YENİDÜZEN
Acil Durum Hastanesi’nde 27 Ekim 2024’te 7 bebeğe etil alkollü mama verilmesi sonucu 20 günlük Mihrimah bebeğin hayatını kaybettiği olayın üzerinden bir yıl geçti, aynı hastanede bu kez ihmal iddiasıyla 9 yaşındaki Olivia’nın ölümü, sağlık sistemindeki güveni bir kez daha alevlendirdi.
Mihrimah bebeğin ölümünde “otopsi kati raporu gelince net adımlar atacağız” diyen Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek aynı yanıtı Olivia’nın ölümünden sonra da verdi, “İlk otopside hâlâ daha ölüm nedeni yok. Çıkacak sonuç ne ise paylaşılacak” dedi, skandalı “algı yaratılması” olarak nitelendirdi.
Alkollü mama skandalıyla hayatını kaybeden Mihrimah bebeğin ölümünün üzerinden 1 yılı aşkın süre geçmesine rağmen, Türkiye’den beklenen rapor gelmesine rağmen Bakan Dinçyürek hala net bir açıklama yapmadı, sürece dair somut bir adım atılmadı.
YENİDÜZEN, konuyla ilgili Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’e ulaştı. Deniz, Mihrimah bebeğin Türkiye’den gelen otopsi raporuna göre, bebeğin kanında yüksek miktarda alkol saptandığını açıkladı. Alkolün miktarı hakkında resmi bilgiyi polis ve mahkemenin verebileceğini kaydeden Deniz, Türkiye’den rapor sonuçlarının ortalama üç ila altı ay arasında değişen sürelerde geldiğini söyledi.
Öte yandan Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, Türkiye’den gelen sonuçları Sağlık Bakanlığı’na değil, polise teslim ettiklerini belirtti.
YENİDÜZEN’in ulaştığı Polis Basın Subaylığı ise soruşturmanın devam ettiğini belirterek, dosyanın tamamlandıktan sonra savcılığa gönderileceğini söyledi.
YENİDÜZEN’e konuşan Mihrimah bebeğin annesi Güneş Tekin Toymuradowa ise 20 günlük kızını kaybetmesinin ardından adaletin sağlanamadığını söyledi. Toymuradowa, sorumluların hâlâ dışarıda olduğunu belirterek mahkemenin bir an önce görülmesini istedi.
Toymuradowa “Bu çocukların ölmemesi için neler yapılıyor? Neler yapılacak?” sorusunu sordu.
“Otopsi kati raporu gelince net adımlar atacağız” demişti, aylar geçti
UBP-YDP-DP Hükümetinin 3 yıllık icraatlarının açıklandığı basın toplantısında, konuyla ilgili soru üzerine konuşan Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, yasal süreci başlatmak için “otopsi kati raporunu” beklediklerini söylemişti.
15 Mayıs 2025 tarihinde Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, “Biz ön araştırmaları, Hukuk Dairesi ve Polis Genel Müdürlüğü'yle iş birliği içerisinde yaptık. İddiaları destekleyecek en önemli noktalardan biri otopsi kati raporudur. Otopsiyle ilgili birinci basamak Kıbrıs'ta yapıldı. Doku teknikleri için Türkiye'ye gönderildi. Oradan çok yakın tarihte sonuçlar geldi. İlk yapılan otopsi ve Türkiye'den gelen sonuçlar birleştirilerek ve hasta dosyaları ile ifadeleri dikkate alınarak, adli tıp uzmanı bize otopsi kati sonucunu verecek. O gün idari soruşturmada net adımlar atacağız.” demişti. Ancak söz konusu açıklamayı da yapmasının ardından neredeyse 6 ay geçmesine rağmen ne mahkeme süreci başladı ne de soruşturmada net adımlar atıldı.
Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek:
“İlk otopside hâlâ daha ölüm nedeni yok. Çıkacak sonuç ne ise paylaşılacak”
Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, 9 yaşındaki Olivia’nın ölümüyle ilgili konuştu. Kıbrıs Postası’nda Gökhan Altıner’in sorularını yanıtlayan Dinçyürek, yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Dinçyürek, “Yaşamın içinde hastalık da var, ölüm de. Bizim görevimiz, müracaat eden hastayı en iyi şekilde değerlendirip, gerekli tüm tedbirleri alarak sağlığına kavuşturmak hedefindeyiz.” dedi.
“Esas nokta bu ölümler içinde bir hata, ihmal var mıdır ilgilendiğimiz nokta budur.” diyen Dinçyürek, çocuğun kesin ölüm sebebi belirlenmeden yapılan yorumların ve sağlık çalışanlarını hedef alan tartışmaların doğru olmadığını söyledi. “Bu çocuğun kesin ölüm sebebi belirlenmeden, birtakım girişimlerle, çeşitli kesimlerle başlayan, sağlık çalışanları hedef alarak bu tartışmaları artıran bir ortam var. Bu yorumları yapanların kaçta kaçı hastanın durumunu ve gerçekleri bilerek bu suçlamaları ve bedduaları yapıyor?” sorusunu sordu.
“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar var.” diyen Dinçyürek, “Biri çıksın ve bana bu çocuğun ölüm sebebini açıklasın.” diye konuştu Birçok hekimin hastayı gördüğünü ve müdahalede bulunduğunu belirten Dinçyürek, “İlk otopside hâlâ daha ölüm nedeni yok. Ölüm nedeninin konabilmesi için birçok yerden numune alındı ve tetkik için gönderildi. Ayrıca genetik bir anomali olma ihtimaline karşı da detaylı bir genetik araştırma yapılıyor.” dedi.
Bakanlık olarak olayın yaşandığı andan itibaren araştırmalara başladıklarını belirten Dinçyürek, “Geniş raporlar hazırlanıyor. İlk otopsinin bana gayriresmî verileri de geldi. TIP-İŞ Başkanı da YENİDÜZEN gazetesinde bu vakanın seyrini anlattı.” diye konuştu.
Dinçyürek, “Sapa sağlam çocuğumuz geldi, hiçbir şeyi yoktu, yürüyerek geldi ve öldü” söylemlerine tepki göstererek, “Ya bilgiye sahip değilsiniz ya da art niyetlisiniz. Bilimsel olarak açıklanmayan bir tablonun bu kadar ağır, hatta bazı siyasi hekim arkadaşlar tarafından da iğnelenerek algı yapılmaya çalışılması doğru değil, kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
“Hekim arkadaşların bana anlattığı gayriresmî noktalar var ki bunların bilinmesinde fayda var.” diyen Dinçyürek, olayın seyrini şöyle aktardı:
“Çocuk acile müracaat ettiğinde kasılmaları var. Şuuru da tam değil. Nerede olduğunun, kim olduğunun farkında değil, iddiaya göre. Yatış öneriliyor, ‘tablo ciddidir’ deniliyor, aile imza karşılığı çocuğu eve götürüyor. Sabahın erken saatlerinde Mağusa Devlet Hastanesi aciline tekrar geliyor. Lefkoşa Devlet Hastanesi ile temas kuruluyor. Oradaki çocuk nöroloğunun da olduğu bir merkezde değerlendirilmesine kanaat getiriliyor ve Lefkoşa’ya transfer ediliyor. Çocuğa yapılan tetkikler sonucunda kalp ani duruyor.”
Dinçyürek, “Aydınlatamadığımız noktalardan biri, bir kalp herhangi bir bedende durduğunda yarım saate kadar yapılan yaşam desteği ile tekrar çalıştırılabilir. Kısa sürede müdahale edilmesine rağmen bu çocukta hiç çalışmadı. Bunun altında başka bir şey var mıydı, bir hastalığı var mıydı, otopside ciddi bulgular var.” dedi.
İlk raporun yüzde yüz tanı koymadığını ancak ciddi bulgular olduğunu yineleyen Dinçyürek, “Göğüs kafesinin içinde bezeler var. Bu iltihapta, tümörde yaygın olur. Bunlardan hep numuneler alındı. Boyun olduğu gibi bezelerle dolu. Bu bezeleri gördüğünüz zaman enfeksiyon akla gelir. Beyin hasarı, kasılmalar ve şuurunun gitmesi, belki de bu enfeksiyon bir olasılık, mutlak değil, kesin sonuçlar gelecek. Doktor arkadaşların yorumunda bu çocukta virüslerin sebep olduğu bir beyin iltihabının olma olasılığı kuvvetle muhtemel.” ifadelerini kullandı.
Dinçyürek, “Tüm bulguların, ölüm sebebi ile ve o sürece gidişle ilgili artılar eksiler masaya yatırılmalı ve raporlar çıktıktan sonra konuşmalıyız.” dedi.
Dinçyürek, “Ölüm sebebini net olarak ortaya koymadık, idari soruşturma araştırma safhasında başlamış durumdadır. Yazılı olarak taraf olan bu hastayı gören herkesten yazılı ifadeler alınıyor. İfadelerin toplanıp ön rapor olarak bana gelmesini bekliyorum. Gereken de yapılıyor. Çıkacak sonuç ne ise tabii paylaşılacak.” açıklamasında bulundu.
Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz:
“Mihrimah bebeğin ölümünde yüksek miktarda alkol tespit edildi”
Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, Mihrimah bebeğin Türkiye’den gelen otopsi raporuna göre, bebeğin kanında yüksek miktarda alkol saptandığını açıkladı. Alkolün miktarı hakkında resmi bilgiyi polis ve mahkemenin verebileceğini kaydeden Deniz, Türkiye’den rapor sonuçlarının ortalama üç ila altı ay arasında değişen sürelerde geldiğini söyledi.
Öte yandan Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, Türkiye’den gelen sonuçları Sağlık Bakanlığı’na değil, polise teslim ettiklerini belirtti.
Polis: Soruşturma devam ediyor
Mihrimah bebeğin Türkiye’den gelen otopsi raporu Polis Genel Müdürlüğü’nde.
YENİDÜZEN, Mihrimah bebeğin ölümüne ilişkin davanın ne zaman görüleceği konusunda polise ulaştı.
Polis; soruşturmanın devam ettiğini, dosya tamamlandıktan sonra savcılığa gönderileceğini belirtti.
Söz konusu olayda 1 bebeğin ölümünde ve 6 bebeğin ise entübe edilmesinde ihmali olduğu iddia edilen 5 sağlık çalışanı “Tedbirsizlik ve ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme” suçundan tutuklanmış, ileride yargılanmak üzere teminata bağlanmıştı.
Mahkemede konuşan tahkikat memuru, alkollü mamayı bebeğe verdikleri gerekçesiyle A.D. ve M.A.’nın ihmali sonucu bebeğin öldüğüne dair şüphe bulunduğunu ve ilerde bu suçlarda da yargılama gelebileceğinin muhtemel olduğunu söylemişti.
Polis zanlılar hakkında disiplin soruşturması olduğunu ve görevden uzaklaştırıldıklarını da mahkemeye belirtmişti.
Mihrimah bebeğin annesi Güneş Tekin Toymuradowa:
“Halkın ayaklanması lazım”
YENİDÜZEN’e konuşan Mihrimah bebeğin annesi Güneş Tekin Toymuradowa, 20 günlük kızını kaybetmesinin ardından adaletin sağlanamadığını söyledi. Toymuradowa, sorumluların hâlâ dışarıda olduğunu belirterek mahkemenin bir an önce görülmesini istedi.
“Bu çocukların ölmemesi için neler yapılıyor? Neler yapılacak?” sorusunu sordu. Sağlık Bakanı’nın umurunda olmadığını belirten Toymuradowa, “Tek istediğim halkın ayaklanması. Yarın başkalarının da çocuğunun başına gelmeyeceği anlamına gelmez.” diye konuştu.
Acil Durum Hastanesi yasal olarak yok!
“KKTC” Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Acil Durum Hastanesi’nin yönetim şemasında Sorumlu Hekim, Başhemşire ve İdare Amiri görev alıyor. Ancak, hastanenin bina ruhsatının bulunmadığı ve şantiye elektriği kullanıldığı bilinirken hastaneye ait bir teşkilat yasası da mevcut değil. Hastanede çalışanların Sağlık Bakanlığı tarafından keyfi atamalarla tayin edildiği ve kamudan atanma yapılmadığının bilindiği Acil Durum Hastanesi aslında yasal olarak yok.
Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Yasası’na bağlı mevcut hastaneler, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, Gazimağusa Devlet Hastanesi, Girne Akçiçek Hastanesi ve Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi.
Acil Durum Hastanesi'nin yönetim şemasında Sorumlu Hekim, Başhemşire ve İdare Amiri görev alıyor. Ancak, hastanenin bina ruhsatının bulunmadığı ve şantiye elektriği kullanıldığı bilinirken hastaneye ait bir teşkilat yasası da yok.