaşanan kavurucu sıcaklar meyveyi kötü yönde etkiledi. Üzüm üreticileri, %80 oranındaki ürünün sıcaklardan etkilediğini dile getiriyor.

 


 

ÜRETİCİLER NE DEDİ? ÜRETİCİLER NE DEDİ?  ÜRETİCİLER NE DEDİ?

 “Daha ciddi bir devlet politikası olmalı”

YENİDÜZEN’e konuşan üreticiler, yerli ürün açısından üreticilerin daha çok teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, bu konuda devlet politikasının daha ciddi bir devlet politikasının olmasını istiyor.

Adıgüzel Akdeniz: “Ciddi bir devlet politikası şart”

“Üreticimiz bütün yıl boyunca emek edip ürününü üretiyor ama ne yazık ki, üreticiye destek verilmiyor. Eğer bir ülkede üretim yapılırsa ilk olarak o yerli ürün tercih edilmeli. Biz üzüm ürettiğimiz halde yurt dışından daha ucuza ithal üzüm getiriliyor. Bu, bizlere yapılan büyük bir haksızlıktır.  Bence üzüm üretiminde modern bağcılığa dönülmeli. Modern bağcılıkta bağlar daha sık sık olur ve hem yerden kazanırsınız, hem de daha çok verim alırsınız. Ama ne yazık ki bizde bunu yaptıracak kimse yok. Geçmiş yıllarda tüccarlara satış yapıyordum ama artık öyle yapmıyorum. Kendi ürünümü kendim satmak, üzümlerimin bir kısmını da sucuk yaparak satmak beni daha çok kurtarıyor. Pandemi sürecinin yaşanması en çok biz üreticilere yaradı. Bu yıl tarlamızda daha çok vakit geçirebildik, daha fazla uğraştık ama günün sonunda yine ürünümüz elimizde kalıyor. Bu konuda ciddi bir devlet politikasının şart olduğunu düşünüyorum.”

Raif Mülazimoğlu: “Ürünümüzü satamıyoruz”

“Üzüm sektörü çok kötü... Ürün var, üretici var ama üretilen malı satın alan yok. Bu durum da her yıl aynıdır. Yerli üzüm üretildiği halde, yurt dışından üzüm ithali yapılıyor. Biz de ürünümüzü satamıyoruz. Çoğu arkadaşımız genelde meyveyi satmak yerine o meyveden palüze, şarap, zivaniya, sucuk yaparak faydalanıyor. Ben de bir üzüm üreticisiyim ve genelde sucuk yapıp belli başlı müşterilerime satıyorum. Bu, beni daha çok kurtarıyor. Sucuk yapmasam hiç kurtaramayacağım.”

Mehmet Faslıgil: “İthal ürün geldiği için yerli üretimin pek fazla kıymeti yok”

“Bu yıl Mayıs ayında 1 haftada yaşadığımız kavurucu sıcaklar bana göre üzümün %80’ini yaktı. Üretici ilk olarak buradan zarar gördü. Üreticiyi ikinci olarak zarara uğratan bir diğer unsur da bu ülkeye ithal üzüm getirilmesidir. Yurt dışından ithal üzüm geldiği için burada üretilen ürünün pek fazla kıymeti olmuyor. Ben de küçük çapta üzüm üretimi yapıyorum. Benim sadece 2 dönümlük bir alanım var. Vatandaşın üretimden kopmaması için bir devlet politikası olması lazım. Bu politika olduğu zaman zaten üretici daha çok üretim yapacaktır. Bence salgından dolayı bu yıl üzümün altın çağı olması lazımdı ama ne yazık ki üretici yine piyasanın altında satış yapacak.”

Can Polat Şemi: “Yerli üretime daha fazla önem verilmelidir”

“Bütün yıl boyunca emek verip üzüm üretimi yapıyoruz. Ancak yerli üretimi ne bu yıl, ne de geçen yıllarda pek fazla talep olmuyor. Bu yönden sıkıntılarımız var. Bizler de bu sıkıntımızı dile getirmek için genelde talebe göre çıkarmaya çalışıyoruz ve sucuk yaparak satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Yetkililer bu konuda daha fazla çalışma yapmalı ve bu soruna bir çare üretmeli. Yani yerli üretime daha fazla önem verilmelidir.”

Ercan İnsel: “Hükümetler yerli ürüne pek destek vermiyor”

“5 dönümlük bağım var ve ben üzüm satışı yapmıyorum, ben genelde topladığım üzümü sucuk yapıp, sucuk satıyorum. Sektörde açıkçası devletin bir ilgisizliği var. Yani zamanında ve doğru denetimler yapılmıyor. Üzüm satışı geçmişte çok zordu, üretici sadece üzüm satmak kurtarmıyordu. Bu yüzden en başından sucuk satışına yönelmek zorunda kaldım. Sucuk satışı daha iyi... Yaptığımızı hemen hemen satabiliyoruz. Ne geçmişteki, ne de şimdiki hükümetler kesinlikle konuyla pek ilgilenmiyor. Çünkü yerli ürüne pek destek verilmiyor.”
 

Tüner Gayi: “Yerli üretici teşvik edilmeli”

“10 dönümlük bağım var ama 4 dönümü benim elimdedir, 6 dönümünü de başkasına kiraladım. Şunu söylemeliyim ki, ürettiğimiz yerli ürünü ne yazık ki, tüketemiyoruz. Yani üretici teşvik edilip üretmeli, tüketici de bu ürünleri tüketmeli ama biz bunu uygulamıyoruz. Bizim üreticimiz ne yazık ki teşvik edilmiyor. Kendi ürettiğimiz üzümü kendimiz tüketemiyoruz çünkü hükümet ithal üzüm getiriyor. Biz de kurtarmadığı için bu üzümü işleyip satıyoruz. Ben mesela sucuk yapıp satıyorum. Onu üretmek daha meziyetli bir iştir ama meyvenin kendisini satamadığımız için başka çaremiz yok.”

 

 

Özel Haber Haberleri