Serap ŞAHİN
Hayat pahalılığı oranlarının açıklanmasının ardından gözler yılın ikinci asgari ücretine çevrildi.
İstatistik Kurumu’nun haziran ayı verisiyle altı aylık hayat pahalılığı yüzde 17,79 olarak belirlenirken, sürece ilişkin taraflar YENİDÜZEN’e konuştu.
Hükümet ve işçi temsilcileri asgari ücret masası için çağrının bugün yapılacağını açıklarken, işveren kanadı “bu ay toplanmak zorunda değiliz.” dedi.
Hayat pahalılığı oranının tek başına yeterli olmadığını vurgulayan işçi kesimi, geçim endeksinin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Hükümet kanadı ise ekonomik tüm şartların değerlendirileceğini kaydetti.
Yılın ilk asgari ücreti, hayat pahalılığı oranının altında belirlenmesiyle mahkemeye taşınmış, Mahkeme ara emri kararı vermemiş ancak ücret belirleme süreçlerinde gerçek veri kullanılmasının zorunlu olduğuna hükmetmişti.
İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun:
“Bu ay toplanacağız diye bir mecburiyetimiz yok”
İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun, asgari ücretin yeniden belirlenmesiyle ilgili henüz resmi bir çağrı yapılmadığını belirterek, “İlla bu ay toplanacağız diye bir mecburiyetimiz yok” dedi.
YENİDÜZEN’e konuşan Arhun, ne işçi ne devlet ne de işveren tarafının henüz Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu toplantıya çağırmadığını ifade etti. “Bir beklenti var ama henüz bir çağrı yapılmadı” diyen Arhun, “Asgari ücretin belirlenmesi için daha 1 ay var” dedi, ay sonunda rakamın kararlaştırılıp ay başında yürürlüğe girmesinin olağan olduğunu kaydetti. Gecikme olmadığını savunan Arhun, “Sendika olarak her türlü olasılığa hazırız. HP oranları çıktı, masaya gelecek unsurlardan biri de odur” ifadelerini kullandı.
Arhun, bu ay toplantı yapılmaması durumunda gelecek ay tüm projeksiyonların değişeceğini belirtti ve yineledi: “Her türlü olasılığa karşı hazırız.”
Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu:
“Hayat pahalılığı tek başına yeterli değil, geçim endeksi de dikkate alınmalı”
Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, beklentilerinin, mahkemenin öngördüğü koşullarda ve veriye dayalı bir şekilde ücretin belirlenmesi olduğunu söyledi.
“Bizim beklentimiz, mahkemenin öngördüğü koşullarda asgari ücretin belirlenmesi. Yani kişilerin keyfiyle değil, verilerle birlikte değerlendirilmesi gerekiyor” diyen Serdaroğlu, sadece hayat pahalılığı oranına bağlı kalınmasının yeterli olmayacağını vurguladı.
“Geçim endeksini de ele almamız gerekir” diyen Serdaroğlu, yüksek maaşlara yapılan zamlarla asgari ücretlinin aldığı artışın kıyaslanamayacağını ifade etti. Serdaroğlu, “Yüksek maaşlara yüzde 17.79 zam verildi, Cumhurbaşkanlığı maaşı ne oldu? Ama asgari ücrete o kadar artış gelmedi. Birileri 50 bin TL artış alırken diğerine 5 bin TL artış vermek ne kadar adildir? Hem Cumhurbaşkanlığı’na hem Başbakanlığa bunu soruyorum” ifadelerini kullandı.
Serdaroğlu, bir önceki artışın da hayat pahalılığı oranının altında kaldığını anımsattı, “O yüzden sadece hayat pahalılığı oranı yeterli olmayacaktır” dedi.
Başkan Serdaroğlu, Hür-İş olarak bugün resmi çağrılarını yapacaklarını açıkladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Tahir Serhat:
“Bütün şartları değerlendirip en doğru kararı vereceğiz”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Tahir Serhat, asgari ücretin yeniden belirlenmesi için yapılacak resmi çağrının bugün netleşeceğini söyledi.
Serhat, asgari ücret belirlenirken her zaman hayat pahalılığı oranını hedef aldıklarını, ancak yasanın bunu zorunlu kılmadığını vurguladı. Mahkeme kararına da değinen Serhat, “Bizim doğru yaptığımız, yasalara ve tüzüğe göre doğru bir karar verdiğimizi mahkeme açıkladı.” ifadelerini kullandı.
Serhat, “Yasada hiçbir zaman ‘hayat pahalılığı oranında verilir’ demez. Öyle bir şey olsa masa toplanmaz. Tabii ki biz hayat pahalılığını hedef alırız. Ancak bazen altında, bazen üzerinde olur. Ekonomik şartlara göre onu değerlendiririz” dedi.
Sosyal sigorta yükümlülüklerine dikkat çeken Serhat, “Kayıtlı yaklaşık 160 bin sigortalımız var. Eşi ve çocuklarını düşündüğümüzde 354 bin kişi ediyor. 46 bin emeklimiz var. Bütçemiz ayrıdır, Maliye’yle alakası yoktur. Biz bu parayı toplayamazsak, işsizlik, hastalık, analık, ilaç gibi tüm yükümlülükler aksar. Her ay 15 milyon TL ilaç parası veriyoruz. Ama kimse bunları konuşmuyor” diye konuştu.
Serhat, işverenlerin ödeme gücünü gözeterek insanların işsiz kalmaması için çaba gösterdiklerini belirtti ve “Evet, bir hayat pahalılığı var ama sadece bunu önleyecek olan Çalışma Bakanlığı değildir. Bütün şartları değerlendirip en doğru kararı vereceğiz” dedi.