İlaçlar senelerdir imha bekliyor

Tarihi geçmiş tonlarca ilaç imha, sistem ‘otomasyon’ bekliyor

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin “yeni bir mesele” gibi açıkladığı “tarihi geçmiş ilaçlar” yeniden gündemde. YENİDÜZEN’in de birçok kez manşetine taşıdığı sorun ‘imha edilmeyi bekleyen ilaç’  konusu için uzmanlar konuştu.
 

Fehime ALASYA

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin deposunda tarihi geçmiş tonlarca ilaç saptandığına dair dünkü açıklamasının ardından yeniden kamuoyu gündemine sunulan ‘İmha edilmeyi bekleyen ilaçlar’ ‘Otomasyon sistemini’ bir kez daha gündeme taşıdı.

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin açıklamasıyla, YENİDÜZEN’in de birçok kez kaleme aldığı sorun yeniden gündeme geldi, sağlık sektöründeki ilgili taraflar, ‘Otomasyon sisteminin’ tam kapasite çalışır duruma getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Otomasyon sistemine tam olarak geçilmediği için ilaç israfı olduğunu anlatan İlaç Eczacılık Daire Müdürü Ayşe Gökyiğit, bunun yılların bikrimi olduğundan söz ederek, dairenin ve sistemin işleyişiyle ilgili daha iyi bir noktaya taşınması için çözüm önerilerini sıraladı.

Konuya ilişkin çözüm önerileri sunan eski Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Bülent Dizdarlı ise ‘ortak tespit ve icraata rağmen’ çare üretilemediğine vurgu yaparak, çözüm önerileri sundu. Dizdarlı’nın çözüm önerileri arasında zaman kaybı, yeterli eğitimli personel ve otomasyonla çalışmayı ret eden personel gibi başlıklar öne çıktı.

Sağlık sektöründeki ilgili taraflar, YENİDÜZEN gazetesine konuyla ilgili değerlendirmede bulundu…

 

İLGİLİ TARAFLAR NE DEDİ?

 

İlaç Eczacılık Daire Müdürü Ayşe Gökyiğit:
“Tırlar geliyor, yeni malzemelere yer açamıyoruz

“Ben göreve geleli daha bir yıl olmadı, sıkıntılarımızdan biri de yılların birikimi olan ilaç imhalarıydı. Biz bu binaya 2002 yılında taşındık ve süreç içerisinde biriken ve bize ulaşan imha edilecek olan ilaçlar oluyor.

Hasta popülasyonuna göre bir ilacın yüzde yüz kullanılacağı garanti edilemiyor. Özel hastanelerden de vergi indiriminden düşülen ve imha edilecek olan geri dönüşüm ilaçlar alıyorduk, bu birikim bu sayede oldu. Çevre yasasına göre de eski vahşi yöntemle imha edemediğimiz için birikti. Bu 17 yılın birikimidir. Bu esnada sürekli ilaç alımlarımız devam ediyor, her alanda tüm malzemeler bizim tarafımızdan temin ediliyor. Şu anda da ihale dönemizdir, tırlar geliyor, yeni malzemelere yer açamıyoruz.
Bize haziran ayında Haspolat’ta yeni bir imha tesisinin hayata geçirileceği söylendi, bunu bekliyoruz. Bu imha birikimleri kesinlikle hastalara verilen ilaçlarla bir arada değil. Bu konuda yanlış veya farklı algılar da oluşuyor. Kimsenin aklında soru işareti kalmasın; bu malzemeler tamamen ayrı bir odada, hangarın ayrı bölümünde, tablet halindeki tıbbi malzemedirler, kimyasal değildirler.

Yeni gelen malzemelere yer açmak için birkaç biraz aktarım yapıldı. Murat ve arzumuz; mevcut durumu çözelim, depomuzu bu ilaçlardan arındırmamız, yeni bir raf sistemi ile daha sistemli girişler yapılmalı, otomasyonun da tamamen işlevsel hale geçirilmesini istiyoruz. Görüş ve önerilerimizi sunduk, hayata geçirilmesini bekliyoruz. Halka da çağrı yapmak istiyorum: Hastalar stok yapma durumundan vazgeçmeli, bu ilaç sarfiyatına neden oluyor ve bazı hastaları zora sokuyor. Otomasyon sistemi de tam olarak çalışmadığı için bazen sayımızın üzerinde ilaç temin edemiyoruz. Örneğin 17 hastaya göre ilaç alımı yapıp eylül ayına dek ilaç yeterlidir diyorum ama hasta sayısı bir ayda 17’den 38’e çıkıyor ve stokumuz yetersiz kalıyor. İstatistik bilgiler ve paydaşlar arasında iletişim bu açıdan çok önemlidir.”

 

Eski İlaç Eczacılık Dairesi Müdürü Mertoğan Soyalan:
“Personel yetersizliği ve otomasyonun oturmaması büyük dert”

“İlaç imhası en son 2012 yılında yapıldı, ülkede usulüne uygun imha tesisi olmadığı için bu işlemi durdurduk, Türkiye yönüne olan girişimlerimizde de sonuç alamadık. Bu ilaçların birçoğu şartlı teslim alınan ve süresi dolduğu zaman tazmin edilen ilaçlardır. Otomasyon henüz tam oturmadı bu yüzden ilaç takibi yeterli düzeyde değil. Yeterli personel de olmadığı için takip yapılamıyor. Bu eski bir konudur, yeniden gündeme geldi. Yeni imha tesisi yapılması bekleniyor. Uygun şartlarda imha edilmezse sağlık dağıtması gereken bakanlık insanların sağlığıyla oynar. Bu atıklar yılların birikimidir.

Önemli olan az atık üretmek. Yıllar itibariyle ilaç alımını azaltmaya giderek, bütçe imkânları çerçevesinde ihaleye çıkıyorduk.

Personel yetersizliği, otomasyonun tam oturmaması buna neden olan faktörlerdendir. Bu sistem bir an önce oturtulmalı.”

Eczacılar Birliği Başkanı Süay Sevinç:
“Otomasyon ile ilaç israfı önlenebilir”

“İmha edilmeyi bekleyen ilaçlar uzun süredir gündemde olan bir konudur. Kesinlikle teknolojinin kullanılması gerekiyor. Ne yazık ki devlette yeterli miktarda eczacı yoktur. İlaç Eczacılık Dairesinde yeterli personel olsa ve meslektaşlarımızın üzerinde bu kadar yük olmasa daha rahat çalışılabilinirdi. Yıllardır K.T.Eczacılar Birliği olarak üstüne basarak Devlete eczacı istihdamının şart olduğunu söyledik. Bu sayede işler daha hızlı ve düzgün ilerleyebilir. Orada olan meslektaşlarımızın çok yükü vardır, bu hafiflemeli ve çalışmalar daha sistemli olmalı.

Otomasyon sistemi çok iyi çalışılması gereken komplike bir programdır. Birçok birimleri kapsamaktadır. Hastaneler, hastane eczaneleri, hastane doktorları, serbest eczaneler ve serbest hekimleri de içine alıyor. Bu sistem çok titiz çalışılmalı. Birçok birimin bir arada çalışması gerek. Sağlık bakanlığı yetkilileri, hastane hekim ve eczacıları, tabipler ve eczacılar birliği, bilgisayar bilişimcileri, birlikte çalışırsa anacak profesyonel bir hal alabilir. Bu sistem ile ilaç israfı önlenebilir. Önemli olan geçiştir. Bu kurulacak sistemin sıfır hata payı olmalıdır. Bu birimlerin hepsinin devlet bünyesinde bir araya gelmesi gerek, yasal sürecin de takibi önemli, o yüzden çok zor bir projedir. Çok uzun bir çalışma süresi gerektiriyor.” 

Eski Eczacılar Birliği Başkanı Cevher Cem Süzal:
“Otomasyon sistemi ile ilaç israfı önlenmeli”

“Otomasyon sistemi çok önemlidir. Biz yıllardır dairenin bu sisteme geçeceğini duyuyoruz ama… Bu bir israftır, ciddi anlamda bir israftır. Bunun önüne genel sağlık sigortası ile geçilebilir. Bu tüm gelişmiş dünya ülkeleri, ve Türkiye’de de kullanılır. İlaçlar eczacılar tarafından dağıtılıyor. Bizde devlet ilaç dağıtıyor. Genel sağlık sigortası çatısı altında bu yapılıyor. Böyle daha kontrollü olur. Devlet çekilir, özel sektörde olan ve esas yapması gereken eczaneler yapar. Uzun zamandan beridir bu konuda çalışmalar var fakat henüz hayat geçmedi. Bu konu hayat geçerken otomasyon çok önemlidir. Bu sistemde devlet özel eczaneleri, özel eczaneler de devleti görüyor. Bu sayede çok iyi bir altyapı oluşturulmalı. Bunun yanında finans bacağında da hazır olması gerekir. Reçete yazılır, eczaneye gider, numarasından sistemde reçetesi görülecek ve ilaçları verilecek, belli bir zaman diliminde de devletten bu para tahsil edilecek. O kuyruklar azalacak, insanların çilesi de bitecek ve xxx

Yıllardı konuşuluyor, görüşülüyor, bir türlü hayata geçmiyor. Eczacılar birliği sosyal sigortalar dairesi ile bu sistemi kurduk. Genel sağlık sigortası dediğimiz ise bunun çok daha geniş yelpazesini kapsayan bir sistem olacak. İlaç israfının ve kaçakların önüne bu sayede geçilecek. Vatandaşın da daha kaliteli ve disiplinli bir hizmet alacak. Hayata geçmesi konusunda aşılamayan sıkıntılar nelerdir inanın bilemiyoruz.”  

Eski Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekimi Bülent Dizdarlı:
“Zaman kaybı, yeterli eğitimli personel ve otomasyonla çalışmayı ret eden personel”

“Son 4 sağlık bakanımızın icraatları sırasında tespit yapıp kamuoyuna açıklama yaptıkları ortak bir konu var: "İlaç eczacılık dairesi depolarında binlerce kutu tarihi geçmiş ilaç bulunup atıldı"

Bu ortak tespit ve icraata rağmen çare üretilemiyor. Üstelik çarenin OTOMASYON olduğunu bile bile. 10 yıla aşkındır tüm bakanlarca desteklenen ve kurumu sürdürülen otomasyon çalışmaları bir türlü tam anlamıyla kurulup organize olunamıyor. Bunun sebeplerine baktığınız zaman :
1. OTOMASYON konusunda deneyimsizliğin getirdiği yanlış seçimlerden doğan zaman kaybı,
2. Bir türlü sağlanamayan yeterli eğitimli personel.
3. Otomasyonla çalışmayı ret eden personel başlıca sebepler olarak sayılabilir. Ve bu nedenlerin üzerine gidilmedikçe bizler gelecekte de benzer olayları yaşayacağız.”

 

İlgili Haberler

Özel Haber Haberleri