CTP lideri Erhürman'dan New York değerlendirmesi:
"Görüşme olsun diye görüşme yapıldı, çözümsüzlük çözüm değildir”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, New York’ta gerçekleşen gayriresmi Kıbrıs Konferansı sonrasında yaptığı açıklamada, toplantının herhangi bir somut sonuç üretmediğini ve “görüşme olsun diye görüşme” yapıldığını söyledi.
Erhürman, değerlendirmesini kişisel sosyal medya hesabından paylaştı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “New York’a iki devletin iş birliğine yönelik çalışmaların yapılabilmesi için gittik” şeklindeki sözlerini hatırlatan Erhürman, bu yaklaşımın Birleşmiş Milletler’in davet zeminine aykırı olduğunu vurguladı.
BM Genel Sekreteri’nin, Tatar’ı da, Nikos Hristodulidis’i de “toplum lideri” sıfatıyla davet ettiğini anımsatan Erhürman, toplantının içeriğinde iki devletin iş birliğine dair bir gündem olmadığını, güven yaratıcı önlemlerin konuşulduğunu belirtti.
“Yeni geçiş noktası dahi açılamadı”
Erhürman, garantör ülkelerin de davetli olduğu toplantılarda, ara bölgede solar enerji ve yeni geçiş noktaları gibi günlük yaşamı doğrudan etkileyen konularda dahi herhangi bir ilerleme sağlanamadığını vurguladı.
New York’a gidilmeden önce bu başlıklarda taraflar arasında hiçbir anlamlı hazırlık yapılmadığını kaydeden Erhürman, mülkiyet konusunun gündeme geldiğini ancak karma evliliklerden doğan çocukların insan haklarının dahi konuşulmadığını söyledi.
“Müzakere olsun diye müzakere değil, çözüm için müzakere”
Erhürman, Kıbrıs Türk tarafının sık sık dile getirdiği “müzakere olsun diye müzakere istemiyoruz” söylemine dikkat çekerek, New York’taki toplantıların tam da bu çerçevede, sonuçsuz bir biçimde gerçekleştiğini savundu. “Dağ fare doğurur mu” sorusunu hatırlatan Erhürman, “Fare bile doğmadı. Toplantı olsun diye toplantı yapıldı” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıs Türk halkı özne ve eşit ortaktır”
Tufan Erhürman açıklamasında, adadaki çözümsüzlük koşullarının Kıbrıslı Türklerin haklarının görmezden gelinmesine neden olduğunu ifade etti. Hidrokarbonlar, deniz yetki alanları, güvenlik ve enerji gibi başlıklarda Rum tarafının tek egemen gibi davrandığını, Kıbrıslı Türklerin mülkiyet sorunları yaşadığını ve ekonomik olarak güneydeki sisteme yönelmek zorunda bırakıldığını söyledi.
Kıbrıslı Türklerin adanın iki eşit kurucu ortağından biri olduğunu vurgulayan Erhürman, “Çözümle birlikte eşit kurucu devletten birinin sahibi olacak olan bu halk, çözüme kadar da yok sayılamaz” dedi.
“Yeni bir müzakere süreci şart”
Erhürman, mevcut görüşmelerin bir köprü niteliği taşıdığını ve bu köprünün doğru zeminde, anlamlı ve çözüm odaklı bir müzakere dönemine geçişi sağlaması gerektiğini belirtti. “Çözümsüzlük çözüm değildir ve Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesi vardır” diyen Erhürman, diplomasi, diyalog ve müzakereden kaçan taraf olmayacaklarını söyledi.