Erhürman’dan hükümete: “Göğsünüze KKTC arması asmakla devletçi olmuyorsunuz”

CTP Genel Başkanı, Milletvekili Tufan Erhürman, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin Anayasa’yı her gün by-pass ettiğine işaret etti, “Göğsünüze KKTC arması asmakla devletçi olmuyorsunuz, devleti korumuş olmuyorsunuz” şeklinde konuştu.

CTP Genel Başkanı, Milletvekili Tufan Erhürman, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin Anayasa’yı her gün by-pass ettiğini söyledi, “Göğsünüze KKTC arması asmakla devletçi olmuyorsunuz, devleti korumuş olmuyorsunuz” şeklinde konuştu.

“Dünyanın herhangi bir yerinde, Anayasa ’10 gün içinde boşalan bir makama atama yapmanız gerekiyor’ diyecek ve 20’inci gün oluyor, halen atama yapılmadı” diyen Erhürman, “Ortada hükümet yok, ibretlik günler yaşıyor. Meclis’i açamıyor, kapatamıyor, nisabı sağlayamıyor. Farkında mıyız, ne kadar kötü bir durumdayız” dedi.

Erhürman, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunacağı, 20 Temmuz’daki Meclis toplantısına CTP’nin katılıp, katılmayacağına yönelik parti içerisindeki değerlendirmelerin sürdüğünü ifade etti.

“Ülkede gerilim politikalarıyla bir yere varamayız” diyen Erhürman, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ‘Türkiye’nin sevdikleri, sevmedikleri… Türkiye’yi sevenler, sevmeyenler’ diye başladı, şu anda ‘Türkiye’ye girebilenler, giremeyenlere’ kadar geldi. Toplum adada demokrasi içerisinde, hak ve özgürlüklerine saygı duyarak, seçim dönemi bittikten sonra aynı masada oturan bir toplum… Asla bozulmaması gereken bir şey bu…”

Erhürman, bu açıklamaları Kıbrıs TV’de Erçin Şahmaran’a yaptı.

 

Erhürman’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

  • “Cumhurbaşkanlığı sarayı yapmak itibar meselesiyse bu itibarı yere vurduracak şey, bu sarayı başka bir ülkenin yapması…”
  • “Yeni hükümetin bir numaralı görevi uzun vadeli ekonomik, sosyal, kültürel eylem planını ortaya koymak…”
  • “Göğsünüze KKTC arması asmakla devletçi olmuyorsunuz, devleti korumuyorsunuz.”
  • “Haziran’da ara seçim yapmamak, erken seçim kararı vermemekle Meclis’te parmak çoğunluğuna sahip olanlara ‘bu dönem seçim yapmaya gerek görmedim’ demesinin önünü açtığının farkında mıyız?”
  • “Memlekette gerilim politikalarıyla bir yere varamayız.”
  • (TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı Meclis toplantısına katılıp, katılmama konusu) “Partide değerlendirmeler devam ediyor.”
  • “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ‘Türkiye’nin sevdikleri, sevmedikleri… Türkiye’yi sevenler, sevmeyenler’ diye başladı,  konu şu anda ‘Türkiye’ye girebilenler, giremeyenlere’ kadar geldi.”
  • “Bu yapılanlar bizi, birbirimizle konuşamayacak, selam veremeyecek hale getirecek. Ülkeye yapılan kötülükler, sadece bugüne değil, geleceğe de zarar veriyor.”

“Cumhurbaşkanlığı sarayı yapmak itibar meselesiyse bu itibarı yere vurduracak şey, bu sarayı başka bir ülkenin yapması”

Erhürman’ın açıklamaları özetle şöyle: Kendi başına seçim yapmak, çözüm değil. Seçimle kamu maliyesini değiştirecek, ekonomi bir anda düzelecek, Türkiye ile ilişkiler düzelecek demek mümkün değil. Ama bununla ilgili plan, program ortaya koymak gerekiyor. Aylardır, Türkiye ile ilişkiler, ekonomik kalkınma konusunda bir şey yapmak gerektiğini söylüyoruz. Çarşı eğer gelir elde edip, üretmezse, kamu maliyesinin vergilerini toplaması mümkün olmaz. Maaşlarını ödemekte sıkıntı yaşar, yatırımları yapamazsınız, dışardan gelen kaynağa ciddi bağımlı hale gelirsiniz. Eğer böyle olursa, burada alınması gereken kararlar, sadece sizin iradenizle alınması gereken kararların ötesine geçer. Şu anda yaşadığımız süreç bu. İmzalanan son protokollere bakıldığında, bizim kalkınmamızla ilgisi olmayan hükümler olduğunu görüyoruz. Yeni cumhurbaşkanlığı sarayı yapılmasının, ekonomik kalkınmayla uzaktan yakından alakası var mı? Biz buna karşı çıktık… Hem, sıkıntılı dönemde önde gelen ihtiyaç değil. Bir ülke için cumhurbaşkanlığı sarayı yapmak itibar meselesiyse bu itibarı yere vurduracak şey, bu sarayı başka bir ülkenin yapmasıdır.”

“Yeni hükümetin bir numaralı görevi uzun vadeli ekonomik, sosyal, kültürel eylem planını ortaya koymak”

“Yeni hükümetin bir numaralı görevi ki biz hükümete gelirsek bunu yapacağız; Meclis’ten geçecek şekilde uzun vadeli ekonomik, sosyal, kültürel kalkınma planını, eylem planını ortaya koymaktır. Türkiye de eylem planında olan reformlarda hangisini desteklemek istediğini belirler. Kalkınma planı da 5 yıl süreyle hayatta kalacak, hükümetler değişse bile bu değişmeyecek. Tabii ki revizyonlar yapılabilir.”

“Göğsünüze KKTC arması asmakla devletçi olmuyorsunuz”

“Göğsünüze KKTC arması asmakla devletçi olmuyorsunuz, devleti korumuş olmuyorsunuz. Siz bu memleketin Anayasa’sını her gün by-pass ediyorsunuz. Dünyanın herhangi bir yerinde, Anayasa ’10 gün içinde boşalan bir makama atama yapmanız gerekiyor’ diyecek ve 20’inci gün oluyor, halen atama yapılmadı. Ortada hükümet yok, ibretlik günler yaşıyor. Meclis’i açamıyor, kapatamıyor, nisabı sağlayamıyor. Farkında mıyız, ne kadar kötü bir durumdayız. Hiçbir Anayasa koyucu, 10 gün içinde yeni bakan 10 gün içinde atama yapılmazsa, şunlar olur demez.”

“Günde 110-120 vaka çıkıyor, dış ilişkilerde her şey allem gallem, ekonomi dizleri üstüne çöktü. Bizim konuştuğumuz konu, 10 gündür bakan atayamamak, koalisyon ortaklarının tartışmaları… Özcafer, neden atanmadığını acıkıyor. O kadar vahim şeyler yapılıyor ki her şey normalleşmeye başlıyor. Bu sadece bugünü mahvetmek değil, bu geleceği de mahvetmektir. Bu yaptıklarımızın gelecekte emsalleri çıkacak. Haziran’da ara seçim yapmamak, erken seçim kararı vermemekle Meclis’te parmak çoğunluğuna sahip olanlara ‘bu dönem seçim yapmaya gerek görmedim’ demesinin önünü açtığının farkında mıyız?”

“Bugünü mahvetmek değil, geleceği mahvetmek…”

“Günde 110-120 vaka çıkıyor, dış ilişkilerde her şey allem gallem, ekonomi dizleri üstüne çöktü. Bizim konuştuğumuz konu, 10 gündür bakan atayamamak, koalisyon ortaklarının tartışmaları… Özcafer, neden atanmadığını acıkıyor. O kadar vahim şeyler yapılıyor ki her şey normalleşmeye başlıyor. Bu sadece bugünü mahvetmek değil, bu geleceği de mahvetmektir. Bu yaptıklarımızın gelecekte emsalleri çıkacak. Haziran’da ara seçim yapmamak, erken seçim kararı vermemekle Meclis’te parmak çoğunluğuna sahip olanlara ‘bu dönem seçim yapmaya gerek görmedim’ demesinin önünü açtığının farkında mıyız?”

“Partide değerlendirmeler devam ediyor”

“Bakan yok, hükümet yok... Şimdi biz Meclis’te bir ülkenin cumhurbaşkanını ağırlayacağız.

(Meclis’teki toplantıya katılıp, katılmama konusu )Partide değerlendirmeler devam ediyor.

Türkiye ile ilişkilerde son Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine kadar bir yetkili geldi mi, en azından ana muhalefet partisiyle görüşürdü. Türkiye’den sıklıkla ziyaretler yapılıyor. Ama bizimle en son görüşülen tarih Cenevre öncesi ve Cenevre’de… Onun dışında görüşülmedi. Meclis’ten bahsediyorsak, bir tek iktidar partileri yok, kaldı ki çoğunluğu yok. Oktay’ın son ziyaretlerinden birinde Meclis’e serzenişte bulundu, Meclis muhalefetin de olduğu bir yer. Meclis’te bir takım şeylerinin yapılması düşünülüyorsa, muhalefetle de bu diyalog kurulmalı. Nasıl olacak? Meclis sadece iktidarın olduğu bir yer değil… Bu yapı normal değil.  Anayasa, teamüllerime, halkın demokrasi anlayışına göre bu normal değil. Normal olmayan bir şeyi bu şekilde kabul etmemiz mümkün değil. Bu ülke bizim, Anayasa da bizim anayasamız. Bu memleketin Başbakanı, bakanları her gün Anayasa’yı ihlal ediyor.”

“Memlekette gerilim politikalarıyla bir yere varamayız”

“Erdoğan gelir ve ‘Cumhurbaşkanı egemen eşitliğe dayalı görüşme yapıyor ve destekliyoruz’ derse ne olacak? Bu yeni bir şey değil ki… Tatar, ilk açıklamalarında dünyaya bunu anlattıklarını, bizi anlamaya başladıklarını söylemişti. Kıbrıslı Türklerin varoluş ve gelecek kaygılarının en yüksek noktaya çıktığı bir dönem. Bu memlekette gerilim politikalarıyla bir yere varamayız. Memleketin doğasına uygun değil. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ‘Türkiye’nin sevdikleri, sevmedikleri… Türkiye’yi sevenler, sevmeyenler’ diye başladı, şu anda ‘Türkiye’ye girebilenler, giremeyenlere’ kadar geldi. Toplum adada demokrasi içerisinde, hak ve özgürlüklerine saygı duyarak, seçim dönemi bittikten sonra aynı masada oturan bir toplum… Asla bozulmaması gereken bir şey bu… Meclis’te birçok kez söyledim, ‘Memleketin anayasasını ihlal etmeyin’... Bu yapılanlar birbirimizle konuşamayacak, selam veremeyecek hale getirecek. Ülkeye yapılan kötülükler, sadece bugüne değil, geleceğe de zarar veriyor.”

 

Haberler Haberleri